YORUM | HAKAN TANER
Dünyanın dörtte üçü yeni tip Koronavirüs ile yatıp Koronavirüs ile uyanmaya başladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel durumu “2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana Almanya’nın yaşadığı en kötü durum” olarak özetledi.
İtalya hastalığı kontrol edemez hale geldi.
Fransa işi önce ciddiye almadı, iş işten geçmeden olayın vahametinin farkına varıldı, kendisini toparladı ve sıkıyönetim ilan edildi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Başkan Donald Trump her zamanki fırsatçılığı ile bu işten nasıl daha çok rant sağlarım hesabı kitabı yapıyor.
Kanada olması gerektiği gibi sakin ve halkının yanında.
Ortadoğu ülkeleri düşman olarak gördüğü devletlerin bir an önce hastalığa çare bulması için dua ediyor.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Türkiye’ye gelince…
Türkiye artık hiç kimseyi şaşırtmıyor. Dünya yıkılsa iktidardakilerin eylemi de söylemi de değişmiyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ilk vak’ayı açıklamasından sonra ülke adeta tek gündeme kilitlendi.
Ülkede sağlıklı bilgi verecek haber kaynakları yok gibi. Millet bu merakını gidermek için sosyal medyaya kilitlenmiş durumda. Orası da oldukça virüslü.
Fakat yapacak başka bir şey yok. Zaten bakan da bilgilendirmeyi çoğu kere sosyal medya hesabı üzerinden yapıyor.
Virüsün doğal olarak çok büyük bir ekonomik maliyeti var.
KORONA EKONOMİSİ
Bütün önemli ülkelerin devlet başkanları hazırladıkları ekonomik eylem planını halkıyla paylaştı.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, “Önemli olan sağlığınız, siz önemlisiniz. Biz sizin için herşeyi düşündük, tedirgin olmayın. İşimi kaybeder miyim? diye dert etmeyin. 85 milyar dolar ayırdık.” diyerek gönüllere su serpti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmunuel Macron, “Sizin işsiz ve aşsız kalmamanız için her türlü tedbiri alıyoruz, ülkenin tüm marka şirket ve insanları güvencemiz altında.” dedi.
Almanya da yine aynı şekilde “Biz sizinle Almanya’yız, sisin sağlık ve iş güvenliğiniz bizim güvencemiz altında.” mesajı verdi.
ABD’de Trump her zamanki gibi fırsatçılığını konuştursa da ülkedeki kurumlar, tek başına onun istediği gibi at koşturmasına rıza göstermiyor.
İtalya ve İspanya artık kontrol dışı.
Ve Türkiye:
Virüs patlak verdiği günden bu yana gelişmeleri dikkatle takip etmeye çalışıyorum. Bu aslında moralimi ve motivasyonumu bozmuyor değil, fakat bu durum bana özel değil, duyarlı insanların hepsi benzer bir psikolojik dönem yaşıyor.
Erdoğan’ın sesi kesilince herkes kulak kesiliyor.
Ekonomik paketle ilgili söyleyeceklerini merak edenler önce, okuduğu uzun metni, aslında bildikleri her şeyi bir kez daha dinlemek zorunda kaldı.
Ben ise toplantı başlarken sarf ettiği “Bu süreci hepimiz birlikte sabır ve dua ile aşacağız” sözünü duyunca dinleme gereği duymadım.
Daha doğrusu ilk başta biraz tahammül ettim, fakat hep o bildik söylevler tekrar edilmeye başlayınca basına dağıtılan konuşma metnine göz gezdirmeyi tercih ettim.
VATANDAŞA BEDAVA KOLONYA İLE İDARE EDECEK!
Sayfalar dolusu prompter metnin en son kısmında yer alan ekonomik önlemler bölümünde Erdoğan özetle fakir fukaraya sabır ve dua, beton tüccarlarına 100 milyar TL, evinizden çıkmayın tavsiyesinde bulunduğu halka da turistik geziler için düşürülen Katma Değer Vergisi (KDV), seyahatlerde vergi indirimi, 65 yaş üstündekilere kolonya ve maske ile açlık sınırının çok altında maaş alan emekliye maaşlarının 1.500 TL olacağını vaat ediyordu.
Bu durum özellikle sosyal medyada çokça eleştiri alırken aynı zamanda mizah konusu da oldu.
Velhasılı Erdoğan bu önemli gündem de millete yine kendi bildiklerini anlattı ve kendi gündemini dayattı.
Pandoranın kutusunun açılması sonrası birçok ekonomist yorum yapmaya bile gerek duymadı, bazıları da herkesin büyük bir kasırga ve depreme hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.
Millet de doğalgaz, elektrik, telefon, internet, gıda ve kira başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı ve bu virüse yakalanmadan nasıl ayakta kalabileceğini kara kara düşünmeye devam etti.