Terör operasyonu işte böyle olur!

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Ali Yerlikaya İçişleri Bakanlığı’na geldikten sonra başta Ayhan Bora Kaplan olmak üzere bir çok mafyatik ve kriminal yapının üzerine gitti. Bu davranış bir anda büyük sempati topladı. Ülkesi için dertlenen, iktidara sahici muhalif olanların da desteğini aldı.

İnanılır gibi değildi, AKP 10 yıldır ilk defa iyi bir şey yapıyordu! Ancak operasyonlar sahiden ‘temiz eller’ operasyonu muydu, yoksa özellikle 15 Temmuz’da pis işleri yaptırdıkları adamların -artık ihtiyaçları kalmadığı için- hakkından gelme girişimi miydi?

Bu konu henüz netleşmiş değil.

10 yıldır mafyatik yapılanmaların memleketin nerelerine sirayet ettiğini, hangi mafyanın, ne kadar güçlendiği kamuoyu tarafından tam olarak bilinmediği için bu operasyonların bütün içinde ne kadar yer tuttuğunu anlayamıyoruz. Hakkında dava açılan, tutuklananların ülkedeki mafya nüfusu içinde yüzde kaça tekabül ettiğini bilemiyoruz.

Bir de üzerine gidilen mafya grupları genellikle eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mafyaları olduğu için kendi aralarındaki torbacılık kavgası da olabilir. Yani yeni bakan kendi sistemini kurmak için eskiyi dağıtıyor da olabilir. Mafyaya yapılan operasyonlar bir taraftan desteklenirken bir taraftan da büyük şüphe var; çünkü bu hükümet eliyle son on yılda iyi bir şey yapılmadı.

Ülkeye bir karabasan gibi çöken kötülük adına ne varsa yapan, dağların başındaki gölleri kurutan, ağaçları kesen, kurdun kuşun yuvasını bozan, ormanları, zeytinlikleri talan eden, gördüğü her yere beton döken, çalan, hortumlayan, hamile kadınları, emzikli anneleri, bebekleri tutuklayan hasılı kötülük adına ne varsa yapan bir güruha Allah iyi bir şey yaptırır mı, bilemiyorum.

Birkaç bilinen mafyaya operasyon yapan İçişleri Bakanlığı, Kayseri’de bir veterineri öldürüp arabasının çalan ve yüzlerce kilometre hiç bir engele takılmadan giderek kendi bakanlığının önünde bomba patlatılmasını da önleyemeyecek kadar acizlik gösteriyor.

Bakan da kaybettiği itibarını yüzlerce polis arabası, sirenler, dronlar, kamera çekimleri eşliğinde garip gurebaya terör operasyonu(!) yaparak düzeltmeye çabalıyor. Köpeksiz köyde değneksiz dolaşan İçişleri Bakanı kapısının önündeki bombayı görmekten aciz ama düğün halayıyla garip gurebanın evlerini basıp imaj düzeltmeye çabalıyor. Adı ‘terör’ operasyonu ama kendilerinden o kadar eminler ki bir taş bile atılmayacağından o kadar eminler ki köpeksiz köyde değneksiz gezenler gibi büyük bir baskınla 20 çuval pirinç, 50 teneke zeytinyağı, 10 çuval patates ve çok sayıda tesbihat, kuran-ı Kerim, cevşen ve örgütsel yayın olan hadislerle müslümanlık gibi kitaplara el koyuyorlar.

Annesini babasını, dayısını, amcasını Bank Asya’ya para yatırdığı için hapse attığın yetim çocuklar da bu büyük operasyon sayesinde sayende akşam yemeğinde patates yiyemiyor, o ayki ev kirasını ödeyemiyor, okulda simit alacak para bulamıyor. 

Mafyaya yapılan operasyonları bir tarafa bırakırsak, iktidar dünyanın her yerinde rezil rüsva oldukça dönüp diyaliz hastası bir kız çocuğunun anne babasını tutuklayarak özgüven tazeliyor. Birkaç suç şebekesinin üzerine gittiği için insi şeytanların gözünden düşmemek için o iyi şeylerin karşılığı olarak fazlasıyla kötülüğü hemen işliyorlar.

Her neyse bu iktidarın tavrı, yaptıkları, yapacakları ve bunların kim oldukları belli. 

Bence asıl kötülüğü besleyen, onlarca yıl her cami kürsüsünde, her mitingde konuşmasında “komşusu açken tok yatan bizden değildir” diye ağzını yaya yaya konuşan suskun şeytanların tavrıdır. 

“Gazze’deki müslüman kardeşlerimiz” diye höyküren, iktidar haricindeki din tüccarı siyasetçilerden bir tanesi de çıkıp demiyor bu nasıl utanmazlıktır. Her gün namazda okuduğunuz Maun suresinde “Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.’’  diyor diye ikazda bile bulunmuyor.

Sizin nasıl ikiyüzlü bir sahtekar olduğunuzu şu olayda takındığınız tavır bile tek başına ispat etmeye yeter.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Evet aynen öyle. Onlarin ikiyüzlü tavri ve siyasi cikar olmasa Filistin icinde samimi olduklarindan degil. Onlarin Filistini savunma gibi bir Hakki da yok esasen ama Sizin olmasi gerekiyor. Son iki Haftada 2.000 den fazla Filistinli cocuk öldürüldü. Zulüm yapan Münafikta olsa Kafir de olsa farketmez, tavir ayni olmali. Müslümanlar bir vucudun azalari gibi olmali. Kafirlere teblig yapabilirsin iyilik de yapabilirsin ve yapmalisin, ama Dost olamassin! Ne olursa olsun Müslümanlar arasinda kandirilanlari kazanip, fitneyi bitirip Uhuvveti tesis etmek zorundayiz.

  2. Alper Ender bey, sanırım gazetecilik kapsamında “bunlardan iyi bir şey hasıl olur mu?” gibi soru şeklinde sormuş. Yoksa hepimiz biliyoruz ki bunlardan iyi bir şey hasıl olamaz. Bunların ekserisinin tek derdi daha çok mal mülk makam edinmek. Geri kalanı ve sinsi olarak münafıklık yapanları da efendilerinin emirlerini yerine getiriyor.
    Bu operasyonlar tekrar gösteriyor ki, son hizmet gönüllüsü yok olana kadar saldıracaklar. Doğrudan öldüremediklerini hapisle, sosyal ölümle, açlıkla ve yoklukla toplum içerisinden silmek istiyorlar.

    Böylece toplumdaki dönüşümlerine devam edecekler. İslamiyetin özü ve toplumdaki uygulanıșı arasında dağlar bulunan bir hale gelecek (geldi gerçi).

    Dikkat edin, bu habis varlıkların (insan diyemiyorum) en şiddetli ve ilk hedefleri öğretmenler. Biliyorlar ki karın tokluğuna çalışıp dünyayı göz ardı eden ve gece gündüz iki fazla insana daha ışık eriştirebilir miyim diye koşturan, Anadolunun bağrında adaletsiz eğitim sistemi ile çobanlığa mahkum edilmek istenen gençlere el veren, bu gönül fedaileri, İblisin olduğu gibi bu mahlukların da en nefret ettiği insanlar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin