HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidar yorgunu olduğu 11’inci Kalkınma Planı’ndan anlaşılıyor.
Devlet Planlama Teşkilatı’nı (DPT), Kalkınma Bakanlığı kurma bahanesi ile 11 Haziran 2011 tarihinde lağveden AKP’nin DPT’siz hazırladığı 2’nci, Cumhuriyet döneminin 11’inci Kalkınma Planı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) müzakere ediliyor.
TBMM, SARAY’IN NOTERİ
Müzakere derken bir anda memlekete demokrasi mi geldi? diye heyecanlananlar olabilir. Sözün gelişi müzakere.
AKP, müttefiği Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile elele kelle ekseriyetinin keyfini sürüyor. Ne lazımsa Saray’da yazılıyor, TBMM “noter kâtibi” gibi tasdik ediyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin kalkınma planına dair suâllerine öyle cevaplar verdi ki bir an “Acaba yanlış planı okumuş olabilir miyim?” demekten kendimi alamadım.
Zira özet, giriş ve mevzuat atıflarını çıkardığınızda temenniler manzumesinden ibaret plan ile Oktay’ın TBMM’de anlattıkları arasında bir irtibat yok.
ÖNCELİKLENDİRME DE NE!
Oktay, “Ülkemizin teknolojide dışa bağımlılığının azaltılmasını ve buna bağlı olarak imalat sanayiinde yapısal dönüşümü sağlayabilmek için sektörel önceliklendirme yaklaşımını ortaya koyduk.” diyor.
Plan dönemi sonunda imalat sanayi ihracatı 158,8 milyar dolardan 210 milyar dolara çıkarılacakmış. Yüksek teknolojili sektörlerin ihracat içerisindeki payı ise yüzde 3,5’ten yüzde 5,5’e yükselecekmiş.
2013’te 1,6 milyar dolar olan savunma sanayi ihracatı 2018’de 2,2 milyar dolara tırmanmış. Senede 100 milyon dolarlık artıştan cesaret (!) alan AKP plan dönemi sonunda ihracatı 10 milyar dolara çıkaracakmış.
Araştırma-geliştirme faaliyetlerine matuf harcamalarının millî gelir içindeki payı yüzde 0,96’dan yüzde 1,8’e olacakmış…
TUMTURAKLI İFADELER KULAĞA HOŞ GELİYOR
Rekabetçi üretim, iyi kamu yönetişimi, dijital Türkiye Versiyon 1.0 gibi kulağa hoş gelen başlıklarla süslenmiş sözlerin ayağa yere basmıyor maalesef.
Dünyada teknoloji tüketen ekonomiler arasında ilk sıralarda yer alan Türkiye böyle giderse 2023 senesinde gıdada bile tamamen dışa bağımlı hâle gelecek.
Erdoğan’ın yerli ve millîciliği lafazanlıktan ibaret. “Yerli helikopter” diye yutturduğu Atak’ın motoru İngiltere ve Amerika lisansı taşıdığı için ihracatına her iki devlet müsaade etmedi.
Altay tankı yılan hikâyesine döndü. “Erdoğan’a aşığım” diyen Ethem Sancak’a Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 48 senelik tank-palet fabrikası bilabedel tahsis edildi.
Sancak’ın yüzde 50 ortağı kim? Katar Silahlı Kuvvetleri. Alın size Erdoğan’ın millî bir ihalesi!
HAVYANAT BAHÇESİ MÜDÜRÜ MÜ YAPACAK?
Google arama motorunun ara yüzünü “yerli arama motoru” diye Anadolu Ajansı’na haber bile yaptırdılar. Baştan sona hezeyan olan o haber birkaç saat içinde yine kendileri tarafından imha edildi.
Hayvanat bahçesi müdürünün TÜBİTAK’a müdür tayin eden AKP yüksek teknolojinin payını artıracakmış! İnanan beri gelsin.
Keşke Fuat Oktay, 2019-2023 dönemine dair “-acak, -ecek” fiilleri kullanacağına 2010-2018 arasını nasıl planladıklarını ve bu planın nasıl hüsranla neticelendiğini anlatsaydı.
AKP KENDİ YALANINI İTİRAF ETTİ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kalkınma planı olan ve 2019-2023 dönemini ihtiva eden 11’inci Kalkınma Planı ile AKP iktidarını sürdürmek uğruna ortaya attığı 2023 hedeflerinin tamamen balon olduğunu itiraf etti.
AKP, 2011 yılında Cumhuriyet’in 100’üncü senesi olan 2023 için hayli iddialı ekonomik hedefler tespit etmişti.
Dönemin başbakanı, bugünün başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2011 senesi ocak ayında “Türkiye 2023’e yürüyor” programında açıklamıştı yeni rakamları.
Erdoğan’ın Ankara Spor Salonu’nda duyurduğu hedeflere 2014’te 10’uncu Kalkınma Planı’nda yer verilmişti.
2023 için en iddialı beş hedef şöyleydi:
- Gayri safi yurtiçi hasıla (millî gelir): 2 trilyon dolar.
- Fert başına millî gelir: 25 bin dolar.
- İhracat: 500 milyar dolar.
- İşsizlik: Yüzde 5.
- Türkiye ilk 10 ekonomi arasına girecek.
Erdoğan bu vaatleri temcit pilavı gibi ısıtıp halkın önüne getirdi. Bunların hayalî olduğunu söyleyenler, “Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen vatan hainleri” ithamı ile susturuldu, sindirildi.
2023 HEDEFLERİ YARI YARIYA KÜÇÜLDÜ
Aynı AKP’nin 2019-2023 dönemini ihtiva eden 11’inci Kalkınma Planı’nda Erdoğan’ın meydanları coşturduğu o iddialı 2023 hedefleri yarı yarıya küçüldü.
Yeni plana göre 2023 için temel hedefler şöyle:
- Gayri safi yurtiçi hasıla (millî gelir): 1 trilyon 80 milyar dolar
- Fert başına düşen millî gelir: 12 bin 484 dolar
- İhracat 226,6 milyar dolar
- İşsizlik yüzde 9,9.
- İlk 10 ekonomi arasına girmek gibi bir bahis ise yok.
HANGİ HEDEFLERİ TUTTU Kİ!
AKP, 2023 için mesnetsiz, göz boyayıcı afaki hedefleri durmadan dillendirirken, 2014 başında beş yıllık bir dönem için açıkladıkları 2018 hedefleri de tamamen havada kaldı.
2018 için tespit edilen 1 trilyon 286 milyar dolar millî gelir hedefine mukabil, tahakkuk eden rakam 784 milyar dolar oldu. Üstelik 2019’da bu rakam da düşmeye devam ediyor.
2018’de fert başına millî gelir 15 bin 996 dolar mertebesine çıkacaktı. 15 bin dolardan vazgeçtik böyle giderse 2019 bittiğinde 8 bin doların altına inecek.
İşsizlik AKP’nin tamamen hüsrana uğradığı hedeflerin başında geliyor. 2018 hedefine göre işsizlik yüzde 7,2’ye inecekti. Nisan sonu itabarıyla yüzde 13!
İhracat geliri 277 milyar dolar olacaktı. Halihazırda 170 milyar dolar.
DEMOKRASİ YOKSA REFAH DA YOK!
Ayinesi iştir kişinin söze bakılmaz. AKP kendi hazırladığı, hatta vatan-millet meselesi gibi takdim ettiği 2023 hedeflerini tutturamayacağını bile bile milyonları senelerce bu ninni ile uyuttu.
Meclis’e getirilen 11’inci Kalkınma Planı’nda yazılanlar da tutmayacak. Zira 2014’ten 2018’e eski demokrasi ve hukuk devleti kırıntıları ile gelindiği halde vaziyet iç güveysinden hallice!
Artık tek adam rejimindeyiz. Başkanlığın ilk senesinde tarihin en ağır iktisadî krizi patladı. Devlet Erdoğan’ın elinde çöküyor…
AKP, yarı yarıya küçülme için plan yapmış. Küçülmek için plan yapmaya ne lüzum vardı!
Erdoğan ve avanesi Türkiye’yi aile şirketi gibi idare ettiği müddetçe küçülme hedeflerinin, Erdoğan’ın ifadesiyle eksi büyümenin tutmama ihtimali yok!