[Haber-Yorum: Kadir Bayer]
Referandum sonrası, Erdoğan’ın parti içinde temizlik yapacağına ve AKP’li-AK Partili, Müslüman-İslamcı tartışmaların alevlendiği bu günlerde, yandaş medya fena karıştı.
Kendisini, “Müslüman, Siyaset Bilimci,..” olarak tanımlayan, yandaş mahallenin “deli oğlanı” Ömer Turan, “TRT’de darbeciler hala korunuyor” diyerek, farkında olmasa da 15 Temmuz’un kontrollü darde olduğunu ispatladı.
Turan, twitter hesabından o gece TRT’nin Ankara merkez binasını ve haber stüdyosunu ele geçirmek için gelen askerlere kurum içinden kimin yardım ettiğini gösteren kamera görüntülerini paylaştı. Görüntülerde askerlere yol gösteren, rahat hareketleriyle onlarla birlikte olduğu anlaşılan kişi Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanlığı Haber Koordinatörü İlker Taşkın.
Aslında İlker Taşkın’ın darbeci askerlere yardım ettiği, o gece onlarla işbirliği yaptığı ilk günlerden beri TRT içinde konuşulmuş ancak iddialar söylentinin ötesine geçmemişti. Darbe sonrası aynı iddiaları yine Ömer Turan sosyal medya üzerinden konuyu gündeme taşımış, TRT Genel Müdürlüğü de, 2016 yılı Eylül ayı başlarında İlker Taşkın’ın görevden alındığını söyleyerek tartışmaların büyümesinin önüne geçmeye çalışmıştı.Tabiki atılan adım sadece göstermelik olmuş ve pasifize edildi denilerek İlker Taşkın korumaya alınmış, konunun üzeri kapatılmak istenmişti.
Ancak yandaş medyanın referandum sonrası kılıçları birbirine çekmesi ile Ömer Turan, TRT Haber Dairesi Başkanı Yaşar Taşkın Koç üzerinden girdiği tartışmayla, o hep söylenti olarak bilinen, “İlker Taşkın darbecilere yardım etti” iddiasının görüntülerini sosyal medyada paylaşarak adeta yandaş mahallenin ortasına bombayı bıraktı. Aslında ne paylaştığının çok iyi farkında olan Ömer Turan görüntüler için şunları söyledi; “Bakalım mahalle medyası TRT müdürünün darbeye destek veren bu şok görüntülerini yayınlayabilecek mi?Yoksa susup üstünü mü örtecek? Göreceğiz”
Gerçekten de Ömer Turan’ın dediği gibi oldu yandaş medya yayınlamadı. İşin tuhaf kısmı ise ne yandaş, ne muhalif(!) medya kimse yayınlamadı. Heryere komutan veren bir el yine devreye girmiş ve konu kapatılmak istendi. Bir iki yandaş medya ve OdaTv dışında herkes iddiaları görmezden geldi. OdaTv de konuyla iligili iki haber girdi, ilkinde konuyu Ömer Turan-Yaşar Taşkın Koç üzerinden yandaş tartışması olarak gördü. (http://odatv.com/trt-yonetimi-
Kontrollü darbenin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen, her gün ekranlarda, köşelerde, Hizmet hareketini hedef alan ağız dolusu hakaretler gırla giderken bu görüntülerin ne yandaş, ne dolaylı yandaş medyada rağbet görmemesi dikkat çekici.
İlKER TAŞKIN’IN HİZMET HAREKETİ İLE BAĞI VAR MI?
Yaşanan onca zulüm ve kıyım devam ederken herkesin sorduğu soru şu; “Eğer İlker Taşkın’ın hizmet hareketi ile bağı olsa şimdiye kadar TRT’de durabilir miydi?” Tabi ki, Hayır! O gece stüdyoda elleri kelepçelenip askerler tarafından rehin tutulan onca TRT personeli bir hafta içinde “darbeci suçlamasıyla” işinden oldu, bir çoğu da suçsuz yere şimdi hapiste. Peki onca iddia ve söylentiye rağmen İlker Taşkın’a neden birşey olmadı ve Ömer Turan’ın paylaştığı görüntüler neden medyada yer almadı. Anlaşılan, Ömer Turan ne paylaştığının çok iyi farkında ancak belki de farkında olmayarak kirli darbe ittifakının önemli bir ayağını deşifre etmiş oldu.
15 Temmuz gecesi yaşanan kontrollü darbe girişiminin her yerde olduğu gibi bütün kurumlarda, sokaklarda önceden ayarlanmış elemanları olduğu gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Kanlı eylemin başladığı ilk dakikalardan itibaren ekranlarda boy gösteren herkes, daha ne olduğu anlaşılmadan, ağız birliği yapmışcasına kanlı eylemin faturasını Hizmet hareketine ve Fethullah Gülen’e kesti. Bastırılan(!) girişimin ardından yüzbinlerce insanı hedef alan asrın kıyımı aradan 8 ay geçmesine rağmen hız kesmeden devam ediyor. Daha ne ile suçlandığını bilmeyen onbinlerce insan hapiste, işkence ve zulüm altında. Yüzbinden fazla insan işinden oldu, zulümden kaçıp yurtdışına giden onbinler ve perişan halde aileler.
KİM BU İLKER TAŞKIN?
Geçmişte Başkent TV, etv gibi kanallarda çalışmış, Nasuhi Güngör ile birlikte TRT Türk’e gelmeden önce Kanal 24’ün Ankara haber editörü olan ulusalcı kimliği ile bilinen İlker Taşkın, TRT’ye geldiği günden itibaren hep kritik görevlerde yer aldı. Taşkın’ın, 17-25 Aralık sonrası kamuda başlayan kıyımlarla TRT’de yaşanan tasfiyelerde çalışanlar hakkında fişleme yaparak önemli rol oynadığı TRT personeli tarafından bilinen bir gerçek. Nasuhi Güngör’ün Haber Dairesi Başkanı olmasıyla Haber Koordinatörlüğüne getirilen Taşkın, Güngör’ün görevden alınması sonrası da görevine devam etti. Yaşar Taşkın Koç döneminde de TRT Haber Dairesi’nin en kritik görevi olan Haber Koordinatörlüğünü devam ettirmesi bir rastlantı değil.
Gerek 17-25 Aralık sonrası TRT’de yaşanan pasifize işlemleri, gerek yüzlerce personel hakkında bizzat isim isim fişleme yaparak 15 Temmuz kumpası sonrası işten atılmalarına yardımcı olan İlker Taşkın’ın darbe gecesi askerlerle yan yana olması şaşırtıcı gelmiyor mu?
İlker Taşkın hakkında iddialar bununla da sınırlı değil. Kayınpederi emekli asker olan Taşkın’ın eşinin MGK’da çalıştığı öne sürülüyor. Askerle bu kadar içli dışlı olan birisinin gerçekten hizmet hareketi ile bağı olsa, şimdiye kadar TRT’de tutunabilir miydi? Onca iddia ve şimdi de görüntülere rağmen hala TRT’de çalışıyor olabilir miydi? Hatta tutuklanması gerekmez miydi?
Kermes yapan kadınlar bile darbeden tutuklandı
İlker Taşkın’ın kontrollü darbe girişiminde gerçek aktörler tarafından TRT’de görevlendirildiği anlaşılmıyor mu? Ömer Turan, her ne kadar İlker Taşkın’ı “F…” cü olmakla suçlasa da aslında Erdoğan-Perinçek, İslamcı-Ulusalcı ittifakının ortasına bıçak sapladığının farkında değil.
İşin en ilginç yanı ise, Turan’ın paylaştığı görüntüleri kimsenin inkar etmemesi ve bizzat Yaşar Taşkın Koç’un, görüntülerin 9 aydır savcılığın elinde olduğunu itiraf etmesi oldu. Yani, İlker Taşkın’ın sadece TRT yönetimi tarafından değil, kermes yapan kadınları bile içeri atan savcılar tarafından da korunduğu ortaya çıktı.
Anlaşılan, Hizmet hareketini bitirmek için 15 Temmuz kontrollü darbe tiyatrosunu kurgulayan kirli ittifak, devlet aygıtını ele geçirme savaşının kızıştığı şu günlerde birbirine acımasızca saldırmaya başladı. Etekten dökülen ilk taşlardan biri İlker Taşkın oldu. Ömer Turan’ın kontrolsüz çıkışları yandaşları öyle rahatsız etmiş ki, Nevzat Çiçek kendisini mahkemeye vermiş.