Tutsak Danıştay üyesinin oğlu Galata Kulesi’nden atlayarak intihar etti

Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından cemaate üye olduğu iftirasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Danıştay Üyesi H.G.’nin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan oğlu N.E.G., Galata Kulesi’nden atlayarak intihar etti.

Olayı gören vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kuleden atlayan N.E.G.’nin hayatını kaybettiği tespit edildi.

ÜNİVERSİTE SINAVINDA DERECE YAPTI

Gazeteci Sevinç Özarslan’ın aktardığına göre, 1996 doğumlu N.E.G., İstanbul Bahçelievler’de bulunan Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi’nden mezun oldu. 2015 yılında girdiği üniversite sınavında TS 1 alanında Türkiye 74.’sü, TS 2’de Türkiye 63.’sü ve TM 3’te Türkiye 119.’su oldu.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giren N.E.G., 1 yıl okuduktan sonra tekrar sınava girdi. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü kazanan N.E.G., geçtiğimiz yıl bu bölümü bırakıp dönüş hakkını kullanarak tekrar İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam kararı aldı.

BABASI 6 YILDIR TEK KİŞİLİK HÜCRE TUTSAK

15 Temmuz darbe girişimin bahanesiyle önceden fişlenen yargı mensupları arasında bulunan eski Danıştay Üyesi H.G.’nin de aralarında bulunduğu 10 Danıştay üyesi 16 Temmuz sabahı gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Birinin cemaate üye olduğunu söylemek ona iftira atmak değildir. Bu haber sitesinin misyonunun, cemaat mensubiyetini suç olarak gösteren AKP-Ergenekon iktidarının değirmenine -söylem/diskur bazında bile olsa- su taşımak değil, modern dünyada devlet memuru bile olsa insanların en temel demokratik haklardan olan sivil toplum katılımcılığını, din ve vicdan hürriyetini, eğer isterse cemaat üyeliğini desteklemek olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla kimi haberlerde veya köşe yazılarında kullanılan ifadelerin tadil edilmesi gerekiyor bence. Gerekirse bu tip haberlerin hepsinde; “Cemaat üyeliğini suç olarak gösteren AKP yargısı eliyle yürütülen cadı avı kapsamında tutuklanan / gözaltına alınan / tutsak edilen…” gibi, veya buna benzer kalıp ifadeler kullanmalısınız kanaatindeyim.
    Tekraren vurgulamak zorundayım ki cemaate üyelik suç değildir, dolayısıyla herhangi birinin herhangi bir cemaate üye olduğunu söylemek ona iftira atmak değildir. Evet, belki o kişi cemaat üyesi olmayabilir, doğru. Ama yine de bu ona iftira atmak değil o kişi hakkında yanlış bilgi sahibi olmak demektir. Suç, kişiseldir. Bir kişi gerçekten herhangi bir cemaate üyeyse ve bunu da açıktan ifade ediyorsa ve bu kişi ‘GERÇEKTEN’ suç işliyorsa, o işlenen suçun cemaat üyeliğiyle yine ilgisi yoktur, cemaatinden biri ona suç işlemesini söylediyse bile suç yine kişiseldir. Evet AKP-Ergenekon yargısı, bunun tam tersi bakış açısıyla/yorumlamayla, 2006 yılında Meclis’ten geçmesi Hizmet medyası vesilesiyle engellenen Terörle Mücadele Kanunu tasarısından daha beter bir uygulama yürütmektedir. Bugünün Hizmet medyasının bazı haber ve köşe yazılarının diskur/söylem problemleri ise ne yazık ki istemeden de olsa o uygulamanın değirmenine su taşımaktadır.

    Saygılarımla

    • Aynen katılıyorum. “Cemaate üye olduğu iftirası” nasıl bir laftır? Bence orada başta “FETÖ üyesi olduğu iftirası” yazıyordu, sonra editörlük sürecinde fetö yazmayalım dediler, cemaat yaptılar. Sonuçta bu kendi varlığını inkar eden cümle ortaya çıktı. Yok böyle değilse bu haberi yazan kişi ya bıraksın bu siteyi, ya da gitsin bir düşünsün ben neyi savunuyorum, ne yapıyorum, neyim diye.

  2. Bu tarz hatalı ifadeler ve söylemler sürekli oluyor. Bir kontrol mekanizması kurulmazsa devam edecek gibi duruyor. Kurma imkanı oldugunu zannetmiyorum. Allah kolaylık versin.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin