Londra merkezli insan hakları kuruluşu Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) yayımlanan son raporunda Türkiye’yi, Barış Pınarı Harekâtı öncesi yüzlerce Suriyeli mülteciyi ‘kandırarak ya da zorla’ Suriye’ye göndermekle suçladı. Geçtiğimiz aylarda başlatılan operasyonlarda çok sayıda Suriyelinin zorla sınırdışı edildiği haberlere de yansımıştı.
Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı raporda bazı mültecilerin elleri kelepçelenerek otobüslerle gönderildikleri, bazılarının dövülerek ‘gönüllü dönüş’ belgeleri imzalamaya zorlandıkları, bazılarına ise bu belgeleri imzalarken gözetim merkezlerinden battaniye almaları için imzalarının gerektiğinin söylendiği öne sürüldü.
RAPOR 3 AYDA HAZIRLANDI
Af Örgütü, ‘Savaş bölgesine gönderildiler: Türkiye’nin Suriyeli mültecileri yasa dışı biçimde sınır dışı etmesi’ başlıklı raporun, Temmuz ayından bugüne çok sayıda kişiyle görüşülerek hazırlandığını açıkladı. Raporda, Türk polisinin bazı Suriyeli mültecileri döverek ya da tehdit ederek gönüllü olarak ülkelerine dönmek istediklerini deklare ettikleri formlar imzalamaya zorladığı iddia ediliyor.
RESMİ RAKAM YOK
Kaç Suriyeli mültecinin bu şekilde gönderildiğine dair resmi bir rakam yok. Ancak Af Örgütü’nün tahminine göre ise son aylarda muhtemelen ‘yüzlerce’ kişi bu şekilde Suriye’ye döndü. Raporda, Af Örgütü’nün en az 20 kişinin zorla sınırdışı edildiğini belgelediği bilgisi de yer alıyor. Af Örgütü, Türk yetkililerin, Suriye’ye dönenlerin hepsinin bunu gönüllü yaptıklarını iddia ettiklerini ve dönenlerin sayısını 315 bin olarak açıkladıklarını kaydediyor.
‘CÖMERTLİK BAHANE OLARAK KULLANILMAMALI’
Uluslararası Af Örgütü’nün Mülteci ve Göçmen Hakları Araştırmacısı Anna Shea, Türkiye’nin 8 yıldan uzun süredir 3 milyon 600 binden fazla Suriyeliyi ağırladığı için takdiri hak ettiğini ancak bu cömertliği, uluslararası hukuka da aykırı şekilde insanları sınırdışı edip aktif savaş bölgesine göndermek için bahane olarak kullanamayacağını söylüyor: “Türk yetkililer, insanları zorla Suriye’ye göndermeyi durdurmalı ve bu şekilde sınırdışı edilenlerin yeniden güvenli bir şekilde Türkiye’ye girebilmelerini ve gerekli hizmetlere yeniden erişebilmelerini temin etmelidir.”
