İktidarın yayın organlarından Hürriyet’in yandaş yazarlarından Abdülkadir Selvi’nin bugünkü yazısı sosyal medyada gündem oldu. Selvi yazısında, “Bu, Türkiye’yi de rahatlatacak bir adım olur. Osman Kavala’nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye’ye ne yararı var? AK Parti’ye ne fayda sağlıyor? Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor.” diyor.
Abdülkadir Selvi’nin yazısından ilgili bölüm şöyle:
Dikkatler Erdoğan’ın vereceği mesajlara çevrildi.
(…)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimi bir özeleştiri yaptıktan sonra AK Parti’nin yeniden seçim zaferleri kazanmasını sağlayacak bir reçete sunması bekleniyor. Milletvekillerine yeni bir perspektif çizeceği konuşuluyor.
(…)
Strateji heyetinin tartıştığı noktalardan biri de AK Parti’nin yeniden reformcu kimliğine dönmesi oldu.
Bu, Türkiye’yi de rahatlatacak bir adım olur. Osman Kavala’nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye’ye ne yararı var? AK Parti’ye ne fayda sağlıyor?
Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor.
Yeniden reformcu kimliğine dönmüş bir AK Parti ve Avrupa Birliği hedefine yürüyen bir Türkiye. Görün o zaman ekonomi nasıl coşar. AK Parti’yi, AK Parti yapan bu oldu. Formül net; ekonomiyi büyüt, özgürlükleri genişlet.
Arkadaş birikmiş gazı alıyor kendince. Bir kere böyle bir şeyin mümkün olmadığı şu cümleden belli:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimi bir özeleştiri yaptıktan sonra AK Parti’nin yeniden seçim zaferleri kazanmasını sağlayacak bir reçete sunması bekleniyor.”
Çok beklerler. Lider sultasından kurtulmadıktan, partiyi kuruluş dönemindeki gibi “lider partisi” yerine yeniden “kadro hareketine” çevirmedikten sonra herşey aynı tas, aynı hamam olarak kalır. Erdoğan’ın kendi hanedanını kurtarmadan başka bir gelecek planı yok. Beklemek hata ama bunu anlayacak zekaya sahip kimse kalmadı partide, hepsi söylediği ve yaptığı asla kritik edilemez, kritik edilmesi gündeme bile getirilemez per hürmetli haşmetli ve kutsal başkanlarının ağzına bakıyor. Az çok eleştirel düşünceye sahip kim varsa partiden ya ayrıldı, ya atıldı, ya da bir kenarda küs olarak oturuyor, diğerlerinden bunak muamelesi görüyor.
O halde; dibin dibinin dibine yolculuğa tam gaz devam Türkiye! Ahlaki ve içtimai çöküş tamanına ermeden olumlu istikamete en ufak bir hareketlenme beklemiyorum.