Umarım KHK’lı muamelesi görürler ve buna tanık oluruz 

TARIK TOROS | YORUM

Danıştay, 2017’den bugüne kadar 400’ün üzerinde hakim ve savcının meslekten ihraç işlemini iptal etti. Haber tek cümle ile buydu. Gelgelelim, Türkiye medya mahallesi bunu doğru dürüst veremediği gibi eline yüzüne bulaştırdı.

Bir dizi çuvallamayı toparlamak gerekirse:

-İktidar ağzıyla haber yapıldı.

-Sanki tek günde, tek kararla bu kadar hakim ve savcı göreve iade edilmiş gibi sunuldu.

414, 435, 450 gibi sayılar yazılıp çizildi.

-İadelerin tümünün “Cemaat iltisaklı/irtibatlı” olduğu vurgulandı.

-Muhalifimsiler dahil tüm çevreler ittifak edince linç başladı, “ihraç işleminin iptalinin iptali” için, yani göreve iade kararının geri alınması için düğmeye basıldı.

***

Kimse konunun önüne arkasına bakmadı. Bakan da ‘tuttuğu tarafın eli zayıflamasın’ diye kimi detayları sakladı. Eldeki veriler ışığında neler biliniyor, ona bakalım:

-2017 yılından bu tarafa, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından meslekten ihraç edilen 5 bin 112 hakim ve savcı, Danıştay 5. Dairesi’nde dava açtı.

-Geçen 7 yıl içinde bu davaların 3 bin 799’u reddedildi.

-Danıştay’a göre, 435 davada işlemin iptaline karar verildi.

-Kararlarla ilgili 4 bin 234 temyiz başvurusunda bulunuldu.

-Bunların 3 bin 448’i Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından karara bağlandı.

***

İsmail Saymaz’a konuşan bir Danıştay üyesi, “Bir kısmında yargılaması beraat veya takipsizlikle sonuçlanmasına rağmen meslekten çıkarılmalarına gerekçe gösterilen bilgi ve belgeler iltisak ve irtibatlarına yeter nitelikte görülüp reddine karar verilmiştir.” diyor.

Doğruysa mühim bir itiraftır bu. Danıştay, beraat ve takipsizlik kararlarını bile takmamış.

***

Danıştay açıklamasına detaylı bakılırsa konunun genel olarak KHK’lı hakim ve savcılarla ilgili olduğu görülüyor. Açıklamanın sonunda, “Fetö yargılamalarında kamuoyunun hassasiyeti bilinmektedir.” cümlesi dışında, başkaca bir atıf yok. Solu, sağı, yandaşı tüm basın, tıpkı-basım aynı kelimelerle “göreve iade” dedi ama o da öyle değil.

-Danıştay, yargıç ve savcılar hakkında tesis edilen ihraç işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu saptayarak iptallerine karar verdi. (Prof. Dr. Metin Günday)

-Hakimler ve Savcılar Kurulu’na verilen yeniden “inceleme” talimatı ile de yargıda yapılan yanlışlara tüy dikildi. (Prof. Dr. İzzet Özgenç)

***

O arada Kültür ve Turizm Bakanlığı, iki KHK’lının yaşadıklarını anlatan “Kanun Hükmü” belgeselinin ticari olarak dolaşımına ve gösterimine izin vermedi. Bu film uğruna Antalya Altın Portakal Film Festivali iptal edilmişti. Yani bir anlamda, toplumda KHK meselesi “mesele olmaktan çıkarılmaya” tümü birden “iltisak” çuvalına atılıp yokluğa mahkum edilmeye çalışılıyor.

***

Sonda söyleyeceğimizi başta koyalım:

-İnsan onuruna karşı her harekete karşı olmak icap eder.

-Tüm ideolojiler iflas etmiştir.

-Şu gelişmeye itiraz etmeyenin artık “sivil ölüm” filan diye konuşmaması icap eder.

-Ülkede modern zamanların en zalim uygulaması olarak kayda geçen KHK rejiminin yanında hizalanan herkes, bir o kadar vahşidir.

-Umarım ve dilerim, tesis ettikleri sistem içinde tüm acıları çekip öyle muamele görürler ve buna tanık oluruz. 

-Yarın, mahallenin müzmin muhalifleri için de adalet talep etmek, hak savunucularına düşecek.

***

İktidar sahipleri, insanları önemsemez. Çocukların, kadınların, gençlerin, emeklilerin, işçilerin, hülasa tüm toplum paydaşlarının hayatlarının, haklarının, kazanımlarının ehemmiyeti yoktur. Muktedirlerin önemsediği tek şey güçtür. Güçten anlar, güce tabasbus eder, güç ona istediğini yaptırır. İktidar bunu bildiği için gücü olabildiğince elinde toplamak ister ve kendinden güçsüzlere diz çöktürür. 

Parayla makamla satın alamadıklarını çocuklarıyla eşleriyle tehdit eder ve sonuç alır. ‘Mutlak güç mutlaka yozlaştırır’ çünkü güç onu eğer-büker, başkalaştırır. Bugün yaşanan budur.

***

Kardeşleri “iltisaklı” diye Adalet Bakanı ve Anayasa Mahkemesi üyesine yüklenilmesi…

“İltisaklı isimler iltisaktan ihraç kararı alıyor!” eleştirileri, kötülüğün sağdan yaklaşmasıdır.

Akıllarınca yarın iktidarı da aynı kazana atıp rahatlayacaklarını hesap ediyorlar. Bu hesap -10 yılı geçti- değişmedi. Ne çare, aynı kazanda ısıtılıyorlar.

Akıllarınca kurtlu elmaları ayıklamak için çıktıkları yolda koca ağacı çürüttüler.


İNCELEME | Danıştay üyesi, ‘hukuksuzluğu’ övünerek anlattı: Beraat edenleri bile iade etmedik!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Haramzadelerin, AYM ve Yargıtay’da sümen altı edilmiş, vakti saati gelince işleme konulacak, dosya ve fail sayısı o kadar kabarık ki; Cumhuriyet tarihinin en büyük yargılaması olacaktır. 1 numara ile başlayıp, son numarası ilginç bir sayı olacak davada, kanunların suç saydığı tüm suçlar, mahkemede yüzlerine karşı okunduğunda ve kamuoyuna paylaşıldığında, yüz hatları, fay hatlarına benzeyecek. Kırılmadık, dökülmedik, hasar görmedik ne izzetleri, nede karakterleri kalacaktır. Hak ettikleri cezayı misli ile bulacaklardır. Değer miydi?

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin