ERSAN KIRLI | BRÜKSEL TR724
Belçika merkezli sivil toplum örgütü Solidarity with Others, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde ‘Bölünmüşlükler Arasında Köprü Kurmak: Türkiye’de Kadın Haklarının Durumu’ (Bridging Divides: The Landscape of Women’s Rights in Turkey) isimli bir rapor hazırladı. Türkiye’deki kadın haklarının karmaşık durumuna dikkat çekilirken birtakım olumlu gelişmeler olsa da genel anlamda Türkiye’de kadın olmanın zorluklarına vurgu yapıldı.
Hamile kadınlar hapiste
Türkiye’de, özellikle Gülen Hareketi ile ilişkili olanlar da dahil olmak üzere, binlerce kadının hapiste olduğuna dikkat çekilen raporda bu durumun özellikle hamile kadınlar, yeni doğum yapmış olanlar ve bebekler için oldukça endişe verici olduğu ifade edildi. Türkiye’deki hapishane şartlarının da anne, anne adayları ve yeni doğmuş bebekler için ciddi tehlike unsuru olduğu belirtildi.
Kadına yönelik şiddet bitmiyor
Türkiye’de kadınların aile içi istismardan namus cinayetlerine kadar birçok tehditle karşı karşıya olduğunu bildiren raporda kültürel normlar ve yasal düzenlemelerdeki boşlukların bu şiddet döngüsünü devam ettirmekte, pek çok kadını savunmasız ve çaresiz bırakmakta olduğu dile getirildi. “Cinsiyete dayalı şiddet Türk toplumunun başına bela olmaya devam etmektedir” denildi.
Mülteci kadınların çilesi
Raporda, Türkiye’nin dünya genelinde en fazla mülteci nüfusa ev sahipliği yaptığı ve bu hassas grubun önemli bir bölümünü kadınlar ve çocukların oluşturduğuna dikkat çekildi. Mülteci kadınların sağlık, eğitim ve istihdam gibi temel hizmetlere erişimlerinin sınırlı olduğu ve toplumda ayrımcılık da dahil olmak üzere birçok zorluklarla karşı karşıya kaldıklarının altı çizildi.
‘İstanbul Sözleşmesi’ mesajı
Toplumsal cinsiyet eşitliği kültürünü teşvik etmenin, herkes için daha güvenli ve daha adil bir toplum yaratmak için bir zorunluluk olduğu ifade edilen raporda İstanbul Anlaşması’ndan çekilinmesine de atıf yapıldı. “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme bu zorlukları daha da artırmakta, kadın haklarının korunmasında endişe verici bir gerilemeye ve uluslararası yükümlülüklerin göz ardı edilmesine yol açmaktadır.” denildi.
Türkiye’den İstanbul Sözleşmesi de dâhil olmak üzere uluslararası insan hakları anlaşmaları ve sözleşmelerine uyması istenirken özellikle hamile kadınların ve yeni annelerin haklarının korunmasını sağlamak için ceza ve adalet sisteminde kapsamlı reformlar yapılması gerektiği belirtildi.
📢We are excited to announce the publication of our latest report, “Bridging Divides: The Landscape of Women’s Rights in Turkey”. We are proud to share our insights into the complex landscape of women’s rights in Turkey.
❗️As we commemorate Women’s Rights Day, it’s crucial to… pic.twitter.com/lBeDi6hfrj
— Solidarity with OTHERS (@OthersInfo) March 7, 2024