YORUM | REHA YEPREM
Tarihe yüzyılın felaketi diye geçen iki büyük deprem yaşadık. Kahramanmaraş, Osmaniye, Kilis, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adana, Elazığ, Hatay, Adıyaman ve Gaziantep’i etkileyen deprem, bunalımda olan ülkemizi bir de sahipsizlik ve çaresizlik illeti ile vurdu.
Resmi rakamlara göre 40 binden fazla insanımızı kaybettik. Dileriz bu sayı artmaz..
100 binden fazla yaralının enkaz altından çıkarıldığı yüzyılın afeti hepimizi çok derinden sarstı. Kendi adıma ve de Raindrops TV ailesi adına, depremde vefat eden 40 binden fazla canımızın her birine, Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, Türkiye’mize başsağlığı diliyoruz.
Biz biliyoruz ki depremlerde, afetlerde vefat edenler şehit, malları da sadaka hükmündedir..
Ancak deprem hazırlığı yapmayanlar,
bilim adamlarına değil müteahhitlere inanlar,
zayıf binalara izin verenler,
afete zamanında müdahale etmeyenler,
edenleri geri çağıranlar,
bana sormadan nasıl yardım edersiniz diyenler,
sahaya asker gönderme emrini geri çekenler,
yardım ekiplerini engelleyenler,
bana darbe yapacaklar diye korkanlar,
ilk konuşmasında kararan suratı ile milleti fırçalayıp tehdit edenler de
katil hükmündedir.
AHBAP – AFAD çatışması yapanlar fitneci hükmündedir.
Yardımseverlere kimlik soranlar,
Türk mü Kürt mü, şucu bucu mu diyenler hain hükmündedir.
Sevgili ülkem, canım Türkiye’m.Hepiniz hatırlarsınız.
1999’daki Adapazarı ve Düzce depremlerinde yardım zamanı deyip kimse yok mu diyenler için yardıma koşmuştuk.
Van depreminde tüm sanatçılar, oyuncular, sporcular ile Samanyolu TV ekranlarından yaraları sarmaya çalışmıştık.
Öyle şimdiki gibi merkez bankası gibi devletin devlete yardımı gibi değildi.
Şimdi buralardayız. Kaderin bize biçtiği rolün emrindeyiz.
Fakat yüreğimiz Maraş’ta, Hatay’da. Gözyaşlarımız Pazarcık’ta, Elbistan’da,
Malatya’da, Adıyaman’da.
Dünyaya dağılan tüm kardeşlerimiz depremin ilk saatlerinden itibaren vatanlarına yardım etmek için çırpınıyorlar.
Yardımların sağlıklı ve israf edilmeden gönderilmesi için gayret ediyorlar. Önemli miktarda ve çeşitli kalemlerdeki yardımları organize ettiler. Yayını seyrettiğiniz şu sıralarda bile farklı coğrafyalarda yardım toplantıları, ‘fundraising’ler yapılıyordur.
Onlar “yılmak yok, gayret var” diyorlar.
Küsmek yok, umut var diyorlar.
Allah yâr diyorlar…
Sevgili dostlar, bu vesile ile bir noktayı sizlerin dikkatlerine arz etmek istiyorum.
Deprem milyonları etkiledi evet ama bir kişi var ki o yüreğinde her gün depremler yaşıyor. O minik yüreğin fay hattı çatladı ha bugün ha yarın kırılmayı bekliyor. Güzel insanlar. Deprem için inanılmaz bir gayret, insanüstü bir çaba, eli öpülesi hizmetler ettiniz. Yüreğinizin bu naifliğine güvenerek tekrar sizden istirham ediyorum.
Yusuf Kerim’e ses olalım.
Onun fay hattı kırılmasın.
Annesine kavuşsun.