Türkiye’den haberler

PROF. M. EFE ÇAMAN | YORUM

Türkiye’den haberler siyaset biliminin, hukukun, ekonominin ve sosyolojinin kapsama alanından çıkıyor, psikoloji ve psikiyatrinin araştırma alanına doğru kayıyor. Gelin bir derleme yapalım ve beraber değerlendirelim, ne dersiniz?

Kadiri şeyhi Muhammed Mardini demiş ki, “Çocuğunuza araba hediye alıyorsunuz da medreseye neden bağışlamıyorsunuz?” Adam doğru söylüyor. Bir dahaki doğum gününde çocuklarınıza araba almayın, medrese IBAN göndersin, onlara yollarsınız parasını.

Bir haber de “asrın liderimiz” reis beyefendiden: “Darbecilerin çizdiği anayasa ile yola devam edilmez!” Haksız mı? Hem zaten anayasa olsa ne olur olmasa ne olur birader! Bence anayasa iki maddeli olsun. Madde 1) Erdoğan her istediğini yapar ve yaptıkları yasa gücündedir. 2) Erdoğan’ın istediklerini yapamaması durumunda madde 1 geçerlidir.

1 Mayıs tutukluları için toplam 405 yıl hapis istenmiş. İsteyenin bir yüzü kara, vermeyen mahkeme heyetinin iki.

Sakarya belediye başkanı: “Ben 14 yaşında işkence görmüş, 19 yaşında kurşun yemiş, 20 yaşında hapse girmiş adamım!” Adamın nostaljik olmasına hiç gerek yok, zira bunlardan geri kalır yanı yok bugünkü toplumun. Hatta belki bir otuz yıl sonra denecek ki, “Annem bana hamileyken hapse girmişim, annem kelepçeli doğumhaneye getirilmiş, ilk çocuk yuvası deneyimim Silivri’deydi, kardeşim Meriç’te vefat etti, biz Yunan sınırından pasaportsuz geçip mülteci olduk!’”

İzmir Adalet Komisyonu Başkanı Hâkim Oktay Tabur, adliyedeki dinlenme odasında cephaneliğini sergiliyor. Merak eden fotoğraf sosyal medyada, hemen baksın. Cidden tarihi bir fotoğraf! Duvarda tabancadan lav silahına ve makineli tüfeğe 20’den fazla silah var. Evet, evet! Duvarda! Önünde poz vermiş koskoca savcılar, hâkimler falan. Bu arada hâkim beyin Porsche aracı varmış. İyi hâkim adam anlayacağınız!

Motosikletli kuryelik yapan üniversite öğrencisini Cemaat’ten (“FETÖ’den”) içeri almışlar. Arada kaynamış haber. Muhtemelen artık haber değeri yok Türkiye’de çünkü. O kadar sıradan, günlük rutin türde bir haber!

Devlet Afganistan’la vize muafiyeti anlaşmasını kaldırmış. Bu arada haritada adından coğrafi konumunu tespit edemeyeceğiniz seviyede Afrika ülkeleri TC üst seviye memurlarına tahsis edilen hususi pasaportlara (nam-ı diğer yeşil pasaport!) vize uygulamaya başlıyormuş! Yani normal pasaportları geçtik, devletin en prestijli pasaportlarına bile kargalar güler hale gelmiş.

Fatih Erbakan Amerikan dolarının ortadan kaldırılacağını, İslam dinarına geçileceğini söylemiş. Gençler belki bilmez, benim nesil hatırlar; bunun babası da bunu derdi sıklıkla. Para nedir, tedavül kuralları, para basım politikası, paranın değerinin uluslararası ortamda belirlenmesi süreçleri falan nedir, bu konularda çığır açan, devrimci yaklaşımları var bunların ailece. Fazla zekâdan bunlar hep.

Polis Diyarbakır’da sadece Kürtçe hizmet veren kafeyi basmış, kafe sahibi gözaltına alınmış. Bunu yapan aynı devlet kendi en prestijli orta öğretim ve yüksek öğretim okullarında tüm dersleri İngilizce verdirtiyor. Camilerde, resmi kanallarda, radyolarda falan istendiği kadar Arapça konuşuluyor, çocuklara devlet okullarında ve Kuran kurslarında anlamadıkları dil olduğu halde Arapça sureler ezberletiliyor. İngilizce konuşulmasın değil mesele. Ya da Arapça Kur’an okutulmasın değil! Mesele Kürt alerjisi, Kürtçe düşmanlığı! Mesele devletin genetiği, nefret ve ayrımcılığı! Bazı şeyler hiç değişmiyor. Daha doğrusu Türkiye değişmemekte ısrarcı!

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş demiş ki, “Emniyet, MİT, MHP ve Ülkü Ocakları’nın içine sızmış bir terör örgütü var!” Daha geçen gün eşinin nasıl sayfalar dolusu insanı fişlediğini anlatıyordu bu hanımefendi. İlgimi çekti.

Kemal Kılıçdaroğlu hapishanedeki Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmiş. Adam bunu CHP genel başkanıyken, cumhurbaşkanı adayıyken yapmadı, şimdi yapıyor. Ve ‘subhanallah’ dedirten, ‘la havle’ çektirten cinsten bir haber, paylaşmak istedim.

Adını ilk defa duyduğum bir şarkıcı, Semircenk midir nedir, konser bileti satmış. Sonra da konserinde orkestra olmaksızın, “playback” yaparak (teypten oynatılan müziğe dudak kıpırdatarak) şarkı söylüyormuş gibi yapmış. Buna itiraz eden izleyicilere de, “Satın aldığın bilette öyle bir bilgi var mıydı!” diye laf yetiştirmiş. İsmi cidden cuk oturmuş bu şarkıcıya. İyi semirir bu Cenk de, diğer taraftan bana bu olay bir şekilde Mavi Marmara olayını hatırlattı. Aklıma geldi, size de söyleyeyim dedim.

Milli Eğitim Bakanı – yine adını ilk defa duyduğum ve tipini ilk defa gördüğüm – Yusuf Tekin diye biri, “Eğitim konusunda şu an birçok ülke tarafından örnek gösteriliyoruz!” demiş. Zaytung haberi mi diye çek ettim, evet cidden bunu demiş. Haber ciddi. İkna oldum ben, cidden dünya kıskanıyor Türkiye’yi. Siz?

Erdoğan CHP’yle 9 Haziran’dan sonra buluşacakmış. Hayır, buluşsun da, 9 Haziran çok spesifik bir tarih değil mi? Nedir ya hayrola, ne olacak 9 Haziran’da? Komiğime gitti bu detay. Bu arada Özgür gerçekten özel biri! CHP AKP’yi yakında kardeş parti ilan eder, Erdoğan’a da fahri CHP başkanlığı falan verir bu gidişle.

Cübbeli Ahmet, “AKP’nin dini hassasiyeti yok. Kadın kız karışık bu işlere çok meraklılar. Tayyip Bey toplumu muhafazakârlaştıramadı!” demiş. Vallahi tespitler değerli. Fakat bu arkadaş daha birkaç hafta evvel, “AKP’ye oy verilmesi vaciptir!” türü cümleler kurmuyor muydu? Hayırdır?

Bahçeli bir şeyler demiş. Üsküdar’a gidememiş de, karşısına bir adam çıkmış da, sonra bahçelerden sekerek ara sokaklardan falan Üsküdar’a ulaşmış da, oradan Ortaköy’e ışınlanmış falan da filan. Rahmetli babaannem de Alzheimer olunca böyle şehir turları falan yapar, zaman ve boyut atlatırdı cümlelere. Umarım ilgileneni vardır. Üzücü esasen bunlar.

***

Dikkat ettiyseniz kimse enerjisini ekonominin düzeltilmesine, hukuk devletinin tesisine, insan haklarının geliştirilmesine, enflasyonun düşürülmesine, istihdamın ve büyümenin arttırılmasına, altyapı ve kültürün ilerlemesine, eğitim sisteminin düzeltilmesine falan harcamıyor.

Haberler Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları boş zaman geçirme alanında bir araya gelen hastaların diyalogları veya serzenişleri gibi. Ülkenin bir günlük gündemi değil, her günkü gündemi böyle absürt, trajikomik, garabet haberlerle dolu. İnsanlar bunun belki yüz katını havuz haberlerinde, A-Haber’de falan izliyor. Adeta kendi kendisini yok etme moduna girmiş bir yapı var karşımızda.

Son olarak bir haberle bitireyim: Türkiye’ye gelen bir Ukraynalı demiş ki, “Türkiye’ye geldiğimde en şaşırdığım şey insanlar kuru ekmekle makarna, patates, pilav yiyor. Bu nasıl şey?”

Ben olsam ona dedim ki, bunlar hep ”yerli ve milli olmak”, “ezanların dinmemesi, bayrakların inmemesi”, “ağaç kökü yememek için!”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Bank bu yazdiklarinin hepsi Dünya capinda Israil ve Netenyahu icin gecerli. Ama sende tek kelime yok. Ikiyüzlülük buna denir.

    Durmak yooook Secmece zalim demeye devam!

    Demokratik ABD, demokratik israil, demokratik Bati. 33 er kere cekin günde!

    Zalim Erdogan in gitmesi yakindir, derin yapininda. Bunlarin gidecek yeride olmayacak.

    Esas mesele demokrat dediginiz diger zalimlerin gitmesi Insanlarin huzurur icin. Buna Rusya, Cin, KK … dahil.

    Belkide Allah önce bu Bati arsizlarinin, huysuzlarinin, zalimlerinin dersini dogu un zalimleriyle verecek, sonrada Bati icersinden islam dünyasiyla (bütün samimi Müslümanlar la) ortak hareket edip, bütün dogu zalimleride defolup gidecek.
    Allahin plain bu belki. Allahualem
    Baska türlü bu bataliktan kurtulmaz bu DÜNYA.

  2. Birde bak Kardesim. Ekonomi meselesi. Verilere baktiginda daha cok gelir degilim daglimindaki Adalet sorun, tabii GSMH düssede orda pek oynama yok. Gönül isterdiki hepsi cok iyi olsun. Hr konuda Adalet Hukuk olsun.
    Onlar Türkiyeyi sömürüyor, millete fatura ödedtiyor; Batida dünyayi sömürüyor (kendi milletlerinide sömürüyor ama az) diger milletleri cok.

  3. Türkiyedeki bu Erdogan ve avanelerinin sonu yakindir. Bati derin yapisina bagli Türkiye Derin yapisini da sonu yakindir. Zaten bunun en büyük destekcisi Bati Derin Yapisidir.

    Erdogan ve Derin Yapi Türkiyede bitecektir yakin gelecekte, bu Dünyanin esas sorunu olan Bati Derin yapisinin bitmesine bir etki de sunacaktir. Onuda yukarda anlattigim gibi Allahualem atlatilacaktir.
    Bunlar olmadan dünyaya huzur gelmez.

    Esas HH bu isin fitilini atan zümre oldu. Yoksa ne Türkiyedeki nede Dünyadaki bu Derin yapilar bitmeyecekti gelecekte.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin