ADEM YAVUZ ARSLAN | YORUM
ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminin sarsıntılı ve sıradışı olacağı tahmin ediliyordu ama geride kalan 100 gün tüm beklentileri aştı. Öyle ki siyasi analistlere göre Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk 100 günü ABD tarihinin en çalkantılı dönemi oldu.
HEM AMERİKA’NIN HEM DÜNYANIN BAŞI DÖNDÜ
Trump, kampanya sürecinde Beyaz Saray’a döner dönmez köklü bir değişim programı uygulayacağını vaad etmişti. Ancak çok az kişi bunun bu kadar hızlı olacağını öngörebildi. Üst üste kararnameler imzalayarak herkesi abandone etti. Trump’ın büyük harflerle duyurduğu başkanlık kararnameleri Amerika’nın ücra kasabalarındaki seçmeninden dünyanın dört bir yanına herkesin hayatına dokundu. Fiyatlar uçtu, belirsizlik zirveye çıktı.
TRUMP: “YAPTIĞIM İŞTEN BÜYÜK KEYİF ALIYORUM”
Ancak Trump’ın özgüveni yüksek ve ‘doğru yaptığını’ savunuyor. Nitekim Atlantic dergisine verdiği röportajda, “İlk döneminde hayatta kalmak ve ülkeyi yönetmek zorundayım. Şimdi ise hem ülkeyi hem de dünyayı yönetiyorum.” dedi.
Trump ayrıca ‘yaptığı işten büyük keyif aldığını’ da söyledi. Geride kalan süreye bakarsak Trump’ın keyif aldığı açık. Özellikle gümrük tarifeleri ile dünya piyasasını alt üst etti. Rakip ülke liderlerinin kendisini aradığını anlatırken argo ifadeler kullanmaktan çekinmedi.
Trump aynı zamanda kendisinin ‘seçilmiş kişi’ olduğunu da savunuyor. Trump ile AB arasında da derin görüş ayrılıkları oluştu. Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri yeniden silahlanma projelerine hız verdi.
Trump’ın henüz istediği kadar mesafe alamasada NATO’yu tartışmaya açma, Rusya ile ilişkileri normalleştirmeye başlama, Grönland’ı ilhak etme, Panama Kanalı’nı geri alma, Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapma ve Gazze’de tatil köyü inşaa etme gibi projelerinde kararlı gözüküyor.
TRUMP AMERİKA’YI SARSTI
Başkan Trump ilk 100 gün içinde medyayla, akademiyle ve özellikle de yargıyla sert bir kavgaya girişti. Bilhassa yargıyla girdiği kavga Amerika’da büyük tartışma doğurdu.
Türkiye gibi ülkelerden alışık olduğumuz ‘mahkeme kararlarını takmayan siyasetçilere’ ABD’de rastlamak büyük sürpriz oldu. Hem Trump hem de yardımcısı Vance, “Yargıçların yürütmenin meşru gücünü kontrol etmesine izin verilmez.” dedi. Yani Beyaz Saray bazı mahkeme kararlarını dikkate almadı.
100 GÜNDE 100 İPTAL
Gerçekten de yargı ile Trump arasındaki mücadele tarihi boyutlara ulaştı. Hem medya hem de insan hakları örgütleri Trump’ın tartışmalı kararlarının çetelesini tuttu. Mesela NYT’a göre yargı, anayasaya aykırılık iddiasıyla 100’den fazla başkanlık kararnamesi kaynaklı hamlenin yürütmesini durdurdu.
Trump’ın en tartışmalı icraatlarında birisi kesinlikle göçmenlere yönelik sert politikaları oldu. Öyle ki ilk 100 günde 300 den fazla yabancı öğrencinin vizesini iptal ettirdi. Türk öğrenci Rumeysa Öztürk ve Filistinli Mahmut Halil’in gözaltına alınma biçimleri ve gördükleri muamele çok tartışıldı.
Hala da tartışılıyor.
Kötü bir üne sahip Guantanamo Üssü’ne illegal göçmenleri taşıyan uçaklar fazla mesai yaptı. Trump diğer politikaları kadar olmasa da bu başlıkta hedeflerine emin adımlarla ilerliyor denebilir.
‘TESTERE’ ŞAKA YAPMADIĞINI KANITLADI
Trump hükümeti küçültmek hedefi çerçevesinde binlerce federal çalışanı işten çıkardı, USAID gibi köklü kurumları kapattı. Trump özellikle Demokrat Partili başkanların çok önem verdiği ‘kapsayıcılık’ programlarına son verdi.
1960’lardan bu yana özellikle Afrika kökenli Amerikalılar için eşit fırsat sağlama amaçlı bu programların iptali çok tepki çekti.
Trump ilk üç ayında medya ve akademi ile de büyük bir mücadeleye girişti. Özellikle ‘Ivy Leage’ diye bilinen seçkin okulların milyar dolarlık desteklerini askıya aldı, medya düzenine radikal müdahalelerde bulundu.
Harvard Üniversitesi Trump’ın taleplerine ‘hayır’ deyip yargı yoluna gitmeyi tercih etti. Üniversiteler ile Trump arasındaki sürtüşme dünyanın dört bir yanındaki öğrencilerin kariyer planlarını etkiledi.
DÜNYA PİYASALARI ALT ÜST
Trump’ın ilk 100 günündeki en büyük sarsıntı gümrük vergileri nedeniyle yaşandı. Başta Çin olmak üzere çok sayıda ülkeye değişik oranlarda vergi getirdi. Bu rakamlar sürekli değişti.
Hatta artık Beyaz Saray muhabirleri bile gümrük vergisi oranlarını takip edemez hale geldi. Borsada milyarlarca dolar para buhar oldu. ‘Önce Amerika’ dedi ama aldığı kararlarla ABD piyasaları da şok oldu.
ANKETLER TRUMP’I ÜZECEK
Anketlere göre ABD halkı Trump’ın ilk 100 gün icraatlarından çok da memnun değil. Üç ayrı anket, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasından bu yana onay oranlarında ciddi düşüşler olduğunu gösterdi. Mesela Reuters anketine göre Trump’ın onay oranı ocak ayında yüzde 47 iken şu anda yüzde 42’ye geriledi.
Washington Post ve ABC News anketi ise yüzde 39’a kadar gerilemeye işaret ediyor. CNN anketine göre ise Trump’ın enflasyonla mücadelesine verilen onay 9 puan geriledi ve yüzde 35’e düştü.
Bu göstergeler Trump’ın kariyerindeki en düşük güven onayı sayılıyor.
Bir başka ankete göre ise ABD’lilerin yüzde 72’si Trump’ın ekonomi politikalarının resesyon doğuracağını düşünüyor.
NBC News’in anketi ise halkın yüzde 61’inin Trump’ın ticaret ve gümrük tarifeleri konusundaki politikalarını onaylamadığını ortaya çıkardı.
Peki bu sonuçlar Trump’ı nasıl etkileyecek ?
Trump yarınki Michigan mitingi ile ikinci 100 güne dair ipuçları verecek. Ancak anketlere yansıyan tabloya rağmen Trump’ın politikalarında radikal değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Çünkü politikalarının doğru olduğunu savunuyor, sıkı destekçileri de henüz onu terk etmiş değil.
Ancak önümüzdeki yıl yapılacak ara seçime kadar ekonomide bir toparlanma sağlanamazsa, Trump Kongre’deki çoğunluğunu kaybeder ki bu da geride kalan iki yıl içinde elinin kolunun bağlanması demek.
Kısacası; Trump’ın ilk 100 gününe bakıp Rafet El Roman’ın ‘Macera Dolu Amerika’ şarkısını mırıldansak yanılmış olmayız.