TR724 ÖZEL | TUFAN CAN
Dolandırıcılar yeni yöntemleriyle vicdansızlıkta sınır tanımadıklarını gösterdi. Vefat eden kişilerin yakınlarını arayarak, müteveffadan alacakları olduğunu iddia ediyorlar. Avukat olduklarını söyleyerek inandırıcılıklarını artırmak isteyen bu kişiler, borç ödenmesi, icra masrafları ve vekalet ücretiyle borcun üçe katlanacağını öne sürüyor. Yakınlarının ahirette borçlu olmasını istemeyen vatandaşlar da bu uzağa inanarak istene parayı verilen hesaba yatırıyor.
E.G. isimli kişinin geçtiğimiz Mayıs ayında beyin kanaması geçirerek, hayatının kaybetmesinin ardından kendisini avukat olarak tanıtan bir kişi müteveffanın eşine WhatsApp üzerinden mesaj attı. Mesajda E.G’nin ölmeden önce bir bilişim şirketinden ekran kartı aldığını iddia eden şahıs, yaklaşık 10 bin lira borcu bulunduğu borç ödenmezse icra işlemlerini başlatacaklarını iddia etti.
E.G’nin eşi dolandırıcılardan borca ilişkin fatura, senet ve benzeri belgeleri istemesi üzerine, sadece hastanede bulunabilecek bilgileri paylaşarak güven sağlamaya çalıştılar. E.G’nin bilgisayarı dahi bulunmadığını dile getiren eşi, arayan kişilerin çok inandırıcı olduğunu ifade etti. “Öyle şeyler söylediler ki bu bilgileri resmi görevli olmayanların bilme ihtimali yok. Böyle olunca da az kalsın inanıyordum” dedi. Gerçek ise E.G’nin eşi durumu kendi avukatıyla paylaşınca ortaya çıktı.
Eşi, avukatından böyle bir dolandırıcı çetesinin varlığını öğrenince, E.G’nin böyle bir borcu olamayacağını söyleyerek kendisinden istene parayı ödemeyeceğini belirtti. Sert kayaya çarptığını anlayan dolandırıcılar, bu defa hakaret ve tehdit yoluna başvurdu. Arayarak ağza alınmayacak hakaretler ve tehditler savuran dolandırıcılar, bunun ardından E.G.’nin eşinin telefonunu engelledi.
Aynı durum, 2013 yılında vefat eden basın emekçisi Birol Aydın’ın eşinin başına da gelmişti. Aydın’ın eşini avukat olduklarını söyleyerek arayan kişiler, Aydın’ın ölmeden önce 4 adet araba lastiği aldığını ve parasını ödemediğini söyleyerek parasını istemişti. Aydın’ın eşinden istedikleri sonucu alamayınca aynı şekilde engelleyerek geri adım atmak zorunda kalmışlardı.
MUTLAKA YARGIYA BAŞVURUN
Dolandırıcılık TCK kapsamında suç olarak düzenlendiği halde, dolandırıcıların bu kadar korkusuz olmasının iki sebebi var. Aranan kişiler inanmadıkları taktirde bir zararları oluşmadığından şikayetçi olmuyor.
Dolandırılan kişiler ise, yakınlarının borcunu ödediklerini düşündükleri için dolandırıldıklarının dahi farkına varamıyor. Bu nedenle böyle durumlarda, suç cezasız kalıyor. Bu nedenle, başından böyle bir olay geçenlerin mutlaka yargı önünde haklarını araması gerekiyor. Böyle bir aramayla karşılaşanların ise, borcun dayanağını sorması şart.