Yargıtay’ın ‘Birol Erdem’ kararı paniğe neden oldu; beraat gerekçesi değiştirilecek mi?

İLKER DOĞAN | HABER İNCELEME  

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Birol Erdem’e ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ suçundan verilen beraat kararını onaması iktidar kanadında paniğe neden oldu. Zira Yargıtay 9. Ceza Dairesinin beraat kararında Erdem’in, ‘örgütün hiyerarşisi içinde bulunduğu zaman dilimi itibariyle örgütün nihai amacını bilmediği gibi bu amacın kamuoyu tarafından da bilinmediği’ belirtiliyordu.

Söz konusu gerekçelerle verilen ‘beraat’ kararı güncel yargılamaların neredeyse tamamının ‘beraat’ kararıyla sonuçlanması anlamına geliyor. İşte bu nedenle söz konusu ‘onama’ rejim kanadında rahatsızlık ciddi bir rahatsızlık meydana getirdi. Rejimin yandaşları son bir kaç gündür ‘beraat’ kararının gerekçesinin ‘delil yetersizliği’ olduğu yönünde yazılar yazıyor.

İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş, konuyla ilgili önemli paylaşımlarda bulundu. Birol Erdem kararının ‘değiştirileceğini’ savunan Güneş, “Birol Erdem’in TCK’nın 30/1.maddesi gereğince beraat ettirilmesi, hukuksuz tüm yargılamaların bizzat kendi ellerince çöpe atılması anlamına gelmektedir. Bu durumu kendilerine bile izah edemeyecekleri ve bu hususun aralarında ciddi sıkıntı doğuracağını bildiklerinden, şimdi böyle bir ‘U’ dönüşüne (beraat gerekçesini değiştirmeye) hazırlanmaktadırlar. Sanki, Erdem hakkında 9. CD’nin kararı yayınlanmış gibi (o da yayınlanmadı) hepsi CGK kararının açıklanacağı zamanı beklemektedirler!” diyor.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay 9. Ceza Dairesince Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Birol Erdem’e ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’suçundan verilen beraat kararını geçtiğimiz günlerde onamıştı.

Sabah’ta 5 Aralık tarihinde yayınlanan haberde “Davada, ‘örgütün hiyerarşisi içinde bulunduğu zaman dilimi itibariyle örgütün nihai amacını bilmediği’nden hareketle Türk Ceza Kanunu (TCK) 30/1 maddesinde düzenlenen ‘Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kişi, kasten hareket etmiş olmaz’ hükmü gereğince Erdem’in beraatine karar verildi.” deniliyordu.

YARGITAY 9. CEZA: ÖRGÜTÜN NİHAİ AMACINDAN HABERİ YOK

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin ‘beraat’ kararında ise “… sanığın örgütün hiyerarşisi içinde bulunduğu zaman dilimi itibariyle örgütün nihai amacını bilmediği gibi bu amacın kamuoyu tarafından da bilinmediği, TCK’nun 30/1 maddesinde düzenlenen, “Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsunları bilmeyen bir kişi kasten hareket etmiş olamaz.” hükmü gereğince, sanığın CMK’nun 223/2-c maddesi uyarınca atılı suçtan beraatine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” ifadeleri kullanılmıştı.

Karar tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık ve net. Savcının ‘yönetici’ olduğunu ileri sürdüğü Erdem’in ‘örgütün nihai amacından haberinin olmadığı’ belirtiliyor. Dolayısıyla (CMK 223/2-c kapsamında) ‘yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması’ nedeniyle ‘beraatine’ karar veriliyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bu kararı ‘doğru’ bularak onuyor.

GÜNCEL MAHKUMİYET KARARLARININ TAMAMI ÇÖP OLDU!

Kararın ortaya çıkması sonrası iktidar yandaşlarını bir panik sardı. Zira bu karar güncel yargılamalardaki neredeyse bütün mahkumiyet kararlarının ‘beraatle’ sonuçlanması anlamına geliyor. Zira ‘yönetici’ olmakla suçlanan ve yargıda üst düzey görev yapmış bir insanın ‘örgütün nihai amacından haberi yoksa’ bir öğretmenin ya da bir ev hanımının ‘örgütün nihai amacından nasıl haberi olabilir?

Son dönemde rejimin önemli ‘aparatlarından’ gazeteci Zihni Çakır da konuyla ilgili 7 Aralık’ta paylaşımlarda bulundu. Sabah’ın haberinden iki gün sonra yaptığı paylaşımlarda Çakır, “Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Birol Erdem’in BERATINA hükmederken TCK’nın 30/1 maddesinde yer alan “Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kişi kasten hareket etmiş olmaz” düzenlemesiyle CMK’nın 223/2-c maddesine atıf yapıyor. Ceza Genel Kurulu özetle, Birol Erdem’e isnat edilen suçlamalar konusunda bir kast ya da taksirin bulunmadığına hükmediyor.” diyor.

CMK 223/2-c şöyle: “Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması”

Zihni Çakır da aslında CGK’nın onadığı beraat kararında tıpkı Sabah gazetesi gibi gerekçeyi net olarak yazdı.

NEDİM ŞENER DEVREYE GİRİYOR: GEREKÇELİ KARARI BEKLEMEK LAZIM!

Tehlikenin farkına varan iktidarın tetikçi isimlerinden Nedim Şener, 9 Aralık’ta devreye girdi ve “… Birol Erdem hakkında, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından; örgütün hiyerarşisi içinde bulunduğu zaman dilimi itibarıyla örgütün nihai amacını bilmediğinden hareketle, TCK 30/1 maddesinde düzenlenen ‘Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kişi, kasten hareket etmiş olmaz’ hükmüne dayanarak verilen beraat kararının Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu tarafından da onanması üzerine FETÖ’cüler adeta bayram ediyor. (…) Beraatın, TCK’ın 30/1 maddesine mi, yoksa 17/25 sonrası FETÖ ile mücadele edip “Etkin Pişmanlık”tan yararlanmasına mı bağlanacağını görmek için gerekçeli kararı beklemek lazım.” yazdı.

YASEMİN GÜNERİ SORUYOR: BİLAL ERDEM NEDEN BERAAT ETTİ?

Ve dün, HaberTürk’ten Yasemin Güneri sahne aldı. ‘Bilal Erdem neden beraat etti’ başlıklı yazısında Güneri, “Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde yargılandı. Daire, Erdem hakkında beraat kararı verdi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da “beraat” kararını onadı. Geçtiğimiz hafta verilen kararın gerekçesi henüz yazılmadı. Ancak Erdem’in, ‘örgütün hiyerarşisi içinde bulunduğu zaman dilimi itibariyle örgütün nihai amacını bilmediği’ gerekçesiyle de beraat etmiş olması nedeniyle karar FETÖ suçundan mahkum olanlarda bayram havası yarattı. (…) Erdem’in yargılandığı dosyada FETÖ üyesi ve yöneticisi olma kriterlerini taşımadığı ve bu yüzden Genel Kurul’un Erdem’i “Delil yetersizliğinden” beraat ettirdiğini öğrendim.” diyor.

Ardından da uyarıyor: “Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun gerekçeli kararı yeni yılda yayınlanmış olacak. FETÖ’cülerin merakla beklediği gerekçeli kararda, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin gerekçesine uyulmuş olsaydı bu gerekçelerle pek çok FETÖ’cünün de beraatinin önü açılmış olacaktı.”

İZZET ÖZGENÇ NEDEN ÇARPITIYOR?

TCK’nın mimarlarından Prof. Dr. İzzet Özgenç de konuyla ilgili ilginç paylaşımlarda bulundu. İlk paylaşımını 10 Aralık’ta yaptı Özgenç. “ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞARI olarak görev yapmış olan kişi hakkında bu görevi bağlamındaki iş ve işlemleri dolayısıyla “TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ”nden dolayı (!) açılan davada Yargıtay’ın verdiği beraat kararının gerekçesi, BİR YANLIŞI DİĞER BİR YANLIŞLA GİDERME örneği oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Özgenç, ‘beraat kararının gerekçesinin’ yanlış olduğuna dikkat çekiyordu bu paylaşımında. Özgenç, ikinci paylaşımını ise 14 Aralık’ta, HaberTürk’teki Yasemin Güneri’nin yazısından bir gün sonra yaptı. Bu kez şunları yazdı: “ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞARI hakkında TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİLİĞİ SUÇUnu işlediği iddiasıyla CEZA DAVASI açılması ve bu davada DELİL YETERSİZLİĞİ gerekçesiyle BERAAT kararı verilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakımından İBRETLİK bir durumdur.”

İlk paylaşımında ‘delil yetersizliği’ ifadesini kullanmayan Özgenç’in ikinci paylaşımda bu ifadeye kullanması dikkat çekti.

GÖKHAN GÜNEŞ: ‘U’ DÖNÜŞÜ YAPMAYA HAZIRLANIYORLAR

İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş, konuyla ilgili paylaşımında, şunları yazdı:

  • Bugün de @izzetoezgenc yaptığı manüplatif açıklamasıyla kararı değiştirme çabasına son noktayı koymuştur. O zaman biz de soralım; Eğer bu karar henüz yazılmadıysa içeriğini gazeteciler ve akademisyenler nereden bilmektedir? İzzet Özgenç bu haberi nereden öğrenmiş ve böyle bir paylaşım yapma gereği duymuştur?
  • Aslında soruların cevabı basittir; Birol Erdem’in TCK’nın 30/1.maddesi gereğince beraat ettirilmesi, hukuksuz tüm yargılamaların bizzat kendi ellerince çöpe atılması anlamına gelmektedir.
  • Bu durumu kendilerine bile izah edemeyecekleri ve bu hususun aralarında ciddi sıkıntı doğuracağını bildiklerinden, şimdi böyle bir U dönüşüne hazırlanmaktadırlar. Sanki, Erdem hakkında 9. CD’nin kararı yayınlanmış gibi hepsi CGK kararının açıklanacağı zamanı beklemektedirler!
  • Bu kararı kamuoyu geçen yıl paylaştığımız aşağıdaki tweet serisiyle öğrenmişti. Paylaşmasaydık, “sır gibi” sakladıkları ve suçüstü yakalandıkları bu karardan kimsenin haberi olmayacak ve sessiz sedasız Birol Erdem’i aklayacaklardı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin