HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Cavit Çağlar ve Ethem Sancak… İkisinin ortak paydası işadamı olmaları. İkisi de kritik dönemde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gayr-i resmi elçisi olarak görev yaptı. Cavit Çağlar, Rusya ile yaşanan uçak krizinde Erdoğan’ın özürlerini Rus lider Putin’e ileten kişiydi. Ethem Sancak ise SİHA’ların Moskova’da yaptığı tahribatı onarmaya çalışıyor.
Cavit Çağlar, tekstille başladığı işadamlığından turizme, bankacılığa, medya patronluğuna uzanan, oradan suiistimal ve iflas yaşayıp her şeyine TMSF tarafından el konulan bir isim.
TR724’ten Tarık Toros, 9 Eylül 2020’de “Cavit Çağlar olmasaydı 15 Temmuz’un akıbeti çok farklı olabilirdi” başlığı altında ayrıntılı bir yazı yazdı. Çağlar hakkında detaylı bilgi almak isteyen Toros’un yazısından çok şey öğrenebilir.
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
24 Kasım 2015, Türkiye için hayati önemde bir tarih. Rusya’nın, Soğuk Savaş dönemi (1947-1991) dahil, o tarihe kadar hiçbir uçağına saldırı düzenlenmemişti. İlk kez bir Rus savaş uçağı düşürülüyordu. Düşüren ülke ise Türkiye idi.
Rus uçağının Türk F16’ları tarafından düşürülmesi üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında, ilk gün bu önemli olaydan paye kapmaya benzer bir yarış vardı.
Başbakan Davutoğlu, talimatı bizzat verdiğini söylerken, yaşanan gelişmeden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da geri kalmamak için, “İhlal olsa yine vururuz” demişti.
Uçağı düşürülen Rus tarafı ise Türkiye’nin Suriye’de yaptığı “bütün kirli işleri” bildiğini ortaya koyan bir tavırla, “Terörün işbirlikçileri tarafından sırtımızdan bıçaklandık” çıkışı yaptı. Açıklamalar bizzat Devlet Başkanı Vladimir Putin’den gelmişti.
Olayın kahramanlık sergilemeye hiç uygun olmadığını ve pabucun pahalı olduğunu gören Erdoğan, NATO’nun şemsiyesi altına girmeye çalıştı. Belçika’ya gidip Rusya’dan bir saldırı olması halinde NATO’nun ünlü 5. maddesinin işletileceğinden emin olmak istedi.
Rusya’nın Türkiye’yi hasım ülke olarak görmesi ve bir tür ekonomik ambargo uygulamasının ağırlığını Ankara taşıyamayacağını anlayınca Putin ile arası iyi olduğu bilinen müflis işadamı Cavit Çağlar rol üstlenmek istedi.
Bizzat Erdoğan, “Yapabileceği bir şey varsa memnun olurum” dedi, hatta Putin’e hitaben 24 Haziran tarihini taşıyan bir de mektup yazdı.
Cavit Çağlar, Türkiye’de “müflis” durumundaydı ama özellikle Rusya ve bağlı cumhuriyetlerde önemli işler yapar hale gelmişti. Bu işleri sayesinde de üst düzey devlet yetkililerinin pek çoğu ile kişisel ilişkiler kurmayı başarmıştı.
Cavit Çağlar, Moskova’ya indiğinde uçakta 3 saat bekletilmiş olsa bile, sonrasında mektubu bizzat Putin’e vermeyi başarmıştı. Çağlar, o gün ne kadar önemli bir işe imza attığını daha sonraki dönemde parça parça anlattı.
Eğer o gün attığı adım olmasaydı, bir ay sonra yaşanacak olan 15 Temmuz’un akıbetinin bile farklı olabileceğini belirten Çağlar, artık bir Erdoğan ve Putin hayranı olduğunu her fırsatta açıklama gereği duyacaktı.
DÜN UÇAK DÜŞÜRMEYDİ, BUGÜN SİHA’LARIN VURMASI
Rus diktatör Putin, savaş uçağı düşürülmesini unutmadı ama o dosyayı bir daha gerek duyulduğuna kadar rafa kaldırdı.
Rusya, 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başladıktan sonra önüne en büyük engel olarak Bayraktar SİHA’ları çıktı. Bugüne kadar Türk savunma sanayiinin geliştirdiği en önemli araç olan SİHA’lar, yeni dönemin etkili savaş unsurlarından biri olma özelliğine sahip.
SİHA’ların yaptığını 3 Mart tarihli “Bayraktar SİHA’ları Türkiye’yi savaşa sürüklüyor” başlıktı yazımda ayrıntılarıyla anlatmıştım. Bu yazı yazıldığında işadamı Ethem Sancak’ın Vatan Partisi heyeti içinde Moskova’ya gidip Rusya’dan özür dilemesine ilişkin bir haber bizim kamuoyumuza yansımamıştı.
SİHA’ların Türkiye-Rusya ilişkilerine yaptığı tahribatı gidermek amacıyla bir heyetin Moskova’ya gittiğini önce Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek duyurdu:
“Bizim parti heyetimiz dün Moskova’ya gitti. Sayın Tugay Şen başkanlığında Şule Perinçek, Erman Sülük ve Ethem Sancak’ın da bulunduğu bir heyet. Çok önemli görüşmeler yaptılar. Rusya’da Dışişleri Bakan Yardımcısı ile görüştüler.”
VİDEO HABER | Doğu Perinçek:
"Parti heyetimiz Moskova'ya gitti. Tugay Şen başkanlığında; Şule Perinçek, Erman Sülük ve Ethem Sancak. Çok önemli görüşmeler yaptılar."
"Türkiye bu süreçte biraz küstürdü. Rusya'nın, Erdoğan'ın bu tutumlarını pek vefalı bulmadığını söyleyebilirim." pic.twitter.com/LkM3PvTR7k
— serbestiyet (@serbestiyetweb) March 2, 2022
Perinçek’in 3 Mart’ta yaptığı bu açıklamasının ardından Perşembe günü işadamı Ethem Sancak’ın Rus RBK kanalına verdiği 15 dakikalık röportaj yayınlandı. Eski bir Aydınlıkçı olan Ethem Sancak’ın yolu 35 yıl sonra eski yakın arkadaşı Doğu Perinçek ile yeniden kesişmiş oldu.
Sancak’ın yeniden Perinçek rotasına oturduğu söylenemez elbette. İki isim bu kez SİHA’ların açtığı yaraları sarmak için Moskova’daydı. Perinçek’i bilmiyorum. Şunu iyi biliyorum, Ethem Sancak Erdoğan’ın izni, daha iddialı söyleyeyim görevlendirmesi olmadan Rusya’ya gitmez, gidemezdi.
Hadi gitti diyelim. Türkiye’nin NATO üyeliğinin geçmişten gelen büyük bir ayıbı olduğunu söylemesi de Sancak’ın kendi şahsi görüşleri diyelim. Ancak Erdoğan’a “aşk derecesinde” bağlı olan Ethem Sancak, SİHA’lar aleyhinde bu kadar laf söylemez.
Bayraktar SİHA’larını Ukrayna’ya satarken böyle kullanılacağını bilmediklerini söyleyen Sancak, Türkiye’nin Rusya ile müttefik olduğunu, birlikte S-500 yapılacağını ve uzaya birlikte çıkılacağını söyledi. Sancak, Moskova’daki temasları sırasında Rusya ile 10-20 yıllık stratejik ilişkiler geliştirdiklerini açıkladı.
Krizin işgale dönüştüğü ilk günlerde sıkı Ukraynacı görünen Erdoğan, NATO’yu pasif davranmak ve durduğu yeri netleştirmemekle suçlamıştı. Aynı Erdoğan’ın, işgalin üzerinden iki gün geçtikten sonra yeniden Rusya ve Ukrayna arasında bir denge politikası kurmaya çalıştığını gördük.
Erdoğan’ı durduran Rusya’dan gelen, “Suriye’de hangi terör örgütleriyle neler yaptığını biliyorum. Ona göre hareketlerini düzenle” yolunda bir uyarı olduğu anlaşılıyor.
Erdoğan’ın bu uyarıdan sonra Moskova’yı daha fazla üzmeyecek arayışlara girdiğini Perinçek’in kendi kanalı olan Ulusal TV’de söylediklerinden anlıyoruz.
Bu olup bitenlerden sonra “Türkiye’nin, Ukrayna’ya SİHA’ları tarım alanlarının ilaçlamasında kullanması için satmıştık, Zelenski bunlara silah takmış” diye bir yorum yaparsa şaşırmayın.
