SİNAN ATEŞ CİNAYETİ | ‘Azmettirici’ Çep: Ayaklarından vurdurmaya gönderdim, öldüğü için üzgünüm

Ankara’da suikast sonucu öldürülen Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün Sincan Cezaevi’nde başladı. Sanıklar 1,5 yıl sonra ilk kez hâkim karşısına çıktı. Tetikçi Eray Özyağcı, “Ben sadece Sinan Ateş’in iki ayağına vurdum ve kaçtım. Yanındakiler ateş açtı kaçarken, ‘Reisi vurduk’ seslerini duydum.” dedi. Azmettirici olmakla suçlanan Doğukan Çep ise suçunu kabul etti: “Ayaklarından vurdurmaya gönderdim. Öldüğü için üzgünüm.”

Müşteki sıralarında söz alan MHP avukatları, davaya katılma talebinde bulundu. Savcı, “suçtan doğrudan zarar görmedikleri” gerekçesiyle katılma talebinin reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, “MHP’nin suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığı” gerekçesiyle katılma talebinin oy birliğiyle reddine karar verdi.

Duruşmanın başında mahkeme başkanı, taraflara, “Herhangi bir sataşma, laf atma olmasın. Gerek sanıklar gerek müşteki tarafından. Bunlara gerek yok. Bırakın işimizi yapalım. Tahrik etmeye çalışanlar olabilir. Meseleyi şahsileştirmeyin. Aşağıda bir sanığımız varmış. salona gelmeden önce bazı sözleri olmuş, olabilir. Sabırlı olacaksınız, sakin olacaksınız, tahriklere kapılmayın.” uyarısında bulundu.

Davanın kilit isimlerinden Doğukan Çep salondan çıkarıldı. Çep, salonda ‘Bay Kemal nerede?’ diye bağırdı. Mahkeme başkanının uyarılarının ardından Çep, duruşma salonuna getirildi. Mahkeme başkanınca iddianame özetinin okunmasının ardından sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.

Tetikçi: Yanındakiler vurdu

Duruşma tetikçi Eray Özyağcı’nın ifadesiyle başladı. Özyağcı, Sinan Ateş ile Doğukan Cep arasında parasal bir tartışma olduğunu öne sürerek, Doğukan Cep için olay günü Çukurambar’a gittiğini belirtti. Özyağcı, “Doğukan abi bana mesaj atarak, ‘Sinan Ateş’in yanında iki kişi var. Sadece Sinan’ın iki ayağına ateş et kaç’ dedi. Ben sadece Sinan Ateş’in iki ayağına vurdum ve kaçtım. Yanındakiler ateş açtı kaçarken, ‘Reisi vurduk’ seslerini duydum.” dedi.

Çukurambar’a Vedat Balkaya ile gittiğini söyleyen Özyağcı, “Vedat’la motora binip Gölbaşına doğru gittim. Orada Mustafa Kemal diye bir arkadaşımın aracına bindim. Doğukan abiyi aradım, ‘Abi ben sadece aykalarına sıktım. Kaçarken, Reisi vurduk diye sesler geldi’ dedim.” ifadelerini kullandı.

Doğukan Çep tarafından Yunanistan’a kaçırılmak istendiğini ancak yakalandığını anlatan Özyağcı, “Ankara Emniyet’i beni aldı. Ankara Emniyet amiri olayı anlatmamı istedi. Doğukan abimi satmayacağım için hikâye anlatmaya başladım. Ben anlatsam da onlar kendilerine göre yazdı. Sonra savcının yanına çıkarıldım. Üç savcı karşımda oturuyordu. Olayı anlatırken bir savcı, ‘Eray hikâye anlatma. Biz bu işin siyasi olduğunu düşünüyoruz. Devlet Bey’den talimat aldıysan anlat’ dedi. Bana fotoğraflar gösterdiler bilmiyorum dedim. Bana, ‘Sen kime güveniyorsun. Seçimden sonra çok şey değişir. Ben bu davanın kalemşörüyüm. Senin en ağır cezayı almanı sağlayacağım.” dedi. Tetikçi Özyağcı, savcılığın ardından cezaevine götürüldüğünü, araçların Ülkü Ocakları’na ait olduğunu basından öğrendiğini belirtti.

“Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiricisiyim ifade vermek istiyorum” diyerek söz alan Doğukan Çep’e Mahkeme Başkanı, ”Sıran gelince ifade vereceksin.” dedi.

Vedat Balkaya: Önceki ifadelerim doğru değil

Sanık Vedat Balkaya, daha önce verdiği ifadelerin doğru olmadığını söyledi. Balkaya, “Benim bildiğim alacak-verecek meselesiydi. Adam vurulacağı bana belirtilmedi. Adam vurulacağı, öldürüleceğini bilsem, hapisten yeni çıkmış birisi olarak işe girmezdim. Olaydan sonra İstanbul’a gittim. Kocaeli Emniyet’i gözaltına aldı. Ormanlık bir alana götürüldüm, işkence gördüm. Ankara Emniyeti’nde de işkenceler sürdü. Ben bu işin aslını Kocaeli Emniyet’te öğrendim. Ben birinin vurulacağını bilmiyordum.” diye konuştu.

Balkaya, iddianamedeki ifadelerinin polisin çarpıtması olduğunu ileri sürerek, duruşmadaki ifadelerinin doğru olduğunu belirtti. Duruşmaya 11.20’ye kadar ara verildi.

Doğukan Çep: Sinan Ateş’e 200 bin TL verdim

Aranın ardından ‘azmettirici’ olmakla suçlanan Doğukan Çep’ın savunmasına geçildi. Çep, Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesine ilişkin davada, ‘dosyasını halletmesi’ için Sinan Ateş’e para verdiğini ancak Ateş’in telefonlarına çıkmaması üzerine kendisine saldırı düzenlemeye karar verdiğini öne sürdü. Gazeteci Hilal Köylü’nün aktardığına göre Doğukan Çep, şunları söyledi:

  • Sonra aradım onu. ‘Kardeşim senin dosyanı halledecekler, 1 milyon TL istiyorlar’ dedi. ‘1 milyonu veremem’ deyince ‘200 bin olur’ dedi. Sonra buluştuk, verdim 200 bin lirayı. 2021’de tekrar telefonum çaldı, ‘Kardeşim bir 200 bin daha vermemiz lazım’ dedi. ‘Tamam’ dedim. 3-4 gün sonra beni aradı, ‘Üsküdar’a gelebilir misin’ dedi. Parayı verdim.
  • Havadan sudan konuştuk. Parayı verdim, çıktım, Hayatıma devam ediyordum. 2021 sonu yine aradı, ‘Paranın tamamını vermemiz lazım’ dedi. Bir hafta içinde 250 bin TL ayarladım. ‘Abi olmuyorsa paramızı geri alalım’ dedim. Sonrasında telefonumu açmamaya başladı.
  • Ben de ‘Ankara’ya gidiyorum, bunu ayaklarından vuracağım’ dedim. Ankara’ya gidiyorum’ dedim. Ölmesini istemezdim. Öldüğü için de üzgünüm. Ayaklarından vurdurmaya gönderdim.
  • Bu insanlar bu işlere asla girmezler. Ben onların da başlarını yaktım. Suikast yapmaya gelen maske takar, kendini gizlemez. Ayaklarından vurmasını istedim. Nasıl öldü bilmiyorum. Şok oldum. Suikast diyorlar ama değil. Halk TV, Sözcü TV; hiçbir şehit ailesinin haberini yapmayanlar suikast dedi.

Doğukan Çep, avukatın, “Olaydan sonra sanık (MHP’li avukat) Serdar Öktem ile aranızda 14 tane arama kaydı var!” şeklindeki ifadesine ise “Ben böyle bir arama yapmadım.” sözleri ile karşılık verdi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin