Süleyman Soylu’nun yerine İçişleri Bakanı olarak atanan Ali Yerlikaya, hukuksuzlukta selefini aratmıyor! Yerlikaya, hakkında hüküm verilmemiş insanları troll hesaplar gibi sosyal medyadan ‘terörist’ olarak ilan ediyor, hedef gösteriyor, masumiyet karinesini yok sayıyor. Ali Yerlikaya’nın ‘kin ve nefret’ saçarak yaptığı ‘şov’ amaçlı paylaşımlar, Türkiye’de insanlığa karşı işlenen suçlardan biri olarak kayda geçiyor.
Ali Yerlikaya, son paylaşımını Emniyet’in uydurduğu ‘turuncu kategoride’ arananlar listesinde yer alan Mehmet Çetinkaya’yla ilgili yaptı. Köyünde gözaltına alınan Çetinkaya’nın polislerin arasında emniyete götürülürken çekilen resmini paylaşan ülkenin İçişleri Bakanı Yerlikaya, skandal ifadaler kullandı. Çetinkaya’yı peşinen ‘terörist’ ilan eden Yerlikaya, “FETÖ üyesi olan ve Bakanlığımız Terör Arananlar Listesinde Turuncu kategoride yer alan M.Ç. #Muğla #Köyceğiz’de yakalandı. FETÖ ÜYELERİNE GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ❗️” ifadelerini kullandı.
TURUNCU KATEGORİDE YER ALAN FİRARİ FETÖ ÜYESİ YAKALANDI❗️
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığımız ve Muğla İl Emniyet Müdürlüğümüz tarafından yürütülen operasyonda;
FETÖ üyesi olan ve Bakanlığımız Terör Arananlar Listesinde Turuncu kategoride yer alan M.Ç. #Muğla… pic.twitter.com/yN4PEZaiX9
— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) August 31, 2023
65 yaşındaki Mehmet Çetinkaya’nın emekli bir eğitimci olduğu, Özbekistan’da görev yaptığı, ByLock kullanmakla suçlandığı ileri sürüldü. Çetinkaya’nın daha önce tutuklandığı ve tahliye edildiği belirtiliyor.
BAKAN OLMUŞ AMA!..
İnsanların güvenliklerini sağlamakla görevli bir bakan düşünün ki, daha hakkında dava bile açılmamış bir kişinin resmini ve ismi paylaşmak suretiyle bu kişiyi doğrudan hedef gösterip açıkça masumiyet karinesini ihlal ediyor.
Bunu da biz değil AİHM söylüyor.… https://t.co/TmmAyiAFCe— Dr. Gökhan Güneş (@GkhanGnes8) September 1, 2023
AİHM’NİN KARARI KİMİN UMURUNDA?
AİHM, Türkiye aleyhine verdiği bir kararında; emniyet güçlerince isimleri açıklanmasa da yakalanan zanlıların fotoğraflarının dağıtılıp sonrasında yapılan basın açıklamasında şüphelilerin isnat edilen suçları işlediklerinin ‘saptandığının’ belirtildiği olayla ilgili, devlet yetkililerinin başvurucular hakkında yargılama sonlanmadan suçlu olduklarına ilişkin açıklama yapmalarını masumiyet karinesine aykırı bulmuştu. (Y.B ve diğerleri/Türkiye Kararı, B. No: 48173/99, 28/10/2004, § 46-50).