En son gazeteci Cihan Acar’ın Silivri Cezaevi’nde saçlarının gardiyanlar tarafından zorla kesilmesi, bu tip fiziksel ve psikolojik işkencenin ülkenin her tarafına yayıldığını ortaya çıkardı. HDP’ye yönelik operasyon kapsamında tutuklanan siyasetçilerin Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde saçlarının zorla kazıtılması ve darp edilmeleri üzerine açılan soruşturmada savcı “Kovuşturmaya yer yok” kararı verdi.
12 Aralık 2016 tarihinde Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik operasyon sonucunda gözaltına alınan HDP Mersin eski İl Eşbaşkanı Sadun Doğan, İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, Mehmet İhsan Taş, Selman Günbat, İbrahim Çakan, Mahmut Karabulut, Ali Atsız, Aydın Özdemir, Baran Vural, Cüneyt Takuş, Hasan Cide, Hıdır Kılıçtepe, İbrahim Cebe, Sedat Kalaba, Selim Ekici adlı kişiler tutuklanarak Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilmişti.
Cezaevinde askeri nizamda sayım vermedikleri gerekçesi ile darp edilerek zorla saçlarının kazındığı, yine keyfi uygulamalara maruz kaldıkları ve darp sonrası hastaneye sevk edilmedikleri gerekçesi ile şikayette bulunmuşlardı.
Dihaber’de 3 Ocak’ta “Tutukluların saçları zorla kazındı!” başlığıyla çıkan haberin ardından HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, konuyu Meclis gündemine taşımıştı. Konunun gündeme gelmesi üzerine harekete geçen Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı gardiyanların teşhis edilmesi ve araştırılması için girişimde bulundu. Tutuklular gardiyanlar Ç.A, E.G., K.K, M.H.Ç, M.D ve O.Ö’yü teşhis etti ve gardiyanlar hakkında “ Görevi kötüye kullanma”, ” Basit yaralama” ve ” Hakaret ve Eziyet etmekten” şikayette bulundu.
Temizlik gerekçesi
Şikayetler üzerine soruşturma başlatan Mersin Cumhuriyet Savcısı Ali Avan, mağdur ve gardiyanların yanı sıra tutukluların avukatlarının da beyanlarını aldı. Mağdur olan tutukluların birçoğu gardiyanların sistematik bir işkence ve keyfi uygulamaları karşı karşıya kaldıklarını ifade ederken, Mahmut Karabulut adlı mağdur ise Ermenek M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Başsavcılığınca numaralandırılarak gönderilen 128 adet fotoğraf üzerinde kendisini darp eden Mersin Cezaevi’ndeki 5 gardiyanı teşhis etti.
Gardiyanlar ise müşteki ve mağdurları tanımadıklarını, müştekilere karşı darp, hakaret, işkence, ya da eziyette bulunmadıklarını; yine hijyen ve temizliklerin sağlanması amacıyla saç ve sakal tıraşlarının yapıldığını bunun da cezaevinde genel bir uygulama olduğunu ifade etti.
‘Yeterli delil yok’ dendi
Tüm tarafları dinleyen savcı, “kovuşturmaya yer yok” kararı verdi. Savcı Avan tarafından verilen kararın gerekçesi ise şu şekilde: “Toplanan delillerden; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük hükümleri gereğince temizlik ve hijyenin sağlanması amacıyla saç tıraşlarının yapıldığını, koğuşlarda sayımlarının yapıldığı. Kurumda tutuklu bulundukları süre içerisinde kurum görevlileri ve şüpheliler tarafından darp, hakaret ve eziyete maruz kaldıkları ve şüphelilerin mağdur ve müştekilere karşı üzerine atılı suçları işledikleri yolunda kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmediği anlaşılmakta atılı suçların şüpheliler hakkında kamu adına kavuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.”
Karar hukuka uygun değil
O dönemde tutuklu bulunan HDP Mersin eski İl Eşbaşkanı Sadun Doğan’ın avukatı Ali Bozan, karara itiraz edeceklerini belirtti. Cezaevi’nde yaşanan hukuksuzlukların basına ve savcılığa intikal etmesi üzerine açılan soruşturma neticesinde verilen takipsizlik kararının hukuka uygun olmadığını kaydeden Bozan, “Çünkü soruşturmada ifadesi alınan cezaevi görevlileri aslında suç işlediklerini dolaylı olarak kabul etmişler bizce. Cezaevinde düzen sağlamak ya da temizlik gibi bir gerekçeyle insanların kendi iradeleri dışında saçlarının tek tip olarak kesilmesi işkence olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra o dönemde tutuklu olan siyasetçilerden Mahmut Karabulut ile ilgili olarak darp edildiğine dair doktor raporu olmasına, kendisini darp eden cezaevi görevlilerini teşhis etmesine rağmen takipsizlik kararı verilmesi ayrı bir hukuksuzluktur” diye konuştu.