Süleyman Soylu göreve döner mi dersiniz?

M. AHMET KARABAY | YORUM

Ortalık toz duman. Farklı bir operasyon yapılıyor. Hemen herkes bu konuda hem fikir. Lakin operasyonu kimin kime yaptığı belli değil. Mafyaya karşı başarılı operasyonlar yapmakla övünen/övülen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, şimdi hedefteki isim oldu. Gözler yeniden Süleyman Soylu’ya çevrilmiş durumda.

8 yıl İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan ve belli kesimler tarafından “Suçişleri Bakanı” olarak itham edilen Süleyman Soylu, geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra 4 Haziran 2023’te koltuğu Ali Yerlikaya’ya bırakmıştı.

Bakanlık koltuğuna oturduğu andan itibaren organize suç örgütlerine karşı operasyonlara girişen Yerlikaya, muhalif kesimin büyük takdirini kazanmaya başladı. Yeni kabine açıklandığında yeni bakanları nasıl bulduğumu soran dostlarıma verdiğim bir cevap vardı. “Üç isim kritik önemde!” deyip sıralamıştım. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin.

Fidan ve Tekin konumuz dışında. Yerlikaya ile ilgili söylediklerimi son zamanlarda dostlarım bana hatırlatıyor. “Sayın Yerlikaya, Erdoğan’ın istediği gibi olacak biri. Erdoğan ortamın sertleştirilmesini istiyorsa, Yerlikaya ülkeyi bir günde barut fıçısına çevirir. Eğer Erdoğan’dan toplumun yumuşamaya ihtiyacı olduğu mesajı gelirse bir günde ülke Batı Avrupa standartlarına kavuşmuş hissi verdirir.” demiştim…

Ali Yerlikaya, üstlendiği öteki rollerini başarıyla yürüttü. Yalnız kendini suç örgütleriyle ilgili rolüne fazla kaptırdı gibi. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakınlığıyla bilinen suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın 6 Eylül 2023’te yurt dışına çıkmak isterken Esenboğa Havalimanı girişinde yakalanmasıyla pek çok şey değişmeye başladı.

Ayhan Bora Kaplan’ın yalnızca Soylu’ya değil, aynı zamanda MHP yönetimine de yakınlığıyla bilinmesi işi çıkmaza sürükledi. Devlet içindeki ‘Ülkücü’ yapılaşma, Kaplan’a operasyon yapılmasını bir türlü hazmedemedi.

GÜN DÖNDÜ RÜZGAR TERS ESMEYE BAŞLADI

31 Mart Yerel Seçimlerinde iktidar partilerinin mutlak hezimete uğraması, Ayhan Bora Kaplan olayında Serdar Sertçelik’in itirafçı olarak çıkıp anlattıkları, buna karşılık eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş cinayetinin MHP’ye uzanıyor olması iktidarın iki ortağı arasında trafiğin ve gerilimin artmasına neden oldu.

Erdoğan, 2002-2013 arasında yoldaşlık yaptığı Gülen Cemaati’ni bir bahane ile silkeleyip attı. Şimdiki ortağı MHP’yi ise kolaylıkla atabilmesi mümkün değil. Rus atasözü olduğu söylenen, “Ayıyı dansa kaldırırsan, dansın ne zaman biteceğine siz değil ayı karar verir.” deyişinde olduğu gibi, MHP ile ortaklık kurduğunuzda ne zaman biteceğine ülkenin tek adamı da olsanız siz karar veremezsiniz.

Sinan Ateş cinayetinde bütün oklar MHP Genel Merkezi’ni gösterse de olaydan 16 ay sonra hazırlanan 145 sayfalık iddianamede tek bir cümle ile bile örgütsel bağlantı kurulmaması, pek çok yorumcu tarafından MHP’nin korunup kollanması olarak yorumlandı.

Aslında örgüt bağı kurulmamış olması, MHP’nin kollanması kadar, belki ondan daha fazla Devlet Bahçeli ve ekibinin başında Demokles’in kılıcının sallandırılması anlamına geliyor. Bütün bilgi ve belgeler elde ama iddianameye girmemiş. Nitekim MHP’nin rehin alındığını kamuoyuna ikna etmek için iddianamenin kabul edilmesi ile paralel olarak cinayet sanıklarını taşıyan çakarlı aracın plakası kamuoyu ile paylaşıldı. 06 AT 5021 plakaya sahip otomobilin Ülkü Ocakları’nın kullanımında olduğu bilgisi de yayıldı. 

SÜLEYMAN SOYLU’NUN AYAK SESLERİ

31 Mart seçimlerinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen birbiri ile görüşmeyen Erdoğan ve Bahçeli, bu sıcak gelişmelerin yaşandığı günlerde bir hafta içinde iki kez bir araya geldi. MHP liderinin ikinci kez Erdoğan ile görüşmesinin ardından Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yapan polis ekibi gözaltına alındı. “Darbe teşebbüsü” iddiasıyla gözaltına alınan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin’in evlerinde geniş çaplı aramalar da yapıldı.

Hatırlayın, bu operasyondan sonra polisleri ilk arayıp kutlayan kim olmuştu; elbette Bakan Yerlikaya.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gelişmeler üzerine gece yarısı MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u Beştepe Sarayı’na çağırdı. Operasyonu yapan polisler İçişleri Bakanı’na bağlı olmasına rağmen Ali Yerlikaya bu mini zirveye alınmadı.

Bakan Yerlikaya da dün grup toplantısı öncesinde sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “FETÖVARİ” taktiklerle kendilerinin suç örgütlerinin üzerine gitmesinin engellemeye çalışıldığını öne sürdü.

Bakan Yerlikaya, son dönemde yapılan operasyonları Erdoğan’a karşı bir darbe girişimi olduğunu öne sürüyor. Operasyonlar İçişleri Bakanlığı bünyesindeki polisler tarafından yapıldığına göre, Yerlikaya başında bulunduğu kuruma hakim değil demektir. Ankara’da emniyet içinde Süleyman Soylu ekibi ile Ali Yerelikaya ekibi arasında bir çekişme var. Bu gerilim aslında AK Parti ile MHP arasındaki gerilimin bir parçası.

ERDOĞAN: YORULANI DİNLENMEYE ALACAĞIZ

Erdoğan’ın AK Parti Grup Toplantısında söylediği sözler, 31 Mart seçim yenilgisinin faturasının yakında kesileceğinin işareti.

Erdoğan toplantıda, “Yorulan, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımızı kardeşlik hukukumuzu koruyarak dinlenmeye alacağız; yeni, heyecanlı arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendireceğiz.” dedi. Estirilen havaya bakılırsa, kabinedeki değişiklik, parti kongresini beklemeden gerçekleşecek.

Bazı kesimler tarafından başaralı gösterilen Ali Yerelika’nın gidecek bakanlar arasında olması, bu saatten sonra kimseyi şaşırtmaz. Kamuoyunda iktidara yakınlığıyla bilinen bazı isimler, Süleyman Soylu’ya oynamaya başladı bile.

İktidar çevrelerinde, ‘Soylu yeniden İçişleri Bakanı olacak’ yorumları yapanlar çoğalmaya başladı. Soylu’nun eski görevine getirilmesiyle, Cumhur İttifakı’nın dağılmasının da önlenebileceği konuşuluyor. Kimilerine göre de Soylu, Cevdet Yılmaz’ın yanına ikinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanacak.

Bu iddialardan hangisi gerçekleşecek? Ya da bunlar kamuoyunu meşgul etmek için ortalığa atılan yemler mi onu zaman gösterecek. Ankara kaynıyor. Birileri çete reisi diye birini yatırıp yakalıyor, başkası bu çete reisini yakalayanları yakalayıp gözaltına alıyor.

Birileri birilerinin kuyusunu kazıyor. Orta yerde ise değişmeyen iki tablo var. Birisi, Türkiye kara para aklama suçlamasıyla hâlâ gri listede, diğeri ise Yolsuzluk Algı Endeksi’nde narko ülkelerden sayılan Kolombiya’dan 28 basamak daha alt sırada.

Ankara’da bir gün içinde sarf edilen sözlere bakın.

Devlet Bahçeli: Bu kan içen vampirler aklını başına alsın.

Ali Yerlikaya: Cumhurbaşkanımıza kurulan oyunları ve tuzakları yerle bir edeceğiz.

Tayyip Erdoğan: Kuklayı da, kuklacıyı da, oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz.

Sanki İçişleri Bakanını atayan, operasyon yapan polisleri atayan Mars’tan gelen uzaylılarmış gibi. Birileri bizimle fena dalga geçiyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin