29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın cuma gününe denk gelmesi üzerine Diyanet İşleri’nin camilere gönderdiği cuma hutbesinde Atatürk’ün isminin geçmemesi tepki toplamış, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş sert bir dille eleştirilmişti.
AKP rejimin yayın organı Sabah’ta yazı yazan ve aynı zamanda TRT yönetim kurulu üyesi olan Hilal Kaplan, cuma hutbesine Atatürk’ün adının neden almadığını açıkladı. Kaplan’a göre Ali Erbaş, Atatürk’ün yayımladığı kararnameye göre davranmış olduğu için cuma hutbesinde Atatürk’ün adının anılmasına izin vermedi.
Kaplan, “Cumhuriyet Bayramı’nda bile milli birlik duygusuna zarar vermek için kolları sıvadılar” diye başladığı cümlesine şöyle devam etti:
“Cuma hutbesinde Atatürk ismi geçmediği için direkt Başkan Ali Erbaş’ın şahsını hedef aldılar. Oysa Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurduktan iki gün sonra, 5 Mart 1924’te bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlamış ve ‘Bundan sonra hutbelerde isim zikredilmeksizin millet ve Cumhuriyet’in selâmet ve sa’detine’ dua edilmesini istemişti. Diyanet İşleri Başkanlığı da sadece Ali Erbaş döneminde değil, daha önceden beri bu kararnameye uyuyor.”
Hilal Kaplan, yazısının sonunda “Erbaş, Cumhuriyet Bayramı günü Şuşa ve Ağdam’da Ermenistan’dan kurtarılan dini yapıları incelemek üzere Azerbaycan’daydı. Orda kendisinden alınan iki bayram mesajı içerikli demeçte de “Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk başta olmak üzere” ifadesi geçen cümleler kurdu.” diyerek sözlerini tamamladı.
Neden haber yaptınız, bu yandaşın konuşmaları bu kadar önemli mi?
Bu sekilde polemiklere devam etmek, bu tür yandaşların bilinirliğini ve sözünün degerini artırmaktan baska bir ise yaramıyor
Ayrıca söyledikleri de çok da yanlış degil