Zalimin ve zorbanın canını yakmaya devam edeceğiz

YORUM | TARIK TOROS 

Bir şehirde her gün birileri bıçaklanarak öldürülüyorsa…

Bu o şehir için ciddi bir asayiş sorunudur.

Başta şehrin polis gücü olmak üzere sorumlular hesap vermek zorundadır. 

Medya çoğu zaman görmek istediğini görür. Cımbızlamada üstüne yoktur!

Yüzlerce cinayet içinden sadece biri mesela, kaşla göz arasında “ırkçı” ya da “dinci” bir saldırıya evrilir.

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Devlet, projektörlerini oraya yönlendirir.

Hedef ve amaç bellidir: Belli bir millet, inanç veya gruba mensup kitleyi bağlayacak tedbirler yola çıkar.

Kimse de sormaz: Bu şehirde toplamda kaç cinayet oldu, kaçını ırkçı kaçını dinci bir katil gerçekleştirdi?

Tabi, söz konusu eylemci “kimi politikaların inşası için” özellikle azmettirilmiş bile olabilir.

Onca kavga gürültü arasında bu sağlıklı analiz edilemez, etmeye çalışan linç yer.

Yayımlanan tüm haberler doğru olabilir, fakat eksiktir.

Çünkü:

Mukayese yoktur.

Suç istatistiği yapılmamıştır.

Olay, gerçekten ırkçı veya dinci bir eylem midir, değilse katilin “kimsenin üzerinde durmadığı” farklı bir motivasyonu var mıdır?

Gazetecilik işte böyle anlarda devreye girer, girmelidir.

***

Ekonomide de böyledir.

Ülkedeki akaryakıt litre fiyatlarını misal Euroya çevirip Avrupaya göre daha ucuz olduğunu savunmak benzer bir garabettir.

Bilgi “matematik olarak” doğru olabilir. “Piyasa” yönüyle faciadır!

Gazetecilik devreye girmeli, kıyaslanan ülkelerdeki satın alma gücü karşılaştırmalı olarak ortaya konmalıdır.

Senin ülkende bir asgari ücretli aracının deposunun kaç kere doldurabiliyor, Avrupa ülkelerinde durum nasıl?

***

Uluslararası krizler veya savaşlar da böyledir.

Beyaz Saray medyası ile yürüdüğün kadar.. Kremlin ne düşünüyor, ona da bakacaksın!

Paranın, enerji yollarının izini süreceksin.

Kremlin demişken:

Putin için Navalny neyse…

Erdoğan için Demirtaş odur.

Böyle bakacaksınız.

Çapraz okumalar yapacaksınız.

***

6 Ocak 2021’de ABD Kongresini basan güruh,

Demokratlar için vandal/terörist..

Trump için bir grup yurtseverdir.

Ve unutmayın, savaşlar her şeyden önce ekonomik çıkarlar için yapılır. Ezelden beri böyledir.

Çıkarı olmayanlar, ne savaşı ne de ölenleri görür.

Amerika, barış/huzur/refah getirmek için girdiği Afganistan’dan 20 yıl sonra çıkarken geride enkaz bıraktı.

Peki Amerikan yurttaşlarının vergilerinden 2 trilyon dolar nereye gitti? Başta savunma sanayi olmak üzere birilerinin cebine.

Ukrayna ve Kazakistan’da gerçekte ne olduğunu merak ediyorsanız, CNN ve BBC’de kimi detayları göremezsiniz.

***

Bağımsız gazetecilik olmazsa olayları tüm boyutları anlayamaz, mukayese edemezsiniz.

Gazetecilik her şeyden önce hafızadır.

Yeri geldiğinde birilerinin sicilini hatırlatmaktır.

Dünyanın, sadece yaşadığınız yer veya ülkeden ibaret olmadığını anlatmaktır.

Yaşam kalitenizin sıralamada nerede olduğunu gözünüze sokmaktır.

Başınızdakilerin vazgeçilmez olmadığını, çoğunlukla farklı amaçlar için birer piyon olduklarını gösterme becerisidir.

***

Halk nezdinde gazetecinin güvenilirliği düşüktür (egemenlerin sesi olduğu için.)

O yüzdendir ki medya bağımsızlığı çok kıymetli ve gereklidir.

Zalimin ve zorbanın canını yakmaya devam edeceğiz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Bir insan eğer savunmasını din kötüdür, ben iyiyim üzerine kurmuşsa, o kişinin benliği kimleri üstün tutuyorsa onlara sizi dokundurtmaz. Yani kendi kötülüklerini ret eden, bütün kötülükleri dine yıkan bir insana birşey anlatamazsınız. O kişilere gazetecilik yapamazsınız. Onun gözünde iyi bir gazeteci olmak istiyorsanız, onun beğendiklerini övecek, beğenmediklerini kötüleyeceksiniz. Ve bunu sürekli yapmak zorundasın. Bir kere bile onun beğendiği birini eleştirirsen sanki şimdiye kadar hiç yokmuşsun gibi muamele görür ve saldırıya uğrarsın. Hatta bu saldırılar kişiliğinize yönelik olur. Gazetecilik ne olup bittiğini anlamak isteyenler için yapılır. Savunma mekanizması kurmuş bir insan için gerçek önemli değildir. O sadece duymak istediklerini dinler. Eğer duymak istemediği şeyler söylerseniz dikenlerini çıkartır ve dizin canınızı acıtmaya çalışır. Aslında gerçek karşısında canı acıyan kendisidir. Gerçekten kaçmaktadır çünkü acıtmaktadır. Bu zorlu yolculuk yerine nefsani davranmak yani öfke duymak, düşmanlaştırmak, saldırmak daha kolaydır. Bu savunma mekanizması o kadar devasa boyutta toplumsal düzeyde yaşanmaktadır. Yani bir kişi yüzleşmek istemez kaçar, iki kişi öyle ama bu milyonlarca kişi için geçerli bir durum oldu. Savunma mekanizması olarak din düşmanları insanların eline dini verdi. Bu dediler sizi yutacak. Yok olmamak için kendinizi savunun. Artık gazetecelik bu noktada bitmiştir. Neden kimse beni dinlemiyor sorusu burada hükmünü yitirmiştir. İnsanlar savunmaya çekilmiştir. Yani düşmanlar her taraftan saldırıyordur. İyilerin kahramanı kılıçdaroğludur. Ordulara komuta ermektedir. Şimdi sen bu ortamda “ama kılıçdaroğluda biraz sessiz” dediğşnde o gözler seni otomatikman düşman askeri olarak görmektedir. Çünkü savunmadan dolayı o kadar duyarlılaşmışlardır ki en küçük eleştiri onlara çok ağır gelmektedir.

    Gazeteci terapist gibidir. Ne olup bittiğini aydınlatmaya çalışır. Ama insanlarda ruh hastası gibidir. Size direnç gösterir, tedavi olmak istemez. Hatta öyle bir savunma geliştirirki, gerçeklerle yüzleşmekten gazeteceyi kötüleyerek kaçmaya çalışır. “O aslında kötü onu niye dinleyeyim ki? Hem o zamanında onlarla işbirliği yaptı” kimi kendini kandırmaya dönük savunma yapar. Şimdi kendini bilerek yada bilinç dışı kandıran bir insana ne verebilirsiniz ki? Ve bunların sayısı milyonları bulmuşken. Arada faydalanmak isteyen tek tük insana hitap edebilirsiniz. Bence yurt dışı bu konuda yurt içi kadar dirençli değil. Bu kendini kandırma savunma mekanizması yüzünden adam müslümanlık adına müslümana karşı gelmektedir. Işidli insanların analizini yaparsanız muhtemelen aynı savunma mekanizmalarını onlarda da bulacaksınız. Çünkü gerçeklerle yüzleşmek yani büyük cihat çok zor bir iştir. Örneğin insanlar korona dehşeti işe yüzleşemediğinden korona yoktur demektedirler. Yada o dehşeti anlamlandırma ve belirsizlikten kurtarmak için koronanın insan ürünü olduğunu söylerler. Bu sayede belirsizlik biraz azalmış ve anksiyete hafiflemiş olur. Sırf bu yüzden aşı olmayanlar var ve red etme savunma mekanizması yüzünden ölmektedir. Yani gerçeklerle yüzleşmek dayanılmaz geldiğinden ret etme ve aşı olmama ve ölme ile sonuçlanmaktadır. Kendi ölümüne davetiye çıkaran birine “yapma öyle, ölürsün” demek seni sadece korona çetesi işbirlikçisi yapar. Böyle bir kitleye hitap ettiğinizde kafanıza birşeylerin savrulmasını göze almak zorundasınız. Çünkü insanların çoğu en ilkel savunma mekanizmalarını kullanmaktadır.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin