Veliaht Bilal… 

MAHMUT AKPINAR | YORUM

2023 genel seçimlerinden önce bizim de içinde bulunduğumuz pek çok siyasi yorumcu, “Erdoğan bir defa daha Saray’a çıkarsa iktidarı saltanata dönüştürmek için uğraşacaktır!” diye uyarılarda bulunmuştu. Aslında epeydir Erdoğan sonrasına dair tartışmalar var. Hatta farklı denemeler oldu.

Damat Berat koltuğa adaydı, lakin başarılı olamadı. Aksine kapasitesizliğini tüm aleme gösterdi. Kızına sadakatsizliği nedeniyle kayınpederinin onu tümüyle çizdiği söyleniyor.

Burak piyasada yok! Muhtemelen ailenin karanlık ve kirli işleriyle meşgul oluyor. Biraz da asabi, psikolojisi bozuk olduğu için toplum önüne çıkarılmıyor. Muhtemelen veliahtlık konusunda Burak hiç düşünülmedi. Zira Burak’ın ne zaman ne yapacağı konusunda Erdoğan’ın da ciddi endişeleri var. Onu gözden ırak tutup ailenin kirli ticari işlerine tahsis ettikleri anlaşılıyor.

Birkaç yıldır Erdoğan’ın kızı Sümeyye hanımın kocası Selçuk Bayraktar veliaht olarak parlatılıyor. “Başarıları, karizması, zekası, eğitimi vb. pazarlanıyordu. Tavırlarından onun da istekli olduğu anlaşılıyor, zira bir kısım atraksiyonlara girdi. Ancak Bilal’in bu konuda küçük enişteye sert çıktığı, hatta haddini bildirdiği konuşuluyor.

Geçen hafta yapılan Filistin Mitingi’nin Bilal’i veliaht ilan etmeye yönelik çalışmanın bir ayağı olduğu, aile üyelerinin ve partinin önde gelenlerinin mitinge katılmaya zorlandığı ifade ediliyor. Mitingdeki tabloya baktığımızda Bilal Erdoğan’ın “esas oğlan” olarak planlandığı görülüyor. Daha önce Saray’a çıkma iddiasındaki aktörler Bilal’in arkasına dizildi ve biat görüntüsü verdiler.

Bu proje tutar mı, hedefine ulaşır mı, Bilal bu işi kotaracak yeteneğe sahip mi, diğer adaylar buna razı olur mu, zaman gösterecek.

Hakikat şu ki Erdoğan sonrası koltuğa kimin oturacağına dair mücadele aile içine münhasır değil. Aile dışından da koltuğa örtülü-açık adaylar var. Sır küpü ve kirli bütün operasyonların beyni Hakan Fidan, Erdoğan sonrası kendisini ciddi alternatif görüyor. Damatlara, oğullara rağmen sıkı hazırlık yaptığında şüphe yok. Uluslararası bağlantılarının kendisine avantaj olacağını düşünüyor.

Ayrıca son 10 yılda Erdoğan’la birlikte karanlık operasyonlar yapma konusunda ustalaştı. O artık bir dönemin karakutusu. Pekala, bu tecrübeyi, öğrendiği illegal yöntemleri siyasi rakiplerine karşı da kullanır.

Yeni karakutu İbrahim Kalın da koltuğa hazırlananlar arasında olabilir. Yıllarca Erdoğan’ın danışmanlığını, tercümanlığını yaptı. O da Hakan Fidan kadar karanlık döneme katkı verdi. Hak iddia edecek emeği var! Kalın’ın kamuoyuna oynama, entel ve şirin görünme merakı aşikar.

Daha önce Hulusi Akar, Süleyman Soylu gibi figürler de kendilerini Saray’a veliaht görüyor, hazırlık yapıyorlardı. Ama Erdoğan bunları bir gecede çizdi. Belki de planlı bir şekilde oğlu Bilal’in önündeki mayınları temizliyor!

Numan Kurtulmuş, Milli Görüş tabanının sıcak bakacağı bir isim. Adı çok geçmiyor veya mücadeleyi derinden yürütüyor.

Erdoğan’ın Bilal oğlanı kendisine veliaht yapması beklenmiyordu. Ama sanırım mecbur kaldı. Damatlara güveni yok. Devleti aileyle örtüştürdüğü için, gücü ailesi dışından birisine teslim etmek istemez. İktidar başkasının elinde olursa aile kendisinden sonra bunca mülkü, serveti, gücü koruyamaz. Dahası hesap sormak isteyenler çıkar, ailenin burnundan fitil fitil getirebilirler. Reis kendisinden sonra bazı dosyaların açılmayacağından emin olmak istiyor. 

Bilal, saflığıyla, kırdığı potlarla literatüre geçse de Erdoğan’ın onda karar kıldığı anlaşılıyor. Muhtemelen açıklarını kapatacak, zaaflarını örtecek tedbirler alacak, tahkimatlar yapacak. Sağlığında ona zemin hazırlayacak. Anayasa değişikliği mırıltılarına da saltanata yol yapma çabası olarak bakmak gerekir.

Bilal Erdoğan’ın gayet hırslı olduğu, farklı kurslar, eğitimler aldığı söyleniyor. Anlaşılan babası da ikna oldu ki potansiyel adayları onun arkasına testi gibi dizilmeye mecbur etti. Filistin Mitingi bir yönüyle veliahtın halka ilan merasimiydi.

Damatlar, Süleyman Soylular, Hulusi Akarlar arka plandaydı, mitingin assolisti Bilal’di. Ne var ki veliahtın ilan merasimi hilafet bayrağı-yumruk tartışmalarının gölgesinde kaldı. Kamuoyunda istenen etki oluşturulamadı ise de mesajı alması gerekenler aldı.

Peki, Bilal oğlan veliaht, sonra da AK Saray’a sultan olabilir mi?

Taht kavgaları, saltanat mücadeleleri çok kanlı ve acımasızdır. Saray için çok sayıda kardeş birbirine kıymıştır. Babasının boynunu vuranlar, evlatlarını öldürenler vardır. Dolayısıyla o koltuğa talip olanların çok şeyi göğüsleyebilecek kadar stratejik, sabırlı, dirençli olması gerekir.

Babası aday gösterse ve reklamını yapsa, hatta açıkça “Veliahtımdır!” diye ilan etse bile Bilal’in o koltuğu doldurma ihtimali zor. Erdoğan sonrası ailede ve AKP içinde mücadeleler olacaktır. Türkiye, Suriye-Ürdün gibi olsaydı, iyi kötü bir demokratik gelenek olmasaydı mümkün olabilirdi. Ama Türkiye tecrübesi, siyasi tarihi bırakın bir veliaht seçmeyi, Aydın Menderes gibi çok sevilen ve mağdur edilen bir siyasetçinin karizma sahibi oğlu Aydın Menderes’e bile kredi vermedi. İsmet İnönü’nün, Alparslan Türkeş’in, Turgut Özal’ın, Necmettin Erbakan’ın çocuklarının hali ortada. Halkımızın demokratik bilinci çok yüksek olmasa da, iktidarın babadan oğula aktarılması noktasında bir duyarlılığa sahip.

Üzerinde durulması gereken konu, yeni seçilmiş bir başkanın, önünde uzun yıllar varken neden bir veliaht belirleme çabasına giriştiğidir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. “Halkımızın demokratik bilinci çok yüksek olmasa da, iktidarın babadan oğula aktarılması noktasında bir duyarlılığa sahip.“ demişsiniz ama şu an halkın öyle bir duyarlılığa sahip olduğunu hiç sanmıyorum. Sahip olsalar bile yaklaşık 10 seneye o da kalmaz. İnsanlar saltanat fikrine yıllardır alıştırılıyorlar. Bakın, siz biz bile artık bu olaylardan daha normal bir şeymiş gibi bahsediyoruz. Daha 5 sene önce “Erdoğan kaçıp gidecek, herkes Hizmet insanlarının masumiyetini anlayacak” falan diyorduk. Şimdi kaldı mı kimsenin ümidi? 5 sene veya 3 sene önce Erdoğan sonrası “tahta” kim geçecek diye yazıp çiziyor muydunuz?

    Türkiye’de her şey Erdoğan nezdinde yolunda gitse, yani başka güçler karışmasa saltanatını da ilan eder, ülkenin ismini Osmanlı da yapar, halk da çanak tutar. İstekliler zaten. Böyle bir şeyin olmamasının tek yolu Erdoğanla zoraki bir ittifaka girmiş olup ideolojik veya çıkar açısından onla çok zıt durumda olanların bir oyun çevirmesi olabilir. Başka da bir yol görmüyorum. Hele ki halktan bir fayda hiç beklemiyorum. O ülkede yetişen her yeni nesil daha da kötüleşiyor. Yarısı AKPli ya da milliyetçi, diğer yarısı apolitik ve ülkeden çıkmaya çalışıyor (haklı olarak). Siz hangi halktan bahsediyorsunuz?

    • Herkes artık kendi aklını kullanıyor yorumcular da biz okuyucular da. Okuyorum fikir alıyorum ama kafama yatmazsa altına yazılan bir yorumu daha çok beğeniyorum sizin yorumunuz gibi…

  2. Sizde bu millet, tayyipte de bu zeka oldukça olmazlar olur. Fazla uzağa bakmanıza gerek yok. Yanıbaşınızdaki suriyeye bakın salak oğlan esadın nasıl devletin başına geçirildiğine ve bugün suriyenin başına gelenlere bakın. Zaten suriyenin parçalanmasından sonra sıra türkiyeye gelecek. O zaman da ortada karizmatik lidere değil salak oğlana ihtiyaç olacak.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin