Suudilerin tavrı, kağıttan kaplanı ortaya çıkardı

M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME

Süper Kupa’nın Suudi Arabistan’da oynanmak istenmesinin AK Parti iktidarı için iki temel nedeni vardı. Bunlardan birisi 100. yıl kutlamalarını geçiştirmek için Riyad doğru bir adres olacaktı. ikincisi ise maç aracılığıyla Suudilere biraz daha şirinlik yapıp parasal destek sağlanacaktı.

Maçın Riyad’da oynanması gündeme geldiği sıralarda da çok tartışıldı. Aklı başında insanlar, bunun doğru tercih olmadığı konusunda uyarılarda bulundular. Suudilerin getireceği kısıtlamaların iki takımı da Türkiye’yi de zora sokacağı hatırlatılmıştı. Ancak her aklına koyduğunu yapan iktidar bu kararından dönmedi.

29 Aralık 2023 Cuma günü geldiğinde her şey yolunda gibiyken, saatler ilerledikçe pürüzler ortaya çıkmaya başladı. Galatasaray da Fenerbahçe de maç öncesi ısınma hareketleri yaparken, kupanın Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasına ait semboller taşımak istemesinin engellendiği bilgisi yayıldı.

Sosyal medyada dönenlerin gerçek olup olmadığı konuşulurken, TRT Spor spikeri Suudi polisinin Türk takımlarının soyunma odalarının kapısında kontrol için nöbet tuttuğu bilgisini duyurdu. Polis, Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının sahaya çıkarken giyeceği formaları kontrol edecek, elinde herhangi bir şey taşıyıp taşımadığına bakacaktı. Bu bilgi sosyal medyada paylaşılan endişelerin onaylanması anlamına geliyordu.

 

Bu gelişme üzerine iki takımın başkanları Dursun Özbek ve Ali Koç, Atatürk’ü anmanın kabul edilmeyeceği bir maça çıkmayacaklarını duyurdu. Soruna çözüm arandı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç uzun süren görüşmeler yaptı.

Al-Riyadh News, “Ali Koç ricalar üzerine toplantıya geldi ve ‘Ne demek Atatürk yok? Atatürk yoksa Türkiye yok, biz de yokuz, maç da yok’ diye sinirlenerek odayı terk etti.” bilgisini geçti.

Bu aynı zamanda iplerin koptuğu anlamına da geliyordu. 100. Yıl Kupasını silikleştirmek için Türkiye’den kaçıranlar, böylece nur topu gibi uluslararası bir krizin doğmasına neden oldu. Görüşmeden sonra, “Dönüyoruz.” diye tek kelime söyleyen Başkan Ali Koç’un yüzünün kıpkırmızı olduğu dikkat çekti.

Türkiye, 2015’te ölen Suudi Kral Abdullah bin Abdülaziz’in ardından 24 Ocak tarihini milli yas ilan edip bayrakları yarıya indirmişti. Suudi yetkililer, “Atatürk siyasi bir figürdür. Spor karşılaşmalarının siyasileşmesine izin vermeyeceğiz.” diyerek bu ülkenin kurucu liderinin fotoğrafını taşıyan formaların stada sokulmasına izin vermedi.

RONALDO’NUN SEVGİLİSİ İÇİN KURALLARI ESNETEN SUUD

Efsanevi Portekizli futbolcu Cristiano Ronaldo, geçen yıl Suudi Arabistan’ın Al-Nassr futbol takımına transferi gündeme geldiğinde akla hemen 2016’dan bu yana nikahsız birlikte olduğu sevgilisi Georgina Rodriguez’in durumu geldi.

Gazeteciler, günlerce evlilik dışı birlikteliğe izin vermeyen şeriat yasasına göre Ronaldo eşini getiremeyecek mi sorusuna cevap aradı. Suudi makamları, el altından Ronaldo’ya teminat verdi ve sevgilisini getirmesinde herhangi bir sorun olmayacağı bilgisini ulaştırdı.

Ronaldo için şeriat hükmünü görmezden gelen Suudi yetkililer, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın maç öncesi sahaya 100. Yıl anısına Atatürk’ü anan bir mesajla çıkmak istemesine tahammül edemedi, uyulması gereken kurallar olduğunu hatırlattı.

Suudi Veliaht Prens Muhammet bin Selman’ın kendi ülkesinin kurallarına uyulmasını istemesini anlamak mümkün olabilir. Ancak Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden yararlanmayı bir övünç vesilesi gibi gördü.

Suudi rejim muhalifi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2018 yılında İstanbul’un göbeğinde, konsolosluk binasında öldürülüp asit kuyusunda eritilmesine ilişkin suç dosyasını birkaç milyar dolar karşılığında kapatan Prens Selman’ın geçen yılki Türkiye ziyareti daha çok sömürge ziyareti gibiydi.

Uluslararası bir protokol kuralıdır; başka bir ülkeye giden devlet başkanı, gittiği ülkenin diliyle tören kıtasını selamlar. Prens Selman, 22 Haziran 2022’de Ankara’yı ziyaretinde “Merhaba asker” yerine, “Selamün aleyküm” diye seslenmişti. Bu görüntüyü protesto amacıyla paylaşanlar da askerin “Sağol” diye karşılık vermemesiyle teselli bulmuşlardı.

BÜYÜKEKŞİ SORUMLU DEĞİL, İŞİN MAĞDURU

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve onun başındaki Mehmet Büyükekşi’nin bu işin sorumlusu değil, yaşanan tablonun mağduru olduğu unutulmamalı. Bu projenin baştan sona Beştepe Sarayı damgasını taşıdığını göz ardı edenler, hedef saptırıyor. Büyükekşi başkan değil, TFF’nin başına atanan Saray sekreteri olarak görev yapıyor.

Muhalif yaklaşımda olan ve iktidara destek verse bile  Atatürkçü yaklaşımı bırakmayanlar, çoğu zaman olduğu gibi Beştepe Sarayı’nda oturana laf edemedikleri için Büyükekşi’yi günah keçisi görüp her türlü suçlamayı ona yöneltiyorlar. Büyükekşi dönemi, Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçında ev sahibi kulübün başkanı Faruk Koca’nın hakeme yumruk atması olayıyla fiilen kapanmıştı. Süper Kupa olayından sonra resmen kapanmış olacağa benziyor. Böylece Beştepe Sarayı, kurban isteyenlerin önüne Büyükekşi’yi atıp biraz gaz almış olacak.

BU ÜLKENİN MAYASI HÂLÂ ATATÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE

Riyad’da yaşananların tetiklediği gelişmeler, iktidarında çeyrek yüzyıla doğru giden AK Parti’nin ülkede gelmek istediği noktanın hâlâ çok uzağında olduğunu ortaya koydu. Esasında Süper Kupa olayı, Türkiye’ye egemen olmuş gibi görünen İslamcı havanın henüz geri dönüşü olmayan bir kulvara girmediğini gösterdi.

AK Parti iktidarıyla geçen yıllar ülkede laiklik fiilen yok edildi, anayasa askıya alındı, milyonlar ise Beştepe korkusuyla sinmeyi seçti. Atatürkçü geçinenler bile bütün yaşananlara cılız tepkiler vermekten öteye gitmedi.

Muhalif kesim ve özellikle Atatürkçüler, Suudi Arabistan’da yaşananlar üzerine seslerini çıkarma fırsatı buldu. Bu işin bir yanı. Bence o gün yaşananların en önemli tarafı, siyasal İslam’ın devlet eliyle bu kadar pompalanması ve tarikat ve cemaatlere bu kadar yol açılmasına rağmen, hepsinin birer kâğıttan kaplan olduğunu ortaya çıkardı.

Futbol, yine spordan daha fazlası olduğunu gösterdi. Siyasi erk, epeyden beri futbolu, spora bırakmayacak şekilde yönetmeye çalıştı. Riyad’da yaşananların statlara da yansımasının olacağı muhakkak. Önümüzdeki dönemde statlardan muhtemelen Onuncu Yıl Marşı sesleri ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları yükselecek.

Nitekim, Ali Koç “Atatürk yoksa Türkiye yok, biz de yokuz, maç da yok” çıkışı ardından ilk olarak Beşiktaş, resmi hesabından “Atam izindeyiz” mesajını paylaştı. Beşiktaş’ı Trabzonspor, Göztepe, Karşıyaka, Gençlerbirliği, Ankaragücü, Adanademirspor ve diğerleri takip etti.

Bu sesin Beştepe’ye kadar uzanmasının önüne geçebilmek amacıyla farklı yollara başvurulmaya çalışılacak. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in teklifi doğrultusunda Süper Kupa oynanmadan iki takımı birden, “Süper Kupa’nın sahibi” ilan edip dip dalgayı “onurlandırarak kırma” yoluna gidebilirler.

Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının başkanları, oynanacak Süper Kupa maçı öncesinde bir araya gelerek taraftarların karışık oturması yoluna bile gidebilirler. Bu Suudi Arabistan’a karşı gibi gösterilmiş bir tepki gibi sunulabilir. Böyle olması halinde birilerinin korkusu fena halde depreşmiş olur.

Ortaya konulan tablo bazılarında 28 Şubat sendromu yaşatmışa benziyor. İktidar yanlıları ortada görünmemeyi seçerken sesi duyulanlardan gazeteci Haşmet Babaoğlu tabloyu 25 yıl öncesine benzetti.

Türkiye istikrar yerine uçlar arasında sarkaç gibi gidip gelmeye devam ediyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

6 YORUMLAR

  1. İslam tamamen kılıfına uydurma dini.Hani Tr724 ün de M.Kemale bayılmadığını bilmesem ne oluyor diyeceğim. Beyler daha çoookkk berbat şeyler yaşayacağız.Ama bu halk bu olup bitenlerin çok daha ağırını hakediyor.

    • İslam’ın kılıfına uydurma dini olduğuna inanıyorsanız böyle bir sitede ne işiniz var ve neden yorum yazıyorsunuz? Kendi işinize bakın, imansızlığınıza gidin başka yerde arkadaş arayın.

  2. Artık bu Mustafa Kemal tapınması iyice zivanadan çıktı. Yobazlığın bu kadarına pes doğrusu

    yuff yani. Medeni milletlerde kahramanımsı mevzular olmaz. Bakın Japonyaya bakın Almanyaya yok yani. yahu yeter Allahınızı severseniz, mide bulandırıyor Atatürk tapınması. Yahu ülkeyi terk ettik terk. Hala Atatürkü gözümüze sokuyorsunuz. Lanet olsun ya

  3. Evrensel değerleri halkı kaynaştıran bir harç haline getiremedik. Tapınma kültürü hala devam ediyor. Gördüğüm sığ kafalı insanların da bunu anlayacağını sanmıyorum.

  4. Bütün dünya, Akp, Suudi Arabistan ve ne kadar benzerleri varsa üzerime üzerime gelsinler, dilim dilim doğrasalar beni
    ve
    sonra bütün Atatürkçüler beni kurtarmak için yardıma koşsalar ve zülümden ve ölümden kurtarsalar genede ben Aratürkçü olmam, olamam, olmamalıyım…..

    Bir insan nasıl olurda hem Atatürkçü hemde müslüman(mümin) olur kafam almıyor. Bu tür insanlar siyasi münafıktırlar. Adnan hoca da, Haydar Baş da Atatürkçülüğe evrildiler..

    Bu çok tuaf bir tenakuzdur.

    Ateist diye çoook büyük mesafe koyduğum Aziz Nesin in gençliğinde bir tv programındaki tesbiti youtube da var… Orda bir insan hem mümin hem de Atütürkçü olmasını cehaletine yada münafıklığına bağlıyor.. Ve tesbiti net koyuyor: bir insan hem müslüman hem de atatürkçü olamaz diyor..
    Aziz Nesin e saygım arttı.

    Böyle düzgün insan o kadar azki, adeta elmas kalitesinde insanlardır bu gibiler…

    Arapları bu kadar aşağılayan bir siyasi fiqure Suudilerin tepkisi aynen bende Aziz Nesine olduğu gibi muhabetimi artırdı.
    Mevcüt TC devletine bağımlı halde kalmalamı, yoksa mevcüt durumlarının suudilerin faydasınadır oraya bakmak lazım…
    400 yıl Arapları idarə ettik, ne kattık onlara…kocaman bir hiç.
    Ve sonra ayrılıncada, daha doğrusu onları ingilizlerden Koruyamadığımızdan ve ingilizlere kaptırdığımızdan dolayıda. nefret etmeye başladık… Böyle bir saçmalığınıza suudilerin saygı duymasını DA bekliyoruz.. Bu kadar da kibirliyiz….

    Adamların tepkileri değerlerini artırdı…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin