İYİ Parti’ye ‘emanetçi’ başkan!

NECİP F. BAHADIR | YORUM

Meral Akşener’in istifasıyla olağanüstü kurultay kararı alan İYİ Parti yeni genel başkanını seçti. Üçüncü turun sonunda teşkilatçı kimliğiyle bilinen favori adaylardan Koray Aydın kaybederken, Musavat Dervişoğlu yarışı önde bitirdi ve İyi Parti’de Akşener devri kapanırken yeni bir dönem başladı.

Aslında Akşener dönemi kapanmadı. İYİ Parti’nin sabık lideri seçim öncesi başarılı olmazsa istifa edeceği sözünü verirken ‘Siyasetin s’si ile bile ilgilenmeyeceğim, evime döneceğim’ demişti. Fakat, ne siyasetle ilgisini kesti, ne de İYİ Parti’den tam anlamıyla koptu. Geri döneceği güne kadar yerini ‘emanetçi’ bir başkana bıraktı. Benim okuyabildiğim kadarıyla kurultaydan çıkan en önemli sonuç bu.

İYİ Parti’nin Akşener’in yörüngesinden çıktığını söylemek doğru olmaz. Kolay kolay da çıkamaz. Akşener, “Gitmemek için nabız yokladı.” teşkilatlardan o sinyali alamadı, bunun üzerine ‘Musavat Dervişoğlu’ ismini işaret etti ve delegelere seçtirmeyi de başardı. Dervişoğlu, Akşener’in gölgesi altında ‘genel başkanlık’ yapacak. ‘Emanetçi başkan’ Türk siyasetinin aşinası olduğu bir model. Haddini bilene de rastlandı, sınırlarını sonuna kadar zorlayana da… Turgut Özal gibi bir isim Yıldırım Akbulut’a söz geçiremedi. Tansu Çiller hem kendisini hem de DYP’yi Demirel’den tamamen kopardı.

İYİ Parti’nin ‘yön’ sorununu çözebilecek mi?

Musavat Dervişoğlu sıcağı sıcağına verdiği mesajda, “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” dedi. Bu söz ilk bakışta ‘emanetçiliğe reddiye’ gibi algılanabilir. Ben o cümleye bir slogandan öte anlam yüklemiyorum. Tabii desteğiyle oturduğu Akşener’i yarın tanımayabilir ve kendi yolunda yürüyebilir. Zayıf da olsa bir ihtimal var elbette.

“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!”

Yeni ne olacak? Kendisi yeni bir isim tamam… Peki sonra? Hangi yeniliğin önünü açacak? Yeni politikalar mı üretecek? Akşener’in yapamadağı ‘merkez sağ’ açılımını kendisinin başaracağına mı inanıyor? Partiyi MHP kökenlilerin mutlak hakimiyetinden uzaklaştırıp renkli hale getirmeyi mi planlıyor? Yeni bir kadro vaadi mi bu? Yoksa İYİ Parti’nin pozisyonunu yeniden mi tanımlayacak?

‘Eskisi gibi olmayacak’ deyince peşi sıra sorular havada uçuşuyor. Musavat Dervişoğlu siyasete yeni girmiş bir isim değil. Ülkü Ocakları’ndan geliyor. MHP teşkilatlarında görev yaptı. Sonra MHP’den milletvekili olarak Meclis’e girdi. Bahçeli’yle anlaşamadı ve İYİ Parti’nin kurucularından, öne çıkan vitrin isimlerinden biri oldu. Siyasi hayatı tamamen ‘milliyetçi çizgide’ geçti. Akşener, milliyetçi kökene sahip olsa da, merkez sağda DYP’de bakanlık düzeyinde siyaset yaptı. Dervişoğlu bu deneyimden yoksun.

Dervişoğlu bir enkaz devraldı

Akşener döneminde İYİ Parti bir yön sorunu yaşadı. Cumhur İttifakı ile muhalefet bloku arasında gitti geldi. Erdoğan son iki cumhurbaşkanlığını Akşener’e borçlu. İlkinde Abdullah Gül’ün önünü kesti, ikincisinde muhalefet masasını devirdi. Oysa ‘büyüme potansiyeli’ çok yüksekti, muhalefetin temel direklerinden biriydi. Eğer İYİ Parti’yi merkez sağa açabilseydi, Türkiye’nin geleceğine damgasını vururdu. Çünkü seçmen AKP’nin karşısında CHP yerine, sağdan bir parti arıyordu. İYİ Parti bu arayışa cevap olacak güçlü bir adaydı. Akşener ‘oyun planını’ büyük oynamak yerine küçük hesaplara yöneldi.

Her ne kadar emanetçi olsa da Dervişoğlu, Akşener’den bir enkaz devraldı. Kadrosundaki çeşitlilik tamamen kaybolmuş, milletvekili ve teşkilatlardaki istifalarla çözülme sürecine girmiş, yerini ve yönünü yitirmiş, iktidar ve muhalefet arasında sıkışıp kalmış, vizyonsuz, misyonsuz bir İYİ Parti var karşımızda. Tam bir enkaz yani. Siyasette enkaz edebiyatı daha çok gelen giden hükümetler üzerine söylenir. Bu edebiyat İYİ parti için de geçerli… Açıkça söylemese de Dervişoğlu enkazın farkında çünkü o da o yapının içinde.

Yeni genel başkan kan kaybını durdurabilir mi? En azından mevcudu muhafaza edebilir mi? AKP’nin bir eli İYİ Parti’nin içinde! Bu herkesin bildiği bir Ankara sırrı… Muhalefetin gözü de İYİ Parti’de. Dervişoğlu başarılı olmak istiyorsa öncelikle İYİ Parti’yi Akşener’in yörüngesinden çıkarması, ardından İYİ Parti’nin pozisyonunu sağlıklı bir şekilde tanımlaması lazım.

Dervişoğlu iktidara yakın ‘MHP’nin yedeği mi’ olacak? Yoksa muhalefeti daha da büyütecek ‘oyun planları’ mı geliştirecek? Bu hem yeni isimler, hem de yeni politikalarla olur. Her ne kadar milliyetçi sağda parti enflasyonu yaşansa da toplumun ve siyasetin merkezinde büyük boşluklar var. Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah’ı o boşlukları iyi yakaladı. Benzeri sıçramayı İYİ Parti de yapabilir. İktidara muhalefet eden milliyetçi partinin büyüme potansiyelini Zafer Partisi örneği gösterdi.

Akşener’in yapamadığını ‘emanetçisi’ yapabilir mi?

AKP iktidarı hemen her alanda dökülüyor. İçeride ekonomiden, hukuk ve adalete dış politikada baş döndüren geri adımlar, tutarsız, rüzgara göre değişen politikalar… Yaşanan bütün bu başarısızlıklara, hezimetlere milliyetçi bir partinin söyleyecek çok sözü olmalı. Ve bu söz halkta da pekala karşılık bulur. Eğer İYİ Parti MHP ile yarışmak yerine AKP iktidarına sağlam ve sağlıklı muhalefet işlevini yerine getirebilirse hiç ummadığı sulara yelken açar. Dervişoğlu yapabilir mi bunu? Dervişoğlu’nun geçmişine göre karar vermek yerine bir süre şans tanımak lazım. Boşuna söylenmemiş ‘Taç giyen baş akıllanır’ diye. Şimdi o taç Dervişoğlu’nun başında…

Bunu yazıyorum ama ‘umutlu ve iyimser’ değilim. Bir kere ‘emanetçi kimliğinden’ dolayı koltuğuna iğreti oturacak.  Fazla inisiyatif alamayacak. Bir süre sonra Akşener’in geri dönmesi için taşları döşeyecek. Merkez sağ açılımı yapamayacak? Geçmişinden kurtulamayacak. Bir insan mazisini ne kadar derine gömerse gömsün günün birinde yüzeye çıkar.  Akşener’in yapamadığını emanetçisinin yapması mümkün mü? Akşener en azından kadrosunu zenginleştirerek teşebbüs etti. Biraz mesafe de aldı. Sonra aşinası olduğu sulara geri döndü.

İYİ Parti artık ‘masada’ yok!

Dervişoğlu devletçi kimliğinden dolayı AKP iktidarına ciddi muhalefet ve itirazlar yapamaz. İktidarın gölgesinden fazla uzaklaşamaz. Muhalefet cephesinde ‘oyun planları’ kuramaz. Toplumun ilgisine çekecek siyaset üretemez. Akşenir’in geri dönme hayallerinin gerçekleşmesi de kolay değil. Yeniden cumhurbaşkanlığı adaylığı mı? O defter çoktan kapandı. Yeniden sahne alsa bile bıraktığı partiyi bulamaz. Siyasette yeni dengeler kuruluyor ve kartlar yeniden dağıtılıyor. İYİ Parti masada yok. Kendisini masanın dışına attı. Kendi düşen ağlamaz. Sonunu düşünmeyene acınmaz. Kendi etti kendi buldu.

Dervişoğlu’nun bu makus talihi değiştirmeye gücü yeter mi hiç? İYİ Parti seçimlere kadar varlığını zayıflayarak sürdürür ardından ittifakların gölgesinde kaybolur gider… Akşener’le iyi başlayan hikayenin sonu parlak görünmüyor.