Zeybekçi konuşuyorsa endişelenin! [ANALİZ: SEMİH ARDIÇ]

1 Amerikan Doları geçen hafta sonunda 3,1255 lira seviyesine tırmandı. Doların ne ilk ne de son rekoru bu. Üstelik rekor, Amerikan Merkez Bankası FED daha faizi yüzde 1 seviyesine çıkarmamışken kırılıyor. ABD 3. çeyrekte yüzde 2,9 büyüdü ki bu beklentilerin fevkinde bir rakam. FED’in, Aralık’ta faizi yüzde 1’i aşacak şekilde artırması halinde vay halimize!

Doların şu ana dek yükselişinde ekonomik görünümün giderek bozulması ve artan riskler etkili oldu. Hükümet medyası moral bozucu verileri halının altına süpürdüğünden herkes pek çok risk ‘yokmuş gibi davranıyor’.

Birkaç veriyi hatırlatalım:

–İhracat yerlerde sürünüyor (Yılın 9 aylık döneminde yüzde 10 düşüşle 106 milyar 287 milyon dolara geriledi. 2015’i ekside kapatan ihracatçı bu sene de en az 15 milyar dolar daha kaybedecek.)

–Turizm sektörü yarı yarıya daraldı. Özellikle Alman, Fransız ve İngiliz turist sayısında dramatik düşüş yaşandığı için önümüzdeki seneler de zor geçecek. –Özel sektörün döviz açığı 201 milyar dolar. Türk Telekom gibi bir dev kredi taksitini ödeyemedi. Bankaların yüzde 3 olan kredi riski (takibe düşen krediler) bu aydan sonra büyüyecek.

–TCMB brüt döviz rezervi altın hariç 97 milyar dolar. Bu rakamın 11,4 milyar doları 1 yıllık vadede bankaların mevduat vadesine bağlı olarak çıkacak. Net rezervler 40 milyar doların altında.

–Büyüme yüzde 2–3 arasına sıkışıp kaldı.

–İşsizlik yüzde 11’i geçti. İş bulma umudunu kaybedenler dâhil edildiğinde işsizlik yüzde 16’yı aşıyor.

–Yabancı sermaye gelmez oldu. Yerli yatırımcı elde avuçta kalanları muhafaza etmek için farklı coğrafyalara kaçıyor.

HÜKÜMETİN ÖNCELİĞİ BAŞKANLIK

Ekonomik krize çare bulmakla mükellef AKP Hükümeti ise başka gündemlerle meşgul. Hükümet, ekonomiyi daha derin bir çukura düşürme ihtimali olan jeopolitik riskleri hafife alıyor. İttihatçılardan miras boş hayallerinin peşinde koşuyorlar. Bölgemizde istikrarsızlığı kalıcı hale getirecek adımlar atılıyor. Bu yetmezmiş gibi ülkeyi siyasî bir bölünmenin eşiğine getirecek Başkanlık dayatmasında ısrar ediliyor.

Sanayiciden mahalle bakkalına kadar ticaret erbabının uykularını kaçıran dolar şokuna dair ekonomi yönetimi tam bir acziyet içinde. Merrill Lynch’in eski uzmanlarından Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i sormayın. Şimşek’in bütün yetkilerinin alındığını piyasa oyuncuları zaten biliyor. Daha evvelki itibarı yok.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye gelince… Her konuşması ayrı bir endişe kaynağı. “Endişelenmeyin!” sözü bile piyasayı endişelendiriyor. Zeybekci’nin kendisi de müşavirleri de olup biteni anlamaktan ve icap eden kararları almaktan uzak.

Zeybekci’nin dolar/TL kuruna dair farklı tarihlerde sarf ettiği sözlerden birkaçı şöyle:

“Kurla ilgili gelişmeler dünyadaki gelişmelere bağlı, TL kaynaklı değildir. Bundan dolayı bir endişeniz olmasın. Kura dokunmamak lazım, müdahale etmemek lazım. Kur kendi dengesini bulacaktır.” (15 Nisan 2015)

“Bugün Merkez Bankası’nın rezervleri 120 milyar dolar civarındadır, bunun içinde kullanılabilir rezervleri 60 milyar doların üzerinde, artı 20 milyar doların üzerindeki bir altın rezerviyle ben size bir esnaf, sanayici veyahut da bir sanayici olarak soruyorum, sizin şirketinizin böyle bir bilançosu olsaydı, şirketinizin 1 yıl içinde acil nakdi paraya ihtiyacı olur muydu? Tefeciye düşme riski olur muydu? Panik durumu olur muydu?” (11 Eylül 2015)

“Tüm dünyada yapılan Euro/Dolar paritesindeki bu hareketlenme karşısında Merkez Bankamızın elinde bunu tam anlamıyla yönetecek bir güç yoktur. Piyasa kendi dengesini bulacaktır. Sürdürülemez bir döviz ihtiyacı Türkiye’yi tefeciye düşürecek bir borçlanma yapısına götürür.” (15 Ekim 2015)

“Sağlıklı olmak kaydıyla, aşırı oynamalar olmaması kaydıyla, kırılmalar olmaması kaydıyla yaşanan gelişmeleri normal olarak görüyoruz. Önümüzdeki süreçte piyasanın kendi dinamikleriyle kendi dengeleriyle sağlayacağı seviyeler bizim için kabul edilebilir seviyelerdir.” (28 Ekim 2016)

Bir dediği öteki dediğini tutmuyor.” sözü sanki Zeybekci için söylenmiş.

TÜRKİYE, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDE 99. SIRADA

Türkiye eğitimde OECD ülkeleri arasında sondan dördüncü iken hangi kalkınmadan ve kalıcı büyümeden bahsedilebilir? TL’nin Dolar ve Euro karşısında mum gibi erimesinde Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksinde bir yılda 14 basamak gerilememizin payı yok mu? Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 99. sıradaki Türkiye’ye kim, niye yatırım yapsın?

Medya havuzu kurarak, yalanları hakikat gibi sunarak bir yere kadar. Dünya neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Türkiye yasaklar ve yolsuzluklar ülkesi oldu. Bunun içindir ki giderek fakirleşiyoruz.

Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum. Lakin ben, Bakan Zeybekci, “Endişelenmeyin.” dedikçe endişeleniyorum.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin