HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Dünyanın genelini ateşin içine atacak savaş çanları öylesine güçlü çalıyor ki duymamak için gözlerinizi ve kulaklarınızı kapamanız yeterli değil. Batı’yı, Rusya’yı ve tabii ki Türkiye’yi de içine alacak savaş, geride bıraktığımız hafta yepyeni bir aşama kazandı.
Dünyayı yakacak ateşin yeni aşamalarını anlatmadan önce bir iki notu paylaşmam gerekiyor.
Rus lider Vladimir Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Lugansk bölgelerinin bağımsızlığını ilan ettiğinde, Moskova’da yaşayan ve benim de çok saygı duyduğum birçok uzman, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmayacağı görüşünü dile getiriyordu.
Ben de aynı gün 22 Şubat 2022’deki yazımda bu uzmanların yanıldığını ve Rusya’nın saldırganlığını sürdüreceğini dile getirmiştim. Nitekim 24 Şubat’ta Rusya, bütün Ukrayna’yı hedef alan bir işgale kalkıştı.
Bu kanlı savaş, 11 ayı geride bıraktı. Batılı ülkelerin desteğiyle yaz aylarında Rus birlikleri Ukrayna topraklarından geri püskürtülmeye başlayınca Putin, yeni bir seferberlik başlattı. Geçtiğimiz sonbahardan itibaren Rusya aleyhine gelişen gidişatı durdurmayı başardı.
Putin, Rus Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov’u cepheye sürüp “Git pisliğini temizle” dedikten sonra tablo hayli farklı olmaya başladı. Bir süreden bu yana Ukraynalı savunmacılar zor günler yaşıyor.
Batılı savunma uzmanları, uzun zamandır Ukrayna’nın elindeki tankların çok eski olduğunu ve hızla etkili, modern tankların bölgeye ulaştırılması gerektiğini dillendiriyorlardı. Rus birliklerini durduracak en etkili konvansiyonel silahlardan birinin Alman yapımı Leopard 2 ve ABD yapımı M1 Abrams tankları olduğu belirtiliyordu.
Leopard 2 tankları Ukrayna’nın komşusu Polonya’nın elinde vardı ve Varşova bu tankları savaş bölgelerine sevk etmeye hazır olduğunu birkaç kez açıkladı. Ancak, Almanya’nın bunu veto etme yetkisi vardı.
Berlin, Leopard 2 tanklarını “ülkelerini savunmada kullanmak” amacıyla verdiğinden Polonya bu tankları Ukrayna’ya yollamaya çekiniyordu. Ukrayna’ya destek veren ülkelerin baskısıyla Almanya, geçen hafta buna izin verdi.
Fransız LCI televizyonuna açıklamalar yapan Almanya Dışişleri Bakanı Annelena Baerbock, aylardır yaşanan tartışmaları hiç duymamışlar gibi cevap verdi:
“Bu konu şu ana kadar bize sorulmadı. Ama sorulsaydı buna engel olmazdık.”
Ardından da konunun ne kadar içinde olduklarını ortaya koyan sözler sarf etti:
“Bu tankların ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bunu şu an ortaklarımızla ele almamızın sebebi de bu. İnsanların hayatının ve Ukrayna topraklarının kurtarılmasını sağlamamız lazım.”
ALMAN BAKANIN KIRDIĞI POT, RUSYA’YA MALZEME OLDU
Alman Dışişleri Bakanı Baerbock, geçen hafta önemli bir konuşma yaptı. 24 Ocak’taki bu konuşma, iyi hazırlanmış, kapsamlı bir konuşmaydı. Konuşmasına Holokost’tan kurtulan ve Nobel Barış Ödülü sahibi Elie Wiesel‘in “İnsan hayatı tehlikede olduğunda, insan onuru tehlikede olduğunda ulusal sınırlar ve hassasiyetler önemsiz hale gelir” sözüyle başladı.
Avrupa Konseyi’nin dünya barışında oynadığı rolün geçmişine ilişkin hatırlatmalar yapan Baerbock, konseyin yine benzeri bir tutum içerisinde olduğunu ve olması gerektiğini söyledi. Ancak, kastını aşan bir sözü bütün konuşmasını unutturdu.
Alman Bakan, Batılı müttefiklere uyum içinde hareket edilmesi gerektiğini anlatırken, “Rusya’ya karşı bir savaş veriyoruz, birbirimize karşı değil” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Atlantikçi Baerbock:
“Rusya’ya karşı savaşıyoruz!”Savaşın resmen ilânı. pic.twitter.com/DslPPeSFFH
— Gönül Kenter (@kenterler) January 25, 2023
Bu ifadeler, Ukrayna’da yaşanan savaşın kimliğini değiştiren sözlerdi. Rusya bugüne kadar, Ukrayna’da Batı ile savaştıkları tezini işlemeye çalışıyordu. Baerbock’un sözleri tam da bunu teyit eder nitelikteydi.
Alman Şansölye Olaf Scholz, devlet televizyonu ZDF’de Almanya ve müttefiklerinin tank teslimatlarıyla savaşa doğrudan katılıp katılmadığına ilişkin yöneltilen soruya “Hayır, kesinlikle hayır. Rusya ile NATO arasında savaş olmamalı” karşılığını vermişti.
Rusya’dan ilk tepki Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova’dan geldi. Telegram’dan da bir mesaj paylaşan Sözcü, Alman bakanı kastederek “Kendileri ne hakkında konuştuklarının farkındalar mı?” sorusunu yöneltti.
Ardından Baerbock’a, Rusya’da her mevkiden ve dünyada Rus politikalarını destekleyenlerden sert tepkiler yükseldi. Almanya’da siyasiler “ülkenin itibarını ayaklar altına aldı” eleştirilerini yöneltti. Sonunda Alman Dışişleri Bakanlığı, Baerbock’un sözlerinin çarpıtıldığını ve Almanya’nın çatışmaların tarafı olmadığını açıklamak durumunda kaldı.
MEDVEDEV’DEN AÇIK NÜKLEER SAVAŞ TEHDİDİ
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev, Ukrayna konusunda yeni hedefini ilan etti. Zelensky yönetiminin Batı’dan denizaltı talebine ilişkin çıkışının işgalcilikteki hedeflerini ortaya koyduğunu belirtti.
“Gemilere ve denizaltılara ne ihtiyacınız var?” çıkışını yapan Medvedev, “Ukrayna Batı’dan boşuna denizaltı istiyor. Yakında denizleri tükenecek” dedi.
Medvedev’in sözleri sadece Ukrayna’ya yönelik de değildi:
“Geri kalmış siyasi zamanlayıcılar tekrarladılar: ’Barışa ulaşmak için Rusya kaybetmeli.’ Hiçbiri, bir nükleer gücün konvansiyonel bir savaşı kaybetmesinin nükleer bir savaşa yol açabileceğini anlamıyor. Nükleer güçler, kaderleri için çok önemli olan büyük çatışmalarda yenilmediler.”
Medvedev ek olarak da nükleer bir savaşı kastederek, “3. Dünya savaşı çıkacaksa, tanklarla ve savaş uçakları ile çıkmayacak” dedi.
Bu değerlendirme aslında Medvedev’in ağzından Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı kaybedeceklerine ilişkin bir öngörüsü olarak da değerlendirilebilir. Medvedev’in tehdit dolu sözleri, savaşın evrileceği boyutu ortaya koyması bakımından çok önemli bir kilometre taşıydı.
Medvedev’in, Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock’in sözlerine ilişkin değerlendirmeleri de vardı. Alman Bakan’ın “tam bir aptal” olduğunu öne süren Medvedev, “ancak yararlı bir aptal” dedi.
NATO KOMUTANI BAUER’İN ÇIKIŞI ÇOK DAHA ÜRPERTİCİ
Alman Bakanın potu, ardından Medvedev’in meydan okuyan sözleri derken, asıl ürpertici çıkış NATO Askeri Komitesi Başkanı Amiral Rob Bauer’den geldi. Bauer, “NATO, Rusya ile doğrudan bir çatışmaya hazırdır” dedi.
Bu çıkış, “Ortada fol yok yumurta yok” türden sözler değil. NATO’nun Hollandalı komutanı Bauer’e göre, Rusya’nın stratejik hedefleri Ukrayna’nın ötesine geçiyor.
“NATO is ready for a direct confrontation with Russia,” said the head of the NATO military committee, Admiral Rob Bauer.
In his opinion, the Russian strategic goals go beyond the borders of Ukraine but clarified that he does not believe in nuclear war, since Putin is not crazy. pic.twitter.com/3keZu34IX1
— NOËL 🇪🇺 🇺🇦 (@NOELreports) January 28, 2023
Rusya’nın genişleme hayallerini önceden gören NATO, Rusya’yı Ukrayna’da durdurmanın ne denli önemli olduğunu biliyordu. Bu nedenle Komutan Bauer, geçtiğimiz yılın bahar aylarından başlayarak üye ülkelerin muhtemel bir savaşa ne kadar hazır olduğunu yerinde görüp incelemeye girişti.
Öteki ülkeleri bir tarafa bırakıp sadece yakın çevremize ve Türkiye’ye odaklanırsak Bauer, 23 Nisan 2022’de Bulgaristan’ı ziyaret etti. Bulgaristan’ın ev sahipliği yaptığı çok uluslu muharebe grubunun kabiliyetlerinin sergilendiği Novo Selo Poligonu’nda incelemelerde bulundu.
Amiral Bauer, 18 Eylül’de yaptığı açıklamada ise NATO’nun birkaç yıl önce Rusya sınırlarına kadar genişleme planlamasını açıkladı.
NATO Komutanı Bauer, geçtiğimiz yıl Ekim ayında da Türkiye’de Müttefik Kara Komutanlığı’nı (LANDCOM) ve Hızlı İntikal Edebilir Kolordu’yu (3. Kolordu) ziyaret edip incelemelerde bulundu.
2023 başı itibariyle sıra NATO ülkelerinin genelkurmay başkanlarının yapacağı toplantıya geldi. NATO Genelkurmay Başkanları 18 Ocak’ta Brüksel’de toplandı. Bu toplantıya, Türkiye’nin girmelerine engel olduğu İsveç ve Finlandiya genelkurmay başkanları da gözlemci olarak katıldı.
Bauer, toplantının basına açık kısmında yaptığı konuşmada, mesajını net verdi. “Maalesef yeni bir toplu savunma çağının doğuşunu görüyoruz. Ancak bu, NATO’nun hazır olduğu bir dönemdir” dedi.
Geçtiğimiz yıl bugünlerde “Putin deli ama Ukrayna’ya saldıracak kadar değil” yorumlarının yapıldığı Batı’da şimdilerdeyse “Putin’i aklı başında bir adam olarak işaretlemek büyük bir kumar. Aklı başında herhangi bir adam bu savaşı başlatmazdı” değerlendirmeleri yapılıyor ve hazırlıklar ona göre yürütülüyor.
Yukarıda Rusya’nın hayalindeki Ukrayna haritasını vermiştim. Batı’nın hayalindeki Putin de aşağıdaki gibi. Böyle bir fotoğraf için yüzbinlerce, belki milyonlarca insanın kanı dökülecek. Ya da Putin dünyanın başına bela olmayı sürdürecek.