Saldırgan manifestosunu 9 dakika önce Yeni Zelanda Başbakanı’na göndermiş

Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrindeki camilere yönelik terör eyleminde hayatını kaybedenlerin sayısı 50’ye yükseldi. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern saldırganın hazırladığı manifestoyu, saldırıdan önce e-postayla kendisine de gönderdiğini doğruladı.

Ardern, söz konusu mesajın e-posta yoluyla, iki camiye yönelik saldırıların başladığı andan dokuz dakika önce ofisine ulaştığını ancak mesajda saldırıların yeri ve zamanı hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığı için, önleyici tedbirler alamadıklarını ifade etti.

Diğer yandan saldırgan Brenton Tarrant’ın ailesi, “sarsıldıklarını ve mahvolduklarını” söyledi. “Hepimiz sarsıldık, ne düşüneceğimizi bilmiyoruz.” açıklamasını yaptı.

Cenazeler ailelere teslim edilmeye başladı

Saldırılarda hayatını kaybedenlerin cenazeleri ailelerine teslim edilmeye başladı. Başbakan Jacinda Ardern, henüz az sayıda cenazenin ailelerine teslim edilebileceğini, Çarşamba günü sürecin tamamlanmasını beklediklerini söyledi. 50. kişinin cenazesi, pazar sabahı El Nur Camii’de bulundu.

34 yaralının hastanede tedavisi sürüyor. 12’si hâlâ yoğun bakımda. Auckland’deki bir hastaneye gönderilen 4 yaşındaki bir kızın da durumunun kritik olduğu belirtiliyor.

Ölenlerin yaş aralığı 3 ile 77 arasında değişiyor. Kurbanların kimi bölgede yerleşik olanlari kimi ise Mısır ve Fiji’den gelmiş. Camide aynı aileden hayatını kaybeden iki kişi de var: Bir baba ve oğlu.

Bölgede yaşayanlar, Pazar sabahı Christchurch kentindeki El Nur Camii yakınlarına çiçek bırakarak kurbanları andı.

Saldırılarda El Nur Camii’de 42 kişi hayatını kaybetti. 7 kişi Linwood Mescidi’nde öldürüldü, bir kişi ise hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti.

Soruşturma devam ediyor

İki camiye yapılan saldırı sonrası 3 kişi gözaltına alındı, ardından gözaltına alınanlardan biri, saldırılarla bağlantısı olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Biri de başka bir suç şüphesi gerekçesiyle yargılanıyor.

Yeni Zelanda Polis Komiseri Mike Bush, “kaç kişinin saldırıyla bağlantısı olduğundan kesinlikle emin olmadan” başka sorumlular da olabileceği ihtimalini saf dışı bırakmayacaklarını söyledi.

Saldırıların yaşandığı camilerdeki cesetlerin yeniden sayılmasının ardından öldürülen kişi sayısının 50 olduğu ortaya çıktı. Yeni Zelanda medyasında yer alan ancak resmi makamlarca doğrulanmayan haberlere göre hayatını kaybedenlerin en genci iki, en yaşlısı ise 77 yaşındaydı. İki ağır yaralının ise hâlâ hayati tehlikesi bulunuyor.

Saldırgan durdurulmasaydı eylemine devam edecekti

Yeni Zelanda Başbakanı Ardern, 28 yaşındaki zanlının saldırdığı ikinci camiden çıktıktan sonra otomobili ile olay yerinden uzaklaşırken iki polis memuru tarafından etkisiz hale getirildiğini belirterek, “Amacı kesinlikle saldırılarına devam etmekti” dedi. Ardern ayrıca, zanlının vatandaşı olduğu Avustralya’da yargılanacağı yönündeki haberleri yalanlayarak, “O, terör saldırılarının hesabını Yeni Zelanda adalet sistemi önünde verecek” ifadesini kullandı. Yüksek güvenlikli bir cezaevinde tutulan zanlının müebbet hapis cezası ile yargılanması bekleniyor.

Yeni Zelanda başbakanlık makamına da gönderdiği 74 sayfalık manifestosunu internet üzerinden yayınlayan zanlı, hakim önüne beyaz renkli tutuklu kıyafeti ile çıkarıldı. Elleri kelepçeli olan zanlının, burada kameralara, beyaz ırkın diğerlerinden üstün olduğuna inanan “White Power” hareketinin işaretini yapması dikkat çekti. 5 Nisan’da yeniden mahkemeye çıkarılacak olan zanlının duruşmasının ise ne zaman başlayacağı henüz bilinmiyor.

Silah yasası değişiyor

Kaskına taktığı kamera ile geçen Cuma düzenlediği saldırıları sanal ortamda canlı yayınlayan zanlı, birinci camide aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu 42, ikinci camide de 8 kişiyi silahla vurarak öldürmüştü. Zanlının üstünde ve aracında aralarında yarı otomatik ve pompalı tüfeklerin de bulunduğu beş silahla birlikte patlayıcı madde ele geçirilmişti.

Son olarak Yeni Zelanda’nın Dunedin kentinde ikamet eden zanlının 2017 yılının Kasım ayından bu yana silah ruhsatına sahip olduğu ve bir atıcılık kulübüne de üye olduğu belirtiliyor.

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, ülkesinin yakın tarihinde yaşanan en ağır saldırının ardından, hükümetin silah yasasını değiştireceğini vurguladı. Ülkede şu an geçerli olan ilgili yasalara göre, resmi makamlarca yapılan bir incelemenin ardından 16 yaşından itibaren silah ruhsatı alınabiliyor. Ruhsat sahibinin kaç silah bulundurduğuna ise bakılmıyor.

Yeni Zelanda’da havalimanı uçuşa kapatıldı

Yeni Zelanda’ya bağlı Güney Adası’nın ikinci büyük şehri Dunedin’de bulunan Dunedin Havaalanı şüpheli paket nedeniyle uçuşlara kapatıldı. Havalimanna şüpheli paketi incelemek üzere bomba imha ekipleri çağrıldı.

Tarrant’ın ailesi: Hepimiz sarsıldık, ne düşüneceğimizi bilmiyoruz

Yeni Zelanda’da 50 kişinin hayatını kaybettiği cami saldırılarının baş zanlısı Brenton Tarrant’ın ailesi, “sarsıldıklarını ve mahvolduklarını” söyledi. Tarrant’ın büyükannesi Marie Fitzgerald, “Hepimiz sarsıldık, ne düşüneceğimizi bilmiyoruz” dedi.

Avustralya’nın Yeni Güney Galler eyaletindeki evinde Avustralya’nın Kanal 9 televizyonuna konuşan Fitzgerald, “Bizim ailemizden birinin böyle bir şeyi yapabileceğini kabullenmek… Bu çok fazla…” dedi.

Tarrant, Yeni Zelanda’nın kuzeyindeki Grafton kasabasında büyüdü. Fitzgerald’a göre, saldırıdan bir süre önce, 2018 Kasım ayında Orta ve doğu Avrupa’da birçok ülkeyi kapsayan uzun bir seyahate çıkan Tarrant’ın planlarından ailesinin haberi yoktu:

“Sadece yurt dışı seyahatinden döndüğünden beri bu çocuğun tamamen değiştiğini düşünmeye başladım. Daha küçükken, çoğunlukla bilgisayar oyunlarına ilgi duyuyordu.”

Birkaç yıl önce babası öldükten sonra seyahatlerine başlayan Tarrant, son yıllarda güneydeki Dunedin kentinde yaşıyordu.

Bir sene önce kız kardeşinin doğum günü için eve dönen Tarrant’ın “eskisi gibi, her zamanki hali gibi olduğunu söyleyen” büyükannesi, zanlının kız kardeşi ve annesinin polis koruması altında olduğunu ve aileden hiç kimsenin onlarla iletişime geçemediğini söyledi:

“Polis görevini yapıyor ve onları koruyor, zaten şu an korunmaları gerekiyor. Bu sebeple telefon dahil hiçbir şekilde iletişime geçemeyeceğimiz söylendi.”

Tarrant’ın dayısı Terry Fitzgerald da, yeğeninin ne yaptığını televizyonda haberleden öğrendiklerini ve çok şaşırdıklarını anlattı:

“İlk gördüğümde, bu o olamaz dedim, ama sonra fotoğrafını gördüm.”

Milyonlarca euro bağış toplandı

Yaklaşık 5 milyon nüfusu bulunan Pasifik Okyanusu’ndaki Yeni Zelanda’nın yakın tarihinde benzer terör saldırıları ya da kitlesel katliamlar yaşanmamıştı. Christchurch kentinde insanlar olay yerlerinin yakınlarına çiçekler bırakarak, mumlar yaktı. Hafta sonunda çok sayıda dükkan ve iş yerinin kapalı kaldığı kente, normal zamanlardan daha büyük bir sükunet hakim.

Saldırılarda ölenlerin yakınlarına yardım amacıyla açılan bağış hesaplarında şu ana dek milyonlarca euro toplanmış durumda. Kurbanların yakınları ve yaralılar için oluşturulan bağış fonlarında iki gün içinde 2 milyon 200 bin dolar, yani yaklaşık 13 milyon TL toplandı.

Yaklaşık 50 bin kişilik nüfusları ile Müslümanlar Yeni Zelanda nüfusunun yüzde birini oluşturuyor. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunu Pakistan, Bangladeş, Afganistan, Mısır, Suudi Arabistan ve Hindistan kökenli göçmenlerden oluşuyor. Ancak ölenlere dair resmi bilgiler, tüm cesetlerin kimliklerinin belirlenmesinin ardından Yeni Zelanda polisi tarafından açıklanacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Insanligin belli degerlerde bir araya gelmemesi icin fitne amacli yapilmis bir eylem. Hristiyanlarin bunu yapmadigi da belli, hatta heryere hacli musluman savasi semboilleriyle donatmalarindan hristiyanlarin uzerine atma amacli yapildigi ortada , Bu cok acik bir sey.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin