HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ
“Airporthaber” isimli internet sitesinin genel yayın koordinatörü Ali Kıdık çarşaf çarşaf liste yayımladı.
40 şirketin ticari unvanlarının yer aldığı o listelerde “kayyım” olarak aynı kişinin ismi geçiyor: Yahya Üstün.
THY YETMEMİŞ, 40 ŞİRKETTE YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLMUŞ
Üstün yüzde 49’u Hazine’nin mülkiyetindeki Türk Hava Yolları’nda (THY) basın müşaviri koltuğunda oturuyor.
Dile kolay! THY gibi devasa bir havayolu şirketinin medya ve iletişim gibi en hassas birimlerinden birinden mesul bir şahsiyet 40 şirkette daha yönetim kurulu üyesi.
O şirketlerin her biri Kaynak Holding bünyesinde faaliyet gösteriyor. Kaynak, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü bahane edilerek gasp edilen 982 şirketten biriydi.
HİZMET HAREKETİ’NE YAKIN 982 ŞİRKET
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen 982 şirketin tek suçu vardı, o da Hizmet Hareketi ile gönül bağı taşıyan kişi ya da kişilere ait olmalarıydı.
Sahiplerinin ya da ortaklarının suç işlediğine dair tek delil bulunamadığı halde 982 şirket hâlâ TMSF’nin elinde rehin.
Hayırseverlik ve eğitim seferberliğine gönülden iştirâk etmek Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının ustalık devrinde suç!
7 BİN LİRAYI AZ BULDU
Aynı anda 40 şirkette yönetim kurulu üyesi olduğu ortaya çıkınca Yahya Üstün, “Sadece 7 bin TL alıyorum.” minvalinde bir izahat getirmeye kalktı. Özrü kabahatinden büyük oldu.
Üstün’ün THY’den ne kadar yüksek maaş aldığı buradan anlaşılabilir. Zira 7 bin TL’yi üç asgari ücretli bir ay boyunca alın teri döktüğü halde kazanamıyor.
Emekli aylığının ortalama 1.470 TL olduğu Türkiye’de AKP’nin millete musallat ettiği asalaklar “7 bin liracık maaş” müdafaası ile herkesin aklı ile alay ediyor.
Üstün’e değil 7 bin TL, 7 TL bile çok. Nitetim Kaynak Holding’in 40 şirketinin tepesine liyakat sahibi olduğu için getirilmedi. İnsan kapasitesini aşacak şekilde bir koltuğa onlarca karpuz sığdırılması sebepsiz değil.
DİPLOMAYA LÜZUM YOK, AKP KARTVİZİTİ KÂFİ
Devleti soyup soğana çeviren AKP’ye sadakatini ispat edenler için bütün kapılar sonuna kadar açılıyor. Diploma vesaire teferruat.
1985 doğumlu Yahya Üstün, 2011 senesinde Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden görsel iletişim tasarımı diploması almış.
Burslu okuyup okumadığına dair bir malumat yok. Yine de bölüm ve puanı dikkate alındığında Üstün’ün Türkiye’de üniversiteye giriş imtihanında ilk 100 bine bile giremediği anlaşılıyor.
Maksadım ne Maltepe Üniversitesi’ni ne de Üstün’ün zekâsını tartmak. Sadece THY’nin yanısıra 40 şirkette vazife verilen birinde hakikaten kimsenin bilmediği bir kabiliyet olup olmadığını vuzuha kavuşturmaya gayret ediyorum.
HAVUZUN AMİRAL GEMİSİNDE KARİYER YAPTI
2012 senesinde ATV’nin Londra temsilciliği, 2014-2016 döneminde ATV Avrupa’nın genel yayın yönetmenliği haricinde elle tutulur bir unvanı da yok.
2016 yılı ocak ayından beri de THY basın müşaviri. THY ve 40 şirket potansiyeli için kâfi gelmemiş olmalı ki Üstün çok sayıda spor kulübü ve federasyonda da yönetim kurulu üyelikleri yapmaya devam ediyor.
AKP devr-i iktidarında kendi sermaye ve bürokrat sınıfını böyle teşekkül ettiriyor. Hazine’ye ait ne varsa yağmalandı. Deniz tükenince 15 Temmuz bahane edilerek Hizmet Hareketi’nin 70-80 milyar TL’yi bulan varlığına el konuldu.
Milletten çalarak servet sahibi oldukları için koltuktan indiklerinde mahkemelerde hesap vereceklerini biliyorlar. Sandığa rağmen kaybettikleri koltuklardan inmek istemiyorlar.
Ali Kıdık’ın Yahya Üstün için sarf ettiği şu sözlerin eksiği yok, fazlası var: “Üstün zekâlı dememin sebebi bu. Her babayiğit 40 şirketle ilgilenemez. 10 parmağında on marifeti geçtik tam 40 ayak olur.”
Acaba Üstün, THY’den 17 bin TL maaş aldığı iddiası için nasıl bir beyanda bulunacak?
PADİŞAHIM ÇOK YAŞA!
“TMSF yangından mal kaçırıyor!” başlıklı makale (http://www.tr724.com/tmsf-yangindan-mal-kaciriyor/) ile Türkiye’nin en yerli ve millî şirketlerinin nasıl yağmalandığına işaret etmiştim. 982 şirketin 40’ında Yahya Üstün yönetim kurulu üyesi.
Üstün gibi isimler Boydak, Koza İpek ve Kaynak gibi holdinglere ne katabilir? Kocaman bir hiç!
Bu da gösteriyor ki TMSF’nin kendisine emanet edilmiş şirketlerin marka değerini, pazar payını ve ihracat potansiyelini muhafaza etmek ya da geliştirmek gibi derdi yok.
O şirketler arpalık gibi kullanılıyor, içleri boşaltılıyor, bütün varlıkları ihalesiz haraç mezat satılıyor.
Üstün vakasında olduğu gibi AKP’nin rüşvet ve talan havuzuna su taşıyan herkes 982 şirkete kayyım olabilir.
Yeter ki kayyım olmak isteyenler “Padişahım çok yaşa!” desin… Ötesi için zekâ ya da kabiliyet lazım değil.