HASAN CÜCÜK | HABER YORUM
Dolmabahçe’de Fenerbahçe’yi konuk eden Beşiktaş seyircisi önünde rakibine 3-1 boyun eğdi. Derbi galibiyetiyle Fenerbahçe yeniden liderliği Galatasaray’dan devraldı. Fenerbahçe’ye 3 puanı getiren golleri Dzeko, Tadic ve Szymanski atarken, Beşiktaş’ın tek golünü Oxlade-Chamberlian penaltıdan attı. 3 penaltının olduğu derbiye hakem Atilla Karaoğlan’ın çalmadığı düdükler damga vurdu.
Ligin 15. haftasında derbi vardı. Sezona sıkıntılı başlayan Beşiktaş, liderliği maç eksiğiyle bir gün önce Galatasaray’a bırakan Fenerbahçe’yi Dolmabahçe’de konuk etti. Sakatlıklardan başı dertten kurtulmayan siyah-beyazlılar, ilk devre dolmadan iki oyuncusunu daha kurban verdi. Galatasaray’ın kazandığı haftayı 3 puanla kapatma planlarıyla rakibine konuk olan Fenerbahçe usta ayaklarıyla sonuca gitmek istiyordu.
Maç yorumuna geçmeden önce Necip Uysal için bir parantez açmak gerekiyor. Alt yapısından yetiştiği Beşiktaş’ın formasını 2009’dan bu yana giyiyor. Hoca değişti, yönetim değişti ama Necip yerini korudu. 32 yaşında futbolunun olgunluk dönemini yaşayan Necip, eskiden statların vazgeçilmez sözü ‘sporcunun ahlaklı’ kriterlerini pek umursamıyor. Ne yazık ki, her pozisyonda rakibine faul yapıyor. Her faulü istisnasız rakibi sakatlamaya yönelik. Ve her faulden sonra el -kol hareketiyle ‘Hadi ordan be!’ tavrını takınıyor. İlk devreyi kartsız kapattıysa bu hakem Atilla Karaoğlan’ın ‘görmezliği’ sayesinde oldu. Koluna taktığı kaptanlık pazı bandını takıyor ise hakkını veren bir davranış ortaya koymalıdır.
İsmail Kartal’ın Crespo sevdası!
Bir parantez de İsmail Kartal’ın Crespo sevdasına açmak lazım. Sezon başından itibaren yakalanan istikrarda önliberoda Fred – İsmail Yüksek etkisi büyüktü. Fred’in sakatlığıyla işleyen Fenerbahçe çarkı önemli oranda bozulmuştu. Stoperlerinin yokluğundan dolayı Konferans Ligi’ndeki Nordsjaelland maçında İsmail Yüksek’i stoper olarak sahaya süren İsmail Hoca’nın hezimetin faturasını genç oyuncuya kestiğini iki haftadır yedek soyundurmasıyla gördük.
Crespo’nun varlığı Fred’in de oyununu etkiliyor. Daha önce Zajc takıntısı olan İsmail Kartal şimdi Crespo sevdasında. Penaltıya sebebiyet verilen pozisyon Crespo’nun geriye oynama alışkanlığı kaynaklıydı.
Beşiktaş’ın başı sakatlıklarla dertte
Sakatlıklardan başı dertten kurtulmayan Beşiktaş, derbiyi kazanıp hem moral bulma hem de yeni yönetime ‘hoş geldin’ hediyesi peşinde olarak rakibini konuk etti. İlk düdükle birlikte sakin bir başlangıç oldu. Seyirci desteğine rağmen siyah-beyazlılar rakibinin üzerine gitme sıkıntısı yaşadı. Bunda elbette Fenerbahçe’nin topa hükmeden usta ayaklarının varlığı etkili oldu. Gedson’la maçın başında yakalanan pozisyon siyah-beyazlıların ilk 45 dakikadaki en önemli şansıydı. Ardından Dzeko ile pozisyon bulan konuk ekip, dakikalar 10’u gösterdiğinde Ferdi – Tadic – Dzeko üçlüsünün harika paylaşmasıyla skoru 1-0 yaptı.
Beşiktaş gole reaksiyon vermekte zorlandığı dakikalarda Crespo -Djiku – Samet üçlüsünün zincirleme hatasıyla kazanılan penaltıda Oxlade-Chamberlian skoru eşitledi. Skoru eşitleyen Beşiktaş oyunda rakibinin üstünlüğünü kabul etmeye devam etti. İrfan Can’ın direkten dönen topunu, Fred ve yine İrfan Can Kahveci’nin kaleciyle karşı karşıya harcadığı pozisyonlar izledi. İlk devre skoru eşit olsa da üstünlük Fenerbahçe’nindi.
VAR olmasa ne olacaktı?
İkinci devrenin ilk düdüğüyle birlikte mutlak Fenerbahçe üstünlüğü vardı Daha ilk dakika dolmadan Fred’le öne geçme şansını kullanamadı. Rakibini peş peşe pozisyonlar boğdu. Skoru 63’te değiştiren penaltıdan Dusan Tadic oldu. Eric Bailly, hakem Atilla Karaoğlan’nın birkaç metre önünde Szymanski’yi düşürdü. Hakem görmemesi mümkün olmayan mutlak pozisyonda devam kararı verdi. VAR olmasa bir penaltı heba olacaktı. Görüntüleri izleyen Karaoğlan beyaz noktayı gösterdi.
Ancak bir hakemin bundan utanç duyması lazım. Birkaç metre öteden pozisyonda karar veremeyen hakemin ne özgüveni ne de hakemlik kalitesi vardır. Hoş Süper Lig’de düdük çalan hangi hakemin kalitesi Atilla Karaoğlan seviyesinden yüksek ki? Tayfur Bingöl’e gösterdiği kırmızı kart yine ayrı bir faciaydı. İyi ki VAR vardı. O pozisyonda Tayfur’un son adam olmadığını görmemek için Atilla Karaoğlan olmak gerekir. Zira hemen yanında Amartey pozisyon almıştı.
Fenerbahçe mutlak pozisyonları cömertçe harcadı. Farkın açılmasını engelleyen Mert Günok oldu. Başarılı eldiven Tadic’in ikinci penaltısını kurtarıp, takımı adına ayakta kalan tek isim oldu. Mutlak 5 pozisyonda topun çizgiyi geçmesine izin vermedi. Elbette Mert Günok’un da çaresiz kaldığı anlar oldu. Nitekim 90+6’da Szymanski’nin klasikleşen ceza sahası dışı vuruşunda yapacağı bir şey yoktu.
Fenerbahçe, Dolmabahçe’den 3 puanı 3 golle alıp, liderliğini devam ettirdi. Beşiktaş’la oynadığı son 10 maçın sadece birini kazanan Fenerbahçe, bu kez rakibini seyircisi önünde yenmeyi başardı. Beşiktaş için zaten yarış bitmişti. Bu derbi mağlubiyeti şampiyonluk yarışında olmadığını mutlak tescil etti. Rıza Çalımbay’ın işi oldukça zor. Bir tarafta sakatlıklar diğer yandan hedefsiz kalmış bir takım. Şampiyonluk yarışı Galatasaray – Fenerbahçe arasında olacağının da tescili oldu.