YORUM | BEKİR SALİM
Twitter hesabımda bir anket yaptım; “herkesin büyük dertlerle sıkıntılarla boğuştuğu şu günlerde gazetedeki köşemde, her ne kadar sosyal yaraları dile getirsem de, böyle mizahî paylaşımlar yapmamı uygun buluyor musunuz?” diye sordum. Yüzde üç uygunsuz bulmuş, yüzde on üç kararsız, yüzde seksen dört “devam” demiş. Emir demiri keser… Devam…
Gene sekiz dokuz yıl öncesine ait bir atışma… Akıllı telefonlar çok da yaygın değildi o zamanlar… Şu an, akıllı telefonumun “ekran süresi” ikazıyla anlıyorum ki, günümün çok ciddi dilimini, bir kaç saatini internette heba ediyorum. Bunun hesabını nasıl vereceğimi bilemiyorum. Hiç bir mazeretim yok…
Rahmetli Rasim Ağabey tâ o zamanlar şikâyetçiymiş:
Rasim Köroğlu:
Bir internet kafe açınca muhtar,
Bütün köylü gezip tozuyor nette.
Kimse uyumuyor sabaha kadar,
Sohbet uzadıkça uzuyor nette.
Bekir Salim:
Bu işin zararı faydasından çok ,
Millet ahlâkını bozuyor nette.
Kimsenin kimseye merhameti yok,
Biri kuyumuzu kazıyor nette.
Rasim Köroğlu:
Sarhoşlar hostingten boş site buldu.
Nerde ayyaş varsa oraya doldu.
Keş Ahmet sitenin admini oldu.
Hepsi içip içip sızıyor (*) nette.
Bekir Salim:
İçkiye, esrara esir olursun,
Fuhuştan, kumardan hisse alırsın.
Her neyi ararsan orda bulursun.
Bin türlü melânet yüzüyor nette.
Rasim Köroğlu:
Osman Emmi bile şeytana uydu.
Altına kot giyip üstünü soydu.
Bir klip çektirip, Youtube’ a koydu,
Gerdan kıra kıra geziyor nette.
Bekir Salim:
Çocuklar Google’ da kelime arar,
Ekranı o mâlum siteler sarar.
İnternet filtresi ne işe yarar?
Yoksa makarna mı süzüyor nette!
Rasim Köroğlu:
Pasaklı Fadime kafeye daldı,
Dedi ki, Çil Hasan şifremi çaldı.
Sinirden saçını, başını yoldu,
Bağırıp, çağırıp, kızıyor nette.
Bekir Salim:
Sırlar orta yere bir bir serildi.
En mahrem hâlimiz orda görüldü.
Yatak odamıza bile girildi,
Herkes her tarafa sızıyor(*) nette.
Rasim Köroğlu:
Teyzemin rumuzu “Encıla-iki”,
“Hovarda ihtiyar” dayımın niki,
Email göndermiş bayanın teki,
Üşenmeden cevap yazıyor nette.
Bekir Salim:
İnternet kiminin alın yazısı,
Koca arar durur evin kuzusu,
Online alışveriş yapar bazısı,
Herkes her derdini çözüyor nette.
(*) “Sızıyor” ayağı-kafiyesi Rasim Ağabey tarafından kullanılmış, daha sonraki dörtlüklerden birinde ben de kullanıyorum. Oysa âşıklık geleneğinde bir ayak iki kere kullanılmaz, kullanan mağlup sayılır. Ama burada “cinas” dediğimiz, yazılışları ve söylenişleri aynı, ama mânâları farklı kelimelerden oluşan yüksek bir edebî sanat söz konusu… Dolayısıyla, alkışı iki kere hakediyor. Rasim Ağabey “sızıyor-uyuyakalıyor” derken, ben, “sızıyor-istenmeen bir yere gizlice giriyor” anlamında kullandım. Rasim Ağabeyime bir Fatiha lütfen…