Yılmaz Tunç’a çağrı: Gündeminiz Filistin ise, Burak Erdoğan’ın gemilerini anlatın bize!

İLKER DOĞAN | HABER YORUM

Türkiye’de artık gazetecilerin ‘hangi’ soruları soracağına da siyasiler karar veriyor. Zaten son 10 yıldır rejim temsilcilerine soru sorabilen yok da; kazara bir bakan vs. denk gelir de bir gazetecinin ağzından soruya benzer bir cümle çıkarsa onu da hayret verici bir pişkinlikle püskürtmeyi beceriyorlar…

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da bunu yaptı dün…

Fox TV muhabirinin, mikrofonu uzatarak ‘Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun, bir kuryenin ölümüne sebebiyet verdiği kaza sonrası elini kolunu sallayarak kaçtığına’ dair haberleri sormasına bile fırsat vermeden, lafı ağzına tıktı ve gündemin ‘Filistin’ olduğunu söyledi: “Gündem Filistin. Gündem Filistin, tamam mı! Arkadaşım gündem Filistin, bak!”

Cümlenin sonundaki ‘Bak!’ önemli… Kızıyor aklı sıra; tehdit ediyor… “Üsteleme, ısrarcı olma!” diyor… Gazeteci biraz daha üstelese, Yılmaz Tunç, ‘Bak!’ ifedesinin gerisini getirecek… Allah’tan gazeteci üstelemiyor da kurtarıyor paçayı!

Başka bir ülkenin cumhurbaşkanının oğlu Türkiye’ye bir motokuryeye arkadan çarpıyor ve ölümüne neden oluyor ancak gözaltına bile alınmadan, emniyet ifadesinin ardından elini kolunu sallayarak ülkeden çıkıyor. Polisler de motokuryenin ailesine eşinin intihar ettiğini(!) söylüyor… Ama bu rezalet Adalet Bakanı’nın gündeminde yok!

Bir ülkenin ‘adalet’ bakanının birinci gündemi ne olmalı; adalet, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı vs! Türkiye’nin adalet bakanının gündemi ise Filistin…

Filistin’le ilgili gerçekten somut bir adım atsalar, oradaki katliamın durdurulması adına en küçük bir katkıları olsa ağzımı açmayacağım; ancak o da yok! Türkiye’yi ‘masaya’ bile çağırmıyorlar; yoksunuz! Erdoğan, istediği kadar, “Sorumluluk üstlenmeye hazırız!” diye bas bas bağırsın. Hiç kimse oralı bile değil…

Gündemi Filistin’miş! Duyda inanma…

7 Ekim’den bu yana 18 bin insan katledildi Gazze’de… Bunların 7 bine yakını çocuk! AKP iktidarı ‘miting’ düzenlemekten, 150 civarında yaralıyı Türkiye’ye getirmekten, 3-5 milyon TL’lik 80-100 TIR yardım göndermekten başka ne yaptı?

Madem gündeminiz Filistin; İsrail’e karşı hangi yaptırım kararı alındı? Türkiye, büyükelçisini mi çağırdı, ilişkilerini maslahat güzarı seviyesine mi çekti, ekonomik yaptırım mı uyguladı, limanları mı kapattı? Neden bir tek yaptırım kararı bile alınmadı?

Bırakın yaptırım kararı almayı, Erdoğan’ın oğlunun ortak olduğu gemiler (örnek: Halit Yıldırım) İsrail’e mekik dokuyor… Gazeteci Metin Cihan, Burak Erdoğan’ın ortak olduğu ‘Halit Yıldırım’ isimli geminin 7 Ekim’den sonra İsrail’e tonlarca mal taşıdığını resmi belgelerle ortaya koydu…

Kapı önünde İsrail’e saydırıp, milleti boykot yapmaya çağırıp; kapı arkasında ortak iş yapıyor, gemilerle mal taşıyorar…

Meselenin bir de ‘adalet’ boyutu var… Yılmaz Tunç’un açıklamasını duyan; ülkede adaletle ilgili bütün sorunlar çözülmüş, koca koca adliye saraylarında ‘adalet’ dağıtılıyor sanır! Adalet saraylarının koridorları ‘rüşvet’ iddialarıyla çalkalanıyor! Bizzat Cumhuriyet Başsavcısı (İsmail Uçar) itirafçı oluyor, yargıdaki çürümeyi HSK’ya yazdığı mektupla isim isim deşifre ediyor.

Yetmiyor; rüşvetle suçlanan ve tutuklanan bir bilirkişi hangi hakim ve savcılara rüşvet vererek tahliye olduğunu mahkemeye liste olarak sunuyor! Sanık kürsüsündeki adam, hakime, “Rüşvetçisiniz siz, rüşvet aldınız!” diyor…

Bir ülkede adalet daha ne kadar ayağa düşebilir? Bunun bir sonu var mı?

İnsanlar cezaevlerinde ölüyor, öldürülüyor…

Elazığ Cezaevi’nde 7 Ağustos’ta yaşanan infaz girişimini hatıralyın; iki eşkiya, sözde gardiyanların elinden kurtulmuş ve diğer koğuşlardaki tutukluları ellerindeki kesici ve delici aletlerle ağır yaralamıştı! Bu konuyla ilgili bugüne kadar Yılmaz Tunç’tan tek kelime bile açıklama gelmedi!

Neden; çünkü Bakan’ın gündemi Filistin!

Hasta tutuklular tahliye edilmiyor; son örneği Ramazan Taşkıran… 63 yaşında, yüzde 93 engelli ve günde 15 saat diyalize girmek zorunda… Kızları 1 aydan uzun süredir uğraşıyor ama gören, duyan yok! Adam yürüyemez hale geldi…

Bebekli anneler, hamile kadınların kanunun aksi hükmüne rağmen tutuklanıyor…

Mahkemelerde suç uyduruluyor ve bu AİHM tarafından bütün dünyaya duyuruluyor. Yüksel Yalçınkaya kararından bahsediyoruz.

AİHM, ‘Türkiye’deki mahkemelerde suç uydurulduğunu; varsayımlarla insanların terörden hüküm giydiğini; suç olmayan, yasal eylemlerin suç gibi kabul edilerek insanlara ceza verildiğini’ bütün dünyaya ilan etti! AİHM, Türkiye’deki hakim ve savcılara ‘Hammurabi’den bu yana kanunlarda olan ‘Kanunsuz suç olmaz’ ilkesini hatırlattı yahu!

Bundan daha büyük utanç olur mu?

AİHM’nin bu kararından sonra ülkenin adalet bakanının yerin dibine girmesi lazım; ama kimin umurunda!

Gündemi Filistin’miş; öyle söylüyor…!

Madem gündemi Filistin, en azından kamuoyuna İsrail’e mal taşıyan Burak Erdoğan’ın gemilerini anlatsın…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin