HABER-ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Galatasaray’ın içinden geçtiği süreç, Trabzonspor maçını da önemli hale getiriyordu. Zira, ligde şampiyonluğa çoktan havlu atan, Türkiye Kupası’ndan elenen Sarı-Kırmızılılar şaka gibi gelecek ama düşme hattına adım adım ilerliyordu. Trabzonspor, dikensiz bir ligde şampiyonluğa koşmanın derdindeydi. Üç büyüklerin olmadığı yarışta tek rakibi Konyaspor’un olması Bordo-Maviler için ‘çıkarın bayrakları’ komutuna hazır ediyordu. İşte bu şartlarda oynanacaktı Galatasaray – Trabzonspor maçı.
Bir takım için kalecinin ne denli önemliği olduğunun dersini izledik bugün. Galatasaray’ın kalesini 2011’den beri koruyan Muslera sayesinde Sarı-Kırmızılar kaleden yana bir dertleri olmadı. Ne zaman Muslera sakatlandı sorun başladı. Muslera’nın varlığı avantaj kadar dezavantajdı. İyi bir yedeği hiç olmadı.
Yönetim sezon başında Okan Kocuk’u Giresunspor’a kiralık göndermenin yanlışlığını, Muslera’nın sakatlanıp kaleye İsmail Çipe’nin geçmesiyle gördü. Galatasaray taraftarı Çipe’yi kalede gördüğünde ilk tepkisi -Temel’in muz görmesi gibi- yine goller yiyeceğiz. Son iki maçta kalesinde 7 gol gören Çipe’yi Trabzonspor karşısında görmeyince biraz olsun rahatladılar.
Trabzonspor cephesinin en rahat olduğu mevki kaleydi. İlk yarıda Berkan’ın sert şutu, defansa çarpınca ters ayakta yakalanan Uğurcan, müthiş bir refleksle bu topu çıkarmayı başardı. Maçın son dakikalarında Babel’in iki vuruşunda da yine Uğurcan kalitesini konuşturdu. Genç eldiven, 3 puanın gizli kahramanıydı.
Son 3 maçını kaybeden Galatasaray, bu yenilgilerin ikisini taraftarı önünde aldı. Giresunspor ve Kasımpaşa yenilgilerine Trabzonspor yenilgisi de eklenirse, kötü bir rekor olacaktı. Sarı-Kırmızılar, Aralık 2010’dan bu yana üst üste üç iç saha mağlubiyeti almıyordu. Trabzonspor yenilgisiyle o kötü rekor da egale edildi.
Trabzonspor, her ne kadar dikensiz gül bahçesinde şampiyonluğa koşsa da son iki hafta sahadan beraberlikle ayrılması can sıkıyordu. İkinci sıradaki Konyaspor’la puan farkı, Galatasaray maçı öncesi fark 6 puana kadar inmişti. Konyaspor’un bir maçı eksik. Galatasaray galibiyetiyle fark yeniden 9 oldu. Üçüncü sıradaki Alanyaspor’la farkın 16 puan olması, Karadeniz ekibinin şampiyonluk yürüyüşünün net fotoğrafını gösteriyor.
Bu şartlarda başlayan maçın ilk devresinde Galatasaray, ikinci devre Trabzonspor üstündü. Sarı-kırmızılar, onur mücadelesi için sahaya çıkmıştı. Trabzonspor sezonun en etkisiz 45 dakikasını oynadı. Galatasaray, Cicaldau’nun penaltısıyla devreyi 1-0 önce kapattı. İkinci devre Siopis ve Ahmetcan ile müdahale eden Abdullah Avcı, oyunu Galatasaray yarı alanına yıktı.
Skoru koruma telaşına düşen Galatasaray, kalesinde tehlike yaşadı. Fatih Öztürk’ün güven vermemesine defansın basit hataları eklendi. Yenen ilk golde Marcao’nun kötü müdahalesi, ikinci gol Taylan’ın hediyesiyle geldi. Kalecisi olmayan, defansı amatör hatalar yapan, forveti olmayan Galatasaray, 6 dakikada yediği iki golle 3 puan rüyasından mağlubiyete uyandı.
Trabzonspor şampiyonluk yolunda önemli bir virajı aştı. Domenec Torrent üçüncü maçında da yenilgiyle ayrıldı. Sarı-kırmızılar düşme hattının sadece iki basamak üstünde bulunuyor. Süper Lig’de olmaz denilen tek şey, dört büyüklerin hiç ligden düşmemesi oldu. Korkulu rüyalar gördükleri sezonlar oldu ama küme düşme olmadı. Bu yıl bu korkuyu yaşama sırası şimdilik Galatasaray’da gözüküyor.
