Yunanistan tarafından geri itilen mültecileri Meriç nehrine attıran jandarma komutanının, arkalarından ‘güle güle’ diyerek el salladığı ve yaşananları kameraya aldığı iddia edildi. Olayın tanıklarından olduğunu ileri süren mülteci Sad El Delli, “5 kişinin boğulduğunu gözümle gördüm. Herkes kendi canının derdine düştü.” dedi.
Edirne’den Yunanistan’a geçtikten sonra Türkiye’ye iade edilen 150 kişilik sığınmacı grupta yer alan 45 erkeğin Jandarma Komutanı’nın emri ile Meriç Nehri’ne atıldığı iddia edildi. 5 kişinin hayatını kaybettiği öne sürülen olay, nehre atılan sığınmacılar arasında olduğunu söyleyen 24 yaşındaki Suriyeli sığınmacı Sad El Delli’in, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi’ne yaptığı başvuruyla kamuoyuna yansıdı.
RÖPORTAJ | Jandarma komutanının emriyle Meriç Nehri’ne atıldıklarını iddia eden göçmenlerden Sad El Delli:
“Komutan bizi nehre atma emri verdi, arkamızdan video çekerek ‘güle güle!’ dedi”
“Askerler itiraz edip yalvardı, komutan ‘Kafanıza sıkarım’ dedi”https://t.co/v0uyTuNJjR pic.twitter.com/ky8hwG1HSz
— serbestiyet (@serbestiyetweb) August 28, 2021
150 KİŞİLİK SIĞINMACI GRUP YUNANİSTAN’A GEÇTİ
Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’in haberine göre Sad El Delli, ülkesi Suriye’de başlayan iç savaş sebebiyle 5 yıl önce ailesini yaşadıkları Deyrazor’da bırakıp, Türkiye’ye geldiğini dile getirdi. Delli, buradan da Avrupa’ya gitmeyi planladığını belirtti. Bunun için daha önce iki kez Yunanistan’a geçmeyi denediğini ancak başaramadığını söyleyen Delli, en son 23 Ağustos Pazartesi günü 150 kişilik bir sığınmacı grubuyla Edirne’den Yunanistan’a geçtiklerini anlattı.
TÜRK ASKERİ SURİYE’DE ŞEHİT OLUYOR, SİZ AVRUPA’YA…
Delli, sonrasında yaşananları ise şöyle anlattı: “150 kişiydik ve Yunanistan’a 50-60 kişilik gruplar şeklinde geçtik. Ağırlıklı olarak Suriyelilerdik, fakat aramızda Afganistanlı, Filistinli ve Mısırlı sığınmacılar da vardı. 23 Ağustos’ta 60 kişilik bir grupla Yunanistan’a geçmek istedik. Sınırına vardığımız zaman Yunan polisleri bizlere, ‘Neden buraya geldiniz?’ diye sordular. Biz de ‘Yunanistan’a geçiş yapmak istiyoruz’ dedik. Sınır polisi hemen bizi gözaltına aldı.
Gece saat 03.00 civarında gözaltına alınıp, Salı sabahı saat 11.00’e kadar tutulduk. Daha sonra Türkiye’ye geri gönderildik. Edirne’ye geri geldiğimizde Türk jandarmalar bizi gördü ve yanımıza geldi. Aralarında ‘komutanım’ dedikleri biri vardı. O kişi bizlere, ‘Türk askeri Suriye’de şehit oluyor, sizde Avrupa’ya gitmeyi düşünüyorsunuz. Defolun gidin Avrupa’ya’ dedi.”
ERKEKLER VE 10 YAŞ ÜSTÜ ÇOCUKLAR NEHRE ATILDI
Jandarmanın daha sonra grupta yer alan kadınları ve 10 yaşın altındaki çocukları ayırdığını söyleyen Delli, kendisinin de içlerinde olduğu 45 erkek sığınmacının ise Meriç Nehri’ne atıldığını söyledi. Delli, “Komutan dedikleri kişi bizleri 5’erli halde suya atma emri verdi. Hatta yanındaki askerler, ‘komutanım yapmayalım’ dedi. Biz de ‘yapmayın içimizde yüzme bilmeyenler var’ dedik, fakat bizi dinlemeyip nehre attılar.” dedi.
ONLAR KURTULMAYI BAŞARDI
Gruptaki bazı kişiler olarak yüzerek karşı kıyıya geçmeyi başardıklarını anlatan Delli, “Ben yüzdükten 10-15 dakika sonra boğulma tehlikesi geçirdim. Filistinli iki kişi kurtardı beni. Çocuklara da yüzme bilenler yardımcı oldu. Bir an önce yüzerek Yunanistan’a geçmek istedik. Çünkü kalsak bizi tekrar nehre atacaklardı. Benimle beraber yüzerek geçen 14 kişiydik. Diğerlerinden haberim yok. Yunanistan’a geçtiğimizde sınır polisi tarafından tekrar gözaltına alındık, 5 saat tutulduk. İç çamaşırımız hariç Yunan polisi bütün kıyafetlerimizi çıkardı. Bizi Türkiye’ye geri gönderdiler.” diye konuştu.
“5 KİŞİNİN BOĞULDUĞUNU GÖZÜMLE GÖRDÜM”
Yüzme bilmeyenlerin ise akıntı bulunan nehirde boğulduğunu söyleyen Delli, 3’ü Suriyeli, 2’si Afganistanlı olan 5 kişinin boğularak yaşamını yitirmesine tanıklık ettiğini ifade etti. Delli, “5 kişinin boğulduğunu gözümle gördüm. Geri kalan kişilerden haberim yok. Kime ne oldu bilmiyorum. Biz yüzerek Yunanistan’a geçen 14 kişi geri geldik ama diğerlerinden haberim yok. Herkes kendi canının derdine düştü.” dedi.
‘GÜLE GÜLE DİYEREK NEHRE ATTILAR’
Nehre atılmaları talimatı veren komutanın ceza almasını istediklerini ifade eden Delli, “Adını bilmiyoruz ama görsem tanırım. Benim gibi yaşananlara şahit olan başka kişiler de var. Her şeyi anlatırız. Yeter ki cezalandırılsın. Çünkü hayatını kaybedenlerin bir suçu yok. Ben ölümü gözümle gördüm. Artık Avrupa’ya gitmeyi düşünmüyorum. O komutan ayrımcılıkta bir zirveydi. Orada ‘bizi nehre atma İdlib’e gönder’ dedik ama o nehre attı ve video kaydı alarak gülümser bir şekilde el sallayıp, ‘güle güle’ dedi nehre atarken” diye anlattı. Yaşadığı o olaydan sonra geceleri uyuyamadığını dile getiren Delli, “Bize ölümü gösterdiler. Aynaya saatlerce bakıp acaba hala yaşıyor muyum diye soruyorum. Bir travma yaşattılar bize. Adalet yerini bulsun.” ifadelerini kullandı.
KAFANIZA SIKARIM!
Sad El Delli, Serbesiyet sitesine verdiği mülakatta ise komutanın askerlere “nehre atın” dedikten sonra bazılarının itiraz ettiğini belirterek, şunları aktardı: “Sonra askerlere emir vererek biz erkekleri beşerli gruplar halinde nehre attırdı. Oradaki askerler komutana yalvardılar. Dediler ki, ‘Bunları suya attırma, bunlar sonunda canlar, insanlar…’ Oradaki komutan buna rağmen ‘Atın’ dedi ve ekledi: ‘Bunları nehre atmazsanız, herhangi bir asker benim kararıma karşı çıkarsa o askerin kafasına mermi sıkacağım.’ Bizi beşerli şekilde nehre atmaya başladılar. Bir asker geldi ve dedi ki, ‘Komutanım, bu attığımız kişiler arasından üç kişi hayatını kaybetti.’ Komutan şöyle söyledi, ‘Ölsünler. Bizim askerlerimiz nasılsa Suriye sınırında ölüyor, bunlar da burada ölsünler.”
Allah ölen kardeşlerime rahmet eylesin…
Eğer oradaki askerlerin yerinde olsaydım sanırım “komutan” denen o ..in kafasına sıkardım…