HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, önümüzdeki üç yılın yol haritası niteliği taşıyan Yeni Ekonomik Program’ı (YEP) açıkladı. Ancak Albayrak’ın rutin açıklamalarından çok, program çıkışında bir gazetecinin döviz kurundaki hareketlilik ile ilgili sorusuna verdiği cevap gündem oldu. Dünya Gazetesi yazarı ve Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, bakanın, “Kur benim için hiç önemli değil, hiç oraya bakmıyorum. Sanayimiz güçlü. Kurun kontrolü artık bizim elimizde,” dediğini aktardı.
Berat Albayrak’ın “Kurun kontrolü bizim elimizde” sözleriyle neyi kast ettiğini kimse bilmiyor. Ancak döviz kuruna “hiç bakmadığını” söylemesi büyük tepki çekti. Enerjide neredeyse tamamen dışa bağımlı olan Türkiye’de, dolar kurunun yükselmesi doğrudan mal ve hizmetlerin fiyatlarında artışa neden oluyor. Bu ise enflasyonun temel sebebi. Enflasyon ise alım gücünün zayıflaması demek. Ayrıca yap-işlet-devret projelerinde garanti para döviz üzerinden ödeniyor. Bakan bütün bunları bilmiyor olabilir mi? Ayrıca adama, “Madem döviz kuru önemsiz, doları kafanızda belirlediğiniz seviyelerde tutmak için neden iki yılda MB’nin 120 milyar dolarlık rezervini erittiniz?” diye sormazlar mı?!
Kaldı ki Türkiye’nin 430 milyar dolar dış borcu var. Dolar kurundaki 10 kuruşluk fark bile Türkiye’yi ekstra 43 milyar TL borcun altına sokuyor. Yılbaşından bu yana sadece dolar kuruna bağlı olarak Türkiye’nin dış borcu 179 milyar TL arttı! Bu para milletin cebinden çıkıyor ve çıkacak!
Bakan Albayrak’ın sunumunda Türkiye ekonomisinin büyüme oranları 2020 yılı için yüzde 0,3; 2021 için yüzde 5,8; 2022 ve 2023 için ise yüzde 5 olarak öngörüldü. 4. çeyrekte ivme kaybedecek olsa da yılın tamamında yüzde 0,3 bir büyüme gerçekleşmesini beklediklerini anlattı. “Bu büyüme hedeflerine ulaşmak için ihracata, katma değerli üretimi ve istihdama çok daha fazla yoğunlaşacağız. Kötümser senaryoda 2020 yılı için yüzde 1,5 daralma, 2021 yılında yüzde 3,7 büyüme değerlendiriyoruz,” diye konuştu.
ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 8!
YEP’e göre 2020 sonu için enflasyon beklentisi yüzde 10,5, 2021 için yüzde 8 olurken 2022 için yüzde 6 ve 2023 yılı için yüzde 4,9 şeklinde açıklandı. Cari dengenin gayri safi yurtiçi hasılaya oranı için yıl sonu beklentisi negatif yüzde 3,5 olarak beklenirken bu oran 2021’de negatif yüzde 1,9; 2022’de negatif yüzde 0,7 ve 2023 yılında ise yüzde 0,1 olarak öngörülüyor. Bütçe açığının GSYH’e oranında yıl sonu için beklenti yüzde 4,9; gelecek yıl için yüzde 4,3; 2022’de yüzde 3,9; ve 2023 yılında ise yüzde 3,5 olarak duyuruldu. İşsizlik oranı için beklenti bu yıl sonu için yüzde 13,8; gelecek yıl için yüzde 12,9 oldu.
2021 DOLAR TAHMİNİ 7,68 TL!
YEP’te yer alan ve alay konusu olan öngörülerden biri de dolar tahminiydi. Buna göre 2020 için dolar 6,91 olarak tahmin edilmiş. Gelecek yıl içinse dolar tahmini 7,68 TL. Bir sonraki yıl 7,88 olarak öngörülen dolar, 2023’te ise 8,02 olacak deniliyor. Gerçeklikten tamamen uzak. Zira dolar 2023 hedeflerinden sadece 17 kuruş uzak! Gerekli önlemler alınmazsa doların 8 lirayı görmesi 1 ayı bile bulmaz… YEP’te döviz hareketliliği, TL’nin değer kaybetmesi, işsizlik, istihdam ve enflasyon gibi konularda hiçbir gerçekçi hedefin gösterilmemiş olması da dikkat çekici.
YEP, GERÇEKLİKTEN UZAK
Ekonomistlere göre 2020 için öngörülen tahminler bir nebze de olsa kabul edilebilir. Ancak 2021 ve 2022 için YEP tahminlerinin gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi yok. Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy’a göre YEP bir program değil, beklentilerin makyajlanmış hali. Prof. Dr. Selva Demiralp ise, “YEP’te yer alan tahmin gerek piyasa beklentilerinin gerekse mevcut enflasyon oranının altında olup gerçekçi bulunmayacaktır. Bu durumda geçen hafta oluşan olumlu ancak kırılgan olan algının hızla değişmesinden endişe ediyorum,” ifadelerini kullanıyor.
CARİ AÇIK TAHMİNİ, AKILLARA ZARAR!
İlk 7 ayda cari açık 21,6 milyar dolardı. YEP cari açık/GSYH tahmini yüzde 3,5. Yani 24,5 milyar dolar öngörülmüş. YEP’e göre yılın kalan 5 ayında cari açık 2,9 milyar olacak! Peki bu ne kadar mümkün? Geçen yılın ağustos ayında 2,3 milyar dolar olan dış ticaret açığı geçtiğimiz ay yüzde 170 artarak 6,3 milyar dolara çıktı.
KAYNAK NEREDE?
Yüksek büyüme, tek haneli düşük enflasyon ve cari açık olarak özetlenen YEP’te, kaynak konusuna değinilmemesi de dikkat çekti. Merkez Bankası eski başkanı Durmuş Yılmaz, “Bakan, haziran ayında açıklanması gereken ve adını YEP olarak değiştirdiği 2021-22-23 Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladı. Programın özeti: Yeni, yeni, yeni; dengelenme, dengelenme, dengelenme; normal, normal, yeni normal !!!. Rakam da vermedi değil, verdi; ama kaynak göstermedi,” yorumunda bulundu.
MALİYE BAKANI: DÖVİZ KURUNA HİÇ BAKMIYORUM!
YEP’le ilgili çok şey söylenebilir ancak Bakan Albayrak’ın, soru almadığı programın çıkışında bir gazetecinin ayaküstü sorduğu soruya verdiği cevap, yazılabilecek her şeyi önemsizleştirmeye yetiyor. Bakan, dolar kurundaki yükselmeyle ilgili bir soruya, “Kur benim için hiç önemli değil, hiç oraya bakmıyorum. Sanayimiz güçlü. Kurun kontrolü artık bizim elimizde,” şeklinde cevap verebiliyor.
DIŞ BORCU NEYLE ÖDEYECEKSİNİZ?
Normal bir ülkede hazinenin başındaki bir bakan bunları söylese tefe koyarlar. Enerjide dışa bağımlısınız ve dolarla ithalat yapmak zorundasınız. Milletin sırtına yüklenen yap-işlet-devret projelerinde garantilerin tamamı döviz üzerinden. Aylardır swap anlaşması yapmak için çalınmadık kapı bırakılmadı; ne için bütün bunlar? Ödünç döviz bulmak için! 10 dakika önce turizm gelirlerinin azaldığından dert yanan bakan, 10 dakika sonra “Döviz kuruna hiç bakmıyorum” diyebiliyor! Kaldı ki Türkiye’nin 430 milyar dolar dış borcu var. Kurdaki 1 kuruşluk artış, milletin sırtına milyar TL’ler olarak biniyor. Kaldı ki doları belli bir seviyede tutmak için 120 milyar doları buhar eden de bu iktidardan başkası değil. Madem döviz kuru önemsizdi, o kadar parayı neden heder ettiniz?
MİLLE GELİR, 7 BİN DOLARA DOĞRU GERİLİYOR
Ekonomi çakılmış durumda ama iktidar temsilcileri görmemekte direniyor. Türk halkı yoksullaşıyor. TL eriyor. Yılbaşından bu yana TL’nin değer kaybı yüzde 32’yi aştı. Sene başında 2020 için tahmin edilen milli gelir 4 trilyon 453 milyar TL’ydi. Dolar bazında 702 milyar öngörülmüştü. Kur 6,48 üzerinden hesaplanmıştı. Bugün itibariyle yıllık ortalama kur 6.70 TL. Yılın bitmesine üç ay var ve kur artmaya devam ediyor. Yıllık ortalama kuru 7 liradan bile alsanız, yıl sonu milli gelirin 640 bin dolara kadar gerilemesi muhtemel. Bu ise kişi başına milli gelirin 7 bin 700 dolara kadar gerileyeceği anlamına geliyor. Söz konusu rakam çok değil, 7 yıl önce 12 bin 500 dolar seviyelerindeydi.