YORUM | ADEM YAVUZ ARSLAN
Dikkatinizi çekmiştir.
Yıllardır ABD ile arayı iyi tutmaya çalışan ve bu yüzden itidalli bir dil kullanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son iki gündür adeta yaylım ateşine başladı.
İlk olarak Pazartesi günü kabine toplantısı sonrası kameraların karşısına geçip doğrudan ABD’yi tehdit etti.
‘Tehdit’ diyorum çünkü ABD’nin düşürdüğü Türk SİHA’sını hatırlatıp “vakti saati geldiğinde gereği mutlaka yapılacaktır” demek “intikamını alacağız” demektir.
Gerçi Erdoğan’ın benzer sözleri kullanıp sonra da unutturduğunu çok gördük.
Mesela bir önceki ABD Başkanı Donald Trump, Erdoğan’a ‘aptal olma’ mektubu yazmıştı. Ayrıca bir de tweet atıp “ekonomini çökertirim” tehdidinde de bulunmuştu.
Erdoğan normalde ‘kavgada bile söylenmeyecek’ bu sözleri sindirdi. Hiçbir şey olmamış gibi davrandı.
Benzeri durum Rusya’yla da yaşandı.
Rusya Şubat 2022’de İdlib yakınlarında en az 34 Türk askerini havadan bombalayarak öldürdü.
Erdoğan ‘vakti saati geldiğinde gereği yapılır’ dedi ama bırakın hesap sormayı, karşısında hakaret bile gördü.
Putin, kameralar önünde Erdoğan’ı kapıda bekletti ve bu hakaretini Rus devlet televizyonunda yayınlattı.
Örnekleri uzatmak mümkün.
AĞIR SUÇLAMA
Erdoğan ABD’ye yönelik ikinci tepkisini Avusturya Başbakanı Nehammer’le beraber basın toplantısı düzenlerken gösterdi.
Konuşmasında promter dışına çıkan Erdoğan önce Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekti ve ansızın “Amerikan uçak gemisinin İsrail’de ne işi var?” diye sordu.
Devamında ise “Ne yapmaya geliyor? Bunun etrafında bütün botlar filan, ne yapacaklar? Orada bütün Gazze’yi etrafını vurarak indirerek çok ciddi katliamlara adım atacak”
Erdoğan bu ağır ifadelerden sonra Suriye özelinden ABD’ye yüklenmeye devam etti.
Orada da şunları söyledi;
“Suriye’de 20’nin üzerinde Suriye’nin üssü var. Bu üslerin orada ne işi var? Bütün bunları da değerlendirmek gerekmiyor mu? Ama Türkiye’ni İHA’sını ABD düşürüyor. Bu Türkiye şu anda ABD’nin NATO’da ortağı değil mi, bunu neyle izah edeceğiz. İşimize geldiği zaman ortak işine geldiği zaman terör örgütlerini silahlandırıyor ve Orta Doğu’yu kan gölüne çeviriyor”
Genellikle ABD’ye karşı daha mutedil bir dil kullanan Erdoğan’ın son iki günde doğrudan Amerika’yı hedef alan açıklamalar yapmasını bir yere not etmek gerekiyor.
Çünkü Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ABD’yi ‘katliam yapacak olmakla’ ve ‘terör örgütlerini eğitip, yetiştirip, silahlandırmak’la suçluyor.
Ben yazıyı kaleme aldığım saate kadar ABD tarafından Erdoğan’ın suçlamalarına bir cevap gelmemişti. Aradaki saat farkı ve Biden hükümetinin İsrail meşguliyeti cevabı geciktirmiş olabilir ama ilk günlük basın toplantısında bu konunun gündem olacağından emin olabilirsiniz.
Peki ama ne oluyor?
Erdoğan ABD ile ilişkiler söz konusu olunca yapıcı bir dil kullanmayı tercih ediyor.
‘Ey Amerika’ türü çıkışları daha çok emrindeki bakanlarına ya da medyasına yaptırıyor.
Bu durum yıllardır böyle.
Nitekim daha geçen ay BM Toplantıları için New York’a gelen Erdoğan gerek seyahat öncesi gerekse de ABD’de bulunduğu süre içinde Biden yönetimine sıcak mesajlar verdi.
Ancak istediği görüşme -ayak üstü bile olsa-bir türlü gerçekleşmedi.
Erdoğan her şeye rağmen ABD’ye karşı yapıcı üslubunu iki gün öncesine kadar sürdürdü.
Bunda uzun zamandır beklediği Beyaz Saray davetine dair umudunu koruması da etkili oldu.
Fakat İsrail’in Gazze’ye yönelik savaş suçu sayılabilecek saldırıları karşısında bile yapıcı bir dil kullanan Erdoğan ABD’ye patladı.
Şaşırtıcı bir durum olduğu muhakkak.
Bu ifadelerin Erdoğan’ın zihin dünyasının spontane bir yansıması olduğunu düşünmüyorum. Kuvvetle muhtemel Erdoğan bildik ‘önleyici vuruş’ taktiğini sergiledi.
Şöyle ki;
Erdoğan suç üstü yakalandığında veya kendisini ilgilendiren ‘sıkıntılı’ bir durumun yaklaşmakta olduğunu gördüğünde karşı taraf hamlesini yapmadan kavgayı başlatan taraf oluyor.
Böylece kendisi için esas tehlike ortaya çıktığında ‘Bunlar bana zaten düşman, benim icraatlarımdan rahatsız oldukları için böyle suçlamalar yapıyor’ demeye başlıyor.
Çok sayıda örneği var ama en belirgini malum olduğu üzere Gülen Hareketi ile yaşadığı ayrışmada yaşandı.
İranlı Reza Zarrab ve Halkbank etrafında dönen yolsuzluk çarkının polisin radarına takıldığını fark eden Erdoğan daha operasyondan kimsenin haberi yokken birden bire ‘dershane gündemi’ni ortaya attı.
Meşhur 17 Aralık operasyonu patladığında da savunması hazırdı; “Ben dershanelerini kapatacağım için bana operasyon çekiyorlar”.
Emrindeki devasa propaganda ekipleriyle bu algıya ustaca oynadı ve normalde hiçbir siyasinin altından kalmayacağı skandaldan kısmen de olsa yakayı kurtarmayı başardı.
İlerleyen dönemlerde dershane hamlesini neden yaptığını itiraf etti çünkü amacına çoktan ulaşmıştı.
Bugüne dönersek;
ABD’nin Suriye’de üsler kurması yeni bir durum değil. Bölgeye ilk kez de uçak gemisi gönderiyor değil.
Beyaz Saray yönetiminin İsrail’e olan kayıtsız şartsız desteği de kimseyi şaşırtmıyor çünkü bu bir Amerikan politikası.
Yani Erdoğan’ın son iki gündür gösterdiği söylem değişikliğinin özel bir nedeni olmalı.
Acaba yaklaşmakta olan bir tehlikeyi gördüğü için mi söylem değişikliğine gidip tansiyonu yükseltiyor?
Bence yabana atılmaması gereken bir ihtimal.
Erdoğan için ‘yaklaşmakta olan tehlike’nin ne olduğunu öğrenmek için çok bekleyeceğimizi sanmıyorum.
Asil sorulmasi gereken soru su: Adem Yavuz Arslan ABD’ye sen neden kızgın degilsin? Israil Gazzede orantisiz savas sucu islerken ve bütün bati kayitsiz sartsiz israili desteklerken, ABD destek icin savas gemilerini gönderirken ve üsteliuk suriyede Türk IHA`sini vururken sen neden tepki göstermiyorsunda ABD agziyla daha dogrusu Biden agziyla konusuyorsun? Türk milleti bunu nasil okur? En azindan simdi tarafsiz olmaniz gerekiyorken bati hayranliginiz cok dikkat cekiyor…
Herkesin atladığı bir nokta var. Bu adam (Erdoğan) BOP eş başkanı değil mi? Kendisi bizzat uygulayıp meyvesini topladığı taktikleri bilinçli bir şekilde İsrail’le paylaşmasından başka birşey değil yaşananlar. Hamas’a el altından gaz verip Israil’e mukkemmel bir meşruiyet zemini kazandırdı. İsrail, kendi ve uluslararası bir çok vatandaşın ölümüne kendisine meşruiyet kazandirmak için bilinçli bir şekilde izin verdi. İsrail’e herkes destek çıkıyor.
Mümkün mü Allah aşkına İsrail istihbaratının Hamas’ın saldiracagindan haberinin olmaması?
ABD ile yaşanan gerilim (Erdoğan’in son sözleri) de Orta Doğuya bakın ben ABD ile catisiyorum mesajı.
Herkesin kullandığı kilit adam Erdogan. Nerelerini kaptirdin bu kadar be… Parayla açıklanamaz bu yaptıkların Erdoğan…
ABD üsleri Tayyipin şamda 4 ayda namaz kılma hayallerinin ürünüdür. Sen Işidi desteklersen ABD de başka bir terör örgütü olan PKK yı destekler, Türkiyede tedavi olan Işid teröristlerine karşı. Üsler Tayyipin şaşkınlığının eseridir, fotoğrafıdır. 4 ayda namaz kılarıza dayandırılan gerçektir. Tayyipçiler Işide destek verirken ABD üslerini sayacağı günlerin olacağını bilmiyorlardı. Şimdi tek tek ABD üslerini saymış.
Diyelimki Isid e destek verdi veya Isidi kullanmak istedigini, bunun ABD ye tek zarari BOP projesini engellemesidir. Türkiyede, Taliban ve Isid devletimi kurulacak sanki. Bütün bu bölgede %1 bile yoktur Isid, Taliban devleti isteyen, Almanyada Nazi devleti isteyenlerin orani bile enaz 20 katidir. Isid in militani kac kisiydi, Batida nerde disco cu, uyusturcu varsa onlara katildi. 11 Eylül icin kullanilarda öyle.
ISID kimin isine yaradi Arkadas? Cevap Bati. Niye? Bir tasta 3 kus.
1- Batidaki Radikallerden kurtuldu
2- Islam imajini kötüleme icin yeni hatirlatmalar
3- Bati kendi insanini Konsolidie etti
4-BOP icin YPG ye mesrutiyet kazandirdi
….
Uyusunda büyüsün Adem. ABD demokratik, senato cok güzel ,Iphone cok güzel, Vergimizi cok güzel ödüyoruz, Biden Kaydin …
Ben de ABD yerinde olsam kurduğum PKK Devleti üzerinde Tayyipin ihasını görsem vururdum. Çünkü PKK nın stratejik cephanelerini tespit edebilir. Niye Tayyipe yardımcı olsun ki ABD? Hem Tayyipçiler benzeri durumlarda yaptırım gücü yok. Mesela Türkler İsraile yaptırım UYGULAYAMAYACAK. Sadece konuşacaklar.
Yav Adem Bey. Kazanin dogurduguna inaniyorsan öldügüne de inan yada ikisinede inanma. Örnegin 15 Temmuzun yalan olduguna veya yol verildigine inaniyorsunda, 11 Eylül ün oyun olduguna veya yol verildigine inanmiyorsun. Yeni bir Haber cikti 3 gün önce Misir haber vermis Israile Hamasin saldiracagini. Hamasin icine kimler sizmistir Allah bilir
BOP projesi mesela. Adam cikip Ben su ülkereri bölecem, uydu devlet kuracam, büyük israil kuracam diyecek Hali yoksa. Yillardir diyoruzki Isid i biranda parlamasina izin veren ve bu sayede Ypg/sdg yi kurup Isid e karsi basari elde etmesini saglayanda ABD ve BOP projesinin bir parcasidir. Isid e batidan katilan binlerce kisi oldu bu sayede asiricilardanda kurtuldu. Birak bu ABD Demokrat diye tesbih cekmeleri. Defolu Erdogandan yana olan yok, onun aciklarini kullaniyor tabiki yoksa Elli foyasini cok tan teshir ederdi. Halklardan bagimsiz ne Yezidten yana ol nede Cehil den
Batinin ABD nin sermayenin Savas tan baska cikisi kalmadi. Kendi lehlerine kurduklari dünya düzeninde bile 10-15 yillik ömürleri kaldi, engec 2040 bu is bitmistir. Kuduz köpek misali yapacak baska seyleri kalmadi.
Birde sunu söyleyeyim. Helal Kazanca dikkat ediyorsaniz. Maasinizin ABD de %50 sini, Ingilterede %40 ini, Almanyada %30 unu ( benzer Ülkeler benzer degerler) and haksiz kazanc diye hemen elinizden cikarip enuygun ülkelere yollayin. Finanz sektörünün, haksiz rekabetin, sömürgeciligin, Herseyi kendine göre belirlemenin, fiyat belirlemeleri ….
Bunun vebali vardir yoksa Allahualem
Cem Arslan mal vatandas, gazeteci-yazar Adem Yavuz ABDye kizgindir veya degildir, onu yazmak zorunda degil, kizgin olmadigini falan da yazmamis zaten, nereden cikariyorsun. Gazetecinin bir gorevi de halkin vergi parasindab maas alarak halka hizmet etmesi gereken yoneticileri kritik etmektir ve onu yapiyor.
Adem Yavuz bey hakikatin peşinde. Kendi yasalarını tanımayan bir devletin vatandaşları da güya İsrail’e hesap sorma peşinde. Gazetecilere yükleniyorlar, neden İsraile öfke kusmuyorlar diye.
Kardeş (!) ülke Azarbaycan İsrail’e destek açıklamaları yapıyor, Türkiye’deki sözde kof milliyetciler ne oluyor diye sormuyor, insanları ABD ve Biden ağzıyla konuşmakla itham ediyorlar. Şurası kesin kj, bu cerbeze yapanlar İblis in ağzıyla konuşuyor.
Allah’ım içimizdeki beyinsizlerden ötürü bizi helak etme, tüm izahlara rağmen anlamak istemiyorlar.