Yorum | Ebubekir Işık
25 Eylül 2017 Kürdistan bağımsızlık referandumundan bu tarafa sekiz ay geçti ve Irak Kürt Federe Yönetimi Bağdat İran ile yeni ve mecburi bir sayfa açmanın eşiğinde.
***
Hatırlanacağı üzere, Irak Kürdistanı’nda yaşayan seçmenlerin yüzde 93’ünün Bağdat’tan kopma iradesi gösterdiği bağımsızlık referandumu İran’ın hışmına uğramış ve ilerleyen günlerde Türkiye ile birlikte Bağdat hükümetinin yanında yer alan İran, Barzani’nin bağımsız Kürdistan hayalini tarumar etmişti. Ardından İran destekli Haşdi Şabi Şii milislerin Kerkük’ü alması ve Kürdistan’ın değişik bölgelerinde gerçekleştirdiği askeri operasyonlar, İran-Kürdistan arasında büyük bir kırılmaya sebep olmuştu.
***
Sonrasında iki taraf münferit zamanlarda ve mekanlarda bir araya gelmeye çalıştılar. Özellikle, başbakan Neçirvan Barzani’nin Ocak 2018’de Tahran’a yaptığı ziyaret ve İran’lı muhataplarına bağımsızlık referandumunun büyük bir hata olduğu itirafı, Kürtlerin İran ile yeni bir safya açmak istediğini açıkça ortaya koydu. Bu toplantıda İran tarafı bir takım ekonomik, siyasi ve askeri meseleler hususunda garanti verilmesi durumunda Irak Kürdistanı ile ilişkileri tekrar normalleştirebileceğini ifade etmişti.
İran ile Yeni Bir Sayfa
Son yedi aydır yapılan diplomatik görüşmelerin bir sonucu olarak Mayıs ayının başında İran’dan gelen üst düzey bir ticari heyet Erbil’de dördüncüsü yapılan ekonomi konferansına katıldı. Bu toplantıda söz alan İran’ın eski Bağdat büyükelçisi ve Erbil’e gelen heyetin başkanı Hasan Danaiefar Kürt ya da Kürdistan ifadelerini hiç kullanmadan ‘’Bu toplantı Irak ve İran arasındaki siyasal ve ekonomik ilişkilerin tekrar normalleşmesi için büyük bir önem taşıyor’’ şeklinde ifade edilebilecek bir cümle sarf etti. Konferansa katılan diğer bir isim olan İran Sanayi ve Ticaret bakanı Muhammed Shariatmadari ise Tahran-Erbil arasındaki ticari sıkıntıları ortadan kaldıracak bir heyetin kurulması kararı aldıklarını söyledi.
***
Bu toplantıdan on gün kadar sonra gerçekleşen Irak federal seçimleri İran’ın desteklediği adayların seçimi önde tamamlaması ve buna mukabil Kürt partilerinin seçime dağınık girmesi, Tahran etkisinde ki Bağdat’ın elini Erbil’e karşı daha da güçlendirdi. Bu sebeple Erbil-Tahran görüşmelerinde Kürtlerin hiç memnun olmadığı fakat altına imza atmak zorunda kaldıkları br takım hususlar kabul edildi.
***
Bu hususların başında İran’ın on yıllardır mücadele ettiği Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin (IKDP) silahsızlandırılması meselesi gelmekte. İran’lı yetkililer Erbil’in IKDP’ye silahları bırakma hususunda baskı yapmasını diretmekte. Bunu prensipte kabul eden Erbil’in bu çağrısını IKPD’nin dinleyip dinlemeyeceği, böyle bir çağrı yapılması durumunda IKDP-Erbil ilişkilerinin nasıl bir yöne evrileceği ve silah bırakan İranlı Kürtlere yaşam hakkı garantisi verilip verilemeyeceği gibi son derece önemli ayrıntılar varlığını hala koruyor.
***
İran’ın Erbil’e baskı yaparak anlaşmaya ikna ettiği diğer bir konu ise kaçakçılar meselesi. Sayıları 75.000’i bulduğu söylenen ‘kolbar’lar İran-Kürdistan hattı boyunca kaçakçılık yaparak hayatlarını idame ettiriyorlar. Buradan gelen gelirin bir kısmının İran’da varlığını sürdüren ayrılıkçı Kürt hareketine yardım için kullanıldığı da bilinen diğer bir gerçek. Bu sebeple, İran’ın bu konuda Erbil’den önümüzdeki dönemde daha somut adımlar atmasını beklediği ve bu şartın ilişkilerin normalleşmesine endekslediğini ifade edebiliriz.
***
Tüm bu adımlardan şunu anlamak mümkün. Başarısızlıkla sonuçlanan referandum ve sonrasında Irak Kürdistanı’nın IŞID’dan aldığı toprakların çok büyük bir bölümünü Bağdat hükümetine kaptırması, Bağdat’ın Kuzey Irak Federe Yönetimi’nin bütçede ki payını azaltması, Kürt partilerinin son yapılan seçimlerde Irak federal parlamentosundaki temsillerinin azalması, ve daha da önemlisi gerek Irak’ta gerekse de İran’da Kürt partileri arasında büyük kırılmaların yaşanmasında Tahran’ın etkisinin hep var olması ve bunun önüne geçilememesi, Erbil’in bükemediği bu eli öpmesi sonucunu doğurduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır.