Ana Sayfa Dünya The Economist: Erdoğan ahlak ve muhakemesini kaybetti

The Economist: Erdoğan ahlak ve muhakemesini kaybetti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

ENSAR NUR, TR724 HABER

İngiliz The Economist dergisi, 14 Mayıs seçimlerini kapağına taşıdı. Dergi, seçimlerin sadece Türkiye’yi ilgilendirmediğini, Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi halinde “tüm dünyaya diktatörlerin yenilebileceğini” göstereceğini vurgulayarak “gerçek demokrasi için verilen küresel mücadele için büyük bir an olacak” ifadelerini kullandı.

The Economist dergisi 6-12 Mayıs sayısının kapağına 14 Mayıs’ta Türkiye’de düzenlenecek olan seçimleri taşıdı. Seçimlerin Türkiye için olduğu kadar dünya için de çok önemli olduğunu belirten dergi, “Macaristan’dan Hindistan’a, diktatör yönetimlerin yükselişte olduğu bir dönemde, Erdoğan’ın barışçıl bir şekilde görevden alınması, diktatörlerin yenilebileceğini her yerdeki demokratlara gösterecektir” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’IN OTORİTERLEŞMESİ EN ÇOK SIRADAN VATANDAŞLARA ZARAR VERDİ

Erdoğan’ın görevdeki ilk yıllarında bazı iyi şeyler yaptığına dikkat çeken The Economist, siyasetçinin aşırı gücü istikrarlı bir şekilde biriktirdiğini, bunun sonucunda da muhakemesini ve ahlaki duygularını kaybettiğini yazdı.

Asya, Avrupa ve Orta Doğu’nun kesiştiği noktada yer alan 85 milyon nüfuslu orta gelirli bir ülke olan Türkiye’de Erdoğan’ın güç arzusu ülkeyi uçuruma sürükledi. Erdoğan, “dünyanın her yerindeki otokratlar gibi kötü politikaları sınırlayan ve düzelten kurumları sistematik olarak zayıflatarak iktidarını pekiştirdi.”

Analize göre, otoriter Erdoğan’ın ekonomi politikaları en çok sıradan Türklere zarar veriyor. “İki yıl içinde sözde bağımsız merkez bankasının üç başkanını görevden aldı, beceriksiz damadını maliye bakanı yaptı ve o zamandan beri bankayı saçma bir şekilde gevşek bir para politikası yürütmek zorunda bıraktı. Bu durum büyümeyi oldukça sağlam tuttu, ancak geçen yıl güvenilir olmayan resmi rakamlara göre yüzde 86 ile zirve yapan ve hala yüzde 40’ın üzerinde olan enflasyona yol açtı. Seçmenler soğan fiyatlarının iki yıl içinde on kat artmasından şikayetçi.”

The Economist, demokrasinin de baskıcı politikalarla bitkisel hayata girdiğini vurguluyor. “Diğer pek çok diktatör gibi Sayın Erdoğan da boyun eğen bir hukuk atama kurulu aracılığıyla yargıyı kısırlaştırdı. Medyayı kısmen sindirme yoluyla, kısmen de bir başka yaygın taktik olan yayın organlarının yandaşlara satılması yoluyla susturdu. Kendisine kararname ile yönetme yetkisi veren 2017 anayasa değişiklikleri ile parlamentoyu devre dışı bıraktı. Erdoğan’ın savcıları aktivistleri ve siyasetçileri uydurma “terörizm” suçlamalarıyla sindirdi.”

Demokratik endeks skoru

MUHALEFET KAZANIRSA DÜNYADAKİ DEMOKRATLARA GÜÇLÜ BİR MESAJ VERECEK

The Economist dergisine göre 14 Mayıs seçimlerinin en önemli sonucu ise, otoriter rejimlerin sayısının arttığı dönemde, bir diktatörün demokratik seçimlerle gönderilmesi tüm dünyadaki demokratlara bir cesaret vermesi olacak.

“Dünya genelinde giderek daha fazla sayıda müstakbel otokrat, demokrasiyi tam olarak ortadan kaldırmadan, kendi iktidarlarını sınırlayan kural ve kurumları yıkarak demokrasiyi yıkıyor. Bir araştırma kuruluşu olan v-Dem’e göre, soğuk savaşın sonlarına doğru 40 olan seçimli otokratik rejime sahip ülke sayısı bugün 56’ya yükselmiş durumda.”

“Eğer Erdoğan kaybederse, bu demokrasideki erozyonun tersine çevrilebileceğini gösterecek ve bunun nasıl yapılabileceğini ortaya koyacaktır. Demokratik muhalefet partileri tehlikenin farkına varmalı ve çok geç olmadan birleşmelidir. Hindistan’da parçalanmış bir muhalefet, güçlü bir başbakan olan Modi’nin oyların yüzde 37’sini alarak iktidara gelmesini sağladı. Şimdi ana muhalefet lideri hapisle karşı karşıya. Polonya’da durum daha az vahim, ancak oradaki muhalefet de popülist iktidar partisine karşı seçim üstüne seçim kaybetti.”

Dergiye göre, Türkiye’de Millet İttifakı pek çok ülkedeki muhalefetten daha iyi bir sınav veriyor. “Kılıçdaroğlu biraz sıkıcı olabilir ama inatçı bir uzlaşı yaratıcısı ve büyüleyici bir alçakgönüllülüğe sahip; rakibinin tam tersi. Eğer kazanırsa, bu Türkiye, Avrupa ve gerçek demokrasi için verilen küresel mücadele için büyük bir an olacak.”

HENÜZ YORUM YOK