Türk futbolu, tam da dün Ankara’da yaşananları hak ediyor!

M. Ahmet Karabay
-
A A

M. AHMET KARABAY | HABER YORUM 

Türkiye’de bütün sistem kirletildiği gibi, buna en müsait yapı olan futbolun en fazla nasibini alan sektör olması kaçınılmazdı. Ankaragücü futbol takımının Başkanı Faruk Koca’nın maçın ardından sahaya girip hakemi yumrukla yere sermesinden sonra, “Türk futbolu bunu hak etmedi!” yorumları yapılıyor.

Hanımefendiler/beyefendiler, Türk futbolu tam da bunu hak ediyor…

Ankara’da dün oynanan ve 1-1 biten MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının bitiş düdüğünden sonra Kulüp Başkanı Faruk Koca, pek çok kişiyle birlikte sahaya girdi. Orta yuvarlakta yan hakemlerle birlikte duran hakem Halil Umut Meler’e şiddetli bir yumruk attı.

2017’den bu yana FİFA kokartı taşıyan hakem Halil Umut Meler, aldığı yumruğun şiddetiyle yere yıkıldı. Maçın hakemi yere düştükten sonra da Ankaragücü’nün öteki yöneticileri tarafından bir süre tekmelendi. İşin daha acı tarafı ise Ankaragücü taraftarlarının hakemi döven başkanları Faruk Koca lehinde tezahürat yapmalarıydı.

Kendisini hastanede ziyaret eden İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, sol gözünün altında hematom/morartı oluşmasının dışında elmacık kemiğinde kırık, üst çene kemiğini kafatasına bağlayan zigomatik kemiğinde de ayrışma olduğunu söyledi.

Türk futbol anlayışını biraz olsun takip edenler, bu yaşananlarda şaşılacak bir taraf olmadığını bilirler. Futbol ile kirlilik kol kola. Türkiye’de dinden sonraki en büyük sektör futbol. Futbolu sadece takımlar ve takımlara harcanan para olarak düşünürseniz yanlış yaparsınız. Para güç demekse, futbol güç oluşturmada ikinci sıradaki konumunu sağlam bir şekilde koruyor.

Kültür farkı olmadan, statü farklılığını ortadan kaldıran, üstelik her ortamda konuşulabilecek ve insanlara paye kazandırabilecek bir metadan söz ediyoruz. Sektör bu kadar güç pompalayan bir konumda olunca oraya en önce kara güçlerin üşüşmesi kadar doğal bir şey olmaz.

FARUK KOCA’NIN GÜCÜ DEVŞİRDİĞİ YER

Sahaya girip hakem yumruklamanın ne anlama geldiğini sıradan bir fanatik taraftar bile bilir. Başında bulunduğu kulübün taraftarlarının sorumluluğunu taşıyan kulüp başkanı, hakeme yumruğun ağırlığını daha iyi bilir ya da bilmesi gerekir.

Ancak Faruk Koca sıradan birisi değil. AK Parti’nin kurucularından olan bir kişi. Aynı AK Parti listesinden 22 ve 23. dönem milletvekili olarak da parlamentoda bulundu.

Faruk Koca’nın meziyetlerinin bundan ibaret değil elbette. Başbakanlığı sırasında Erdoğan’ın, 10 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçilmesine kadar 12 yıl boyunca Ankara Keçiören’de oturduğu evin de sahibi.

Faruk Koca, sadece iyi yumruk sallamıyor. Geçmişte onun iyi balyoz salladığını da gördük. Kamuoyu onu, 17 Ekim 2006’da Tayyip Erdoğan Ankara’daki Güven Hastanesi’ne gittiğinde tanıdı. Makam şoförünün aracın anahtarını almadan dışarı çıktığı sırada içeride olan Erdoğan’ın bayılması üzerine yüksek korumalı zırhlı aracı panikle açamadıkları sırada devreye Koca girdi.

Yandaki bir inşaattan balyoz getirten Ankara Milletvekili Faruk Koca, aracın camını kırıp Erdoğan’ı kurtarmasıyla gündem olmuştu.

KOCA’NIN İRAN İLİŞKİLERİ

Hakem dövme olayından sonra Beyaz TV’de futbol yorumu yapan Ahmet Çakar, Faruk Koca’nın mutlaka ters kelepçeyle tutuklanması gerektiğini haykırdığı konuşması gündeme taşındı. Kendisi de eski bir hakem olan Çakar’ın çok dikkat çekmeyen bir sözü daha vardı.

Ahmet Çakar, ekrandan haykırarak, “Faruk Koca! Senin İran ile bir ilişkin var bana bir anlat!” diye seslendi. “Gözlerinin içine bakarak soruyorum sen İran’la ne işler çeviriyorsun?” diyen Ahmet Çakar’ın neyi anlatmak istediğini pek çok kişi anlamadı. İsrail protestolarının yapıldığı şu günlerde Erdoğan’ın çocukları ve AK Partililerin bu ülke ile ticareti aksatmadan sürdürdükleri gibi Faruk Koca da İran ile mi ticari ilişkiler içindeydi yoksa?

Koca’nın geçmişte Selam Tevhid davasında dinlemeye takıldığını hatırlatan eski hakem Çakar, İranlı bir ajanla kaydedilen konuşmalarını hatırlatıyordu. Aynı dosyada adı geçen Hakan Fidan ile olan yakınlığı biliniyordu.

Bu ilişkileri ortaya çıkaran polisler ise 7 yılı aşkın süreden bu yana hapiste tutuluyor. 17-25 Aralık operasyonları gibi. Dosyada ortaya konulanlar doğru ama bunları ortaya koymak suç. Gözünü sevdiğimin Türkiyesi…

Bir kişi hem Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri olacak, hem de MİT Başkanı Hakan Fidan’ın kankası olacak ve ona dokunulacak. Şaşarım sizin aklınıza.

Yüzündeki sırların yakında döküleceği bir parlatma kişilik olan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, olaydan sonra beklenen açıklamayı yaptı. Bu açıklama “gözaltına alındı” açıklaması değil, gözaltına alınacak açıklamasıydı.

 

Yumruğu yiyip kafasına aldığı darbeyle elmacık kemiği kırılan hakem Halil Umut Meler, kalp krizi geçirmedi. Ama yumruğu atan Faruk Koca, gözaltına alınmak yerine tekerlekli sandalye ile Ankaragücü taraftarlarının, “Büyük Başkan. Eline sağlık Başkan” tezahüratları arasında 06 FK 285 plakalı Audi marka makam aracına bindirilip hastaneye kaldırıldı.

Burası Türkiye… Faruk Koca muhtemelen bugün toplumun biraz gazını almak için gözaltına alınacak. Bir iki gün emniyette alıkonduktan sonra tutuklanması için mahkemeye sevk edilse bile bir gerekçeyle serbest bırakılır. Hakem, kendisine yumruk attırmaktan değilse bile bir bahane ile ceza alırsa şaşırmayın.

Faruk Koca bir Türkiye gerçeği.
Faruk Koca bir AK Parti gerçeği.
Faruk Koca, kara para, mafya, spor ve nihayet bir siyaset gerçeği.
50 bin kişinin öldüğü depremden sonra bir tane bile sorumlu bulunamayan bir Türkiye gerçeği.

Eğer bu gerçekleri göz ardı ederseniz Türkiye’yi doğru okuyamazsınız.

Hatırlarsanız gazeteci Hırant Dink’in katiliyle emniyette polisler fotoğraf çektirme yarışına girmişlerdi. Faruk Koca’nın nasıl bir gözaltı süreci geçireceğini söylemeye gerek yok sanırım. İzzet ü ikramda kusur yapan polis, görevini ihmalden ceza almaktan korkar.

Tabii kulağa gelen bir başka iddia var. Erdoğan’ın Faruk Koca’yı kısa süre önce defterden sildiğine dair. Bunu da Ankara’nın kirli ilişkilerini iyi bilen bir gazeteciden öğreniyoruz. Bu iddia doğru ise Koca hakkında hukuk ancak o zaman işletilir.

MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden daha bir yıl önce 8 Aralık 2022’de Fair Play Ödülü aldı.

Saldırıdan sonra Faruk Koca, anlık bir öfkeye kapıldığını öne sürdü. Oysa anlık bir öfke olmadığı anlaşılıyor. Daha önce hakemleri döveceğini açık açık söylemiş. Üstelik de arkadaş ortamında, dost muhabbetinde falan değil. Kayıtlara geçsin diye kameralara söylemiş.

 

Türk futbolunun kirli yüzlerinden biri olan eski futbolcu Emre Belözoğlu’nun, olaylı maç sırasında ve sonrasında salladığı parmakların tek adresinin hakem Halil Umut Meler olduğu söyleniyor. Bu benim yorumum değil. Futbolu yakından takip edenlerin değerlendirmesi. Belözoğlu’nun parmak sallamasından birkaç saniye sonra da hakem Meler yumruğu yüzünde buluyor.

Emre Belözoğlu’nun Halil Umut Meler takıntısı ise dünkü maça özel olmadığını daha önce verdiği bir röportajdan öğreniyoruz. Futbol oynadığı dönemde 29 Mayıs 2018’de maç sonrası sözleri şöyle: “Halil Umut Meler, ben sahada tekme yerken gülüyordu. Onu hayatım boyunca unutmayacağım.”

Türk futbolu tam da bunu hak ediyor derken, sadece sorumluluğu Faruk Koca ve Emre Belözoğlu’na yüklemek haksızlık olur.

 

 

 

Sahaya dalan Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu’na hak ettiği cezayı vermezsen, “Bu ligi bitirtmeyiz” diyen Galatasaray yöneticisi Erden Timur’a ceza kesmezsen, “Hakemleri nerede görürseniz tepkinizi gösterin” diyen Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a gereğini yapmazsan Türk futbolu için bugünler daha iyi günler olarak hatırlanacak.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin “Artık yeteeeeeer! Yeter!” diye feryat etmesinin orta vadede hiçbir şeyi değiştirmediğini, futbolun kirli tezgahının Büyükekşi’yi de ezip geçtiğini çoğa kalmadan göreceğiz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

İLGİLİ YAZILAR

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin