Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun hazırladığı raporlar ve istatistikler cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin birçok durumdan şikâyetçi olduğunu açığa çıkardı. Cezaevlerindeki mahpuslar en çok İşkence ve kötü muameleden şikâyet ederken, İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan bir mahpus ise görüş gününde çektirdiği fotoğrafta yanındaki vasisinin kendisini yanağından öptüğü için fotoğrafın kendisine verilmediğini aktardı.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) bu yılın ilk 6 ayında kuruma yapılan başvuru istatistiklerini açıkladı. Buna göre kuruma sadece 6 ayda 905 başvuru yapıldı. Başvuruların önemli bir kısmı cezaevlerine ilişkin oldu.
905 başvurunun 506’sı mahpuslardan yapıldı. Mahpusların en çok şikâyet ettiği konu ise infaz kurumlarının genel idaresine ilişkin oldu. Onu dış dünya ile iletişim, işkence ve kötü muamele yasağı, sosyal, kültürel, eğitsel ve sportif etkinliklerden faydalandırma ve fiziksel koşullara ilişkin başvurular takip etti. İnfaz kurumlarının genel idaresine ilişkin 137 başvuru olurken işkence ve kötü muamele yasağı için 75, dış dünya ile iletişim için 106 başvuru geldi.
BirGün’den Sercan Sinecan’ın haberine göre, diğer insan hakları ihlallerine ilişkin başvurularda ise en çok şikâyet adil yargılanma hakkı konusunda yapıldı.
DİSİPLİN CEZALARI
Yine TİHEK’in Kars T Tipi Cezaevi’nde ziyaretine ilişkin hazırladığı raporda da çarpıcı detaylara yer verildi. Cezaevinde 371 kişinin kaldığı aktarılan raporda, bunlardan nerdeyse yarısına disiplin cezası verildiği ifade edildi.
AHLAK BEKÇİLİĞİ
Raporda şunlar denildi: “Kurumda 2021 yılı içerisinde 145 mahpus disiplin cezası aldığı, bunlardan 28’inin kınama, 19’unun bazı etkinliklerden alıkoyma, 5’inin ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma, 18’inin ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma, 73’ünün hücre cezası olduğu 2 kişinin cezasının infaz hâkimliği tarafından bozulduğu anlaşılmıştır.”
Öte yandan cezaevlerinden BirGün’e gelen mektuplar da buralardaki keyfi tutuma ilişkin çarpıcı bilgiler içeriyor.
İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden mektup gönderen Dilek Tataş, cezaevinde ahlak bekçiliği yapıldığını ileri sürdü. Tataş, görüş gününde çektirdiği fotoğrafta yanındaki vasisinin kendisini yanağından öptüğü için uygun bulunmadığını ve kendisine verilmediğini aktardı. Konuyla ilgili defalarca dilekçe vermesine rağmen cevap alamadığını belirten Tataş, cezaevi idaresi ‘görevi kötüye kullanmak’tan suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti. Tataş, ayrıca cezaevi idaresinin koğuş dışında etek boyuna, şort giymelerine, askılı tişörte ve ‘güvenlik gerekçesi’ ile de topuklu yüksek ayakkabıya yasak getirmeye çalıştığını öne sürdü.
Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden Yeliz Türkmen ise ablasıyla telefon görüşmesinin engellendiğini ifade etti. 2016 yılından beri ablasıyla görüşen Türkmen’e iletilen yazıda şunlar denildi: “Yeliz Türkmen 2016 yılından bu yana ablası Sevtap Türkmen ile düzenli olarak görüş hakkını kullanmaktadır. Sevtap Türkmen İçişleri Bakanlığı’nın terör arananlar listesinde turuncu bültenle arandığı bilgisi kurumumuza ulaşmıştır. Bu bilgi doğrultusunda hükümlünün yaptığı telefon görüşmesinin örgüt içerikli olabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak, hükümlü Yeliz Türkmen’in telefon görüş hakkını ablası Sevtap Türkmen’le yaptırılmamasına karar verilmiştir.”