Ana Sayfa Dünya Sınır Aşan Hukukçular: AİHM, Yusuf Bilge Tunç kararıyla ‘görmezden gelme’ politikasını sürdürmüştür

Sınır Aşan Hukukçular: AİHM, Yusuf Bilge Tunç kararıyla ‘görmezden gelme’ politikasını sürdürmüştür

Sınır Aşan Hukukçular Derneği (Cross Border Jurists-CBJ), AİHM’nin Yusuf Bilge Tunç kararıyla, ‘Türkiye’de 15 Temmuz’dan sonra yaşanan hukuksuzlukları görmezden gelme politikasını sürdürdüğünü’ belirtti. AİHM, 2019 yılından beri kayıp olan Yusuf Bilge Tunç’un yakınları tarafından yapılan başvuruyu, ulusal makamlar tarafından yürütülen soruşturmalarda herhangi bir ciddi eksiklik bulunmaması nedeniyle açıkça dayanaktan yoksun bularak reddetmişti.

CBJ’nin sosyal medya hesabından ( @cbjurists ) konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

  • AİHM Yusuf Bilge Tunç’un kaybolmasına ilişkin yakınları tarafından yapılan başvuruyu kabul edilmez bularak, özellikle 15 Temmuz sonrası süreçteki yapısal hukuksuzlukları görmezden gelme politikasını sürdürdüğünü bir kez daha ortaya koymuştur.
  • AİHM’in ferdi ihlallerden çok daha ağır sorun olarak gördüğü “idari pratik” kavramını bu sürece ilişkin bir kez bile kullanmaması anlaşılabilir değildir.
  • Bu kararda da olayı 15 Temmuz süreci ve bu süreçte bir idari pratik haline gelen kişilerin kaybolması aylar sonra emniyet önünde ortaya çıkmaları gibi olaylardan bağımsız salt bir kayıp olayı gibi görmek için özel bir çaba sarf etmiştir.
  • Böyle bakıldığında bile etkin soruşturma kavramı ile bağdaşmayacak yaklaşımlar AİHM tarafından yerinde uygulamalar olarak görülmüştür.
  • Kayıp ihbarından başlayarak neredeyse tüm soruşturma işlemleri yakınları tarafından talep edilmiş, resen harekete geçmesi gerek n kolluk ve soruşturma makamları yakınlarının taleplerine bile olması gerektiği hız ve etkinlikte cevap vermemişlerdir.
  • Yakınları tarafından 155 Polis telefon hattı aranarak araç üzerinde inceleme yapılması talep edilmiştir. polis memurları, araç üzerinde inceleme yapmadan aracı yakınlarına teslim etmiştir. kendilerinde mağdur Tunç’un kaybolduğuna dair bir kayıt bulunmadığı, savcılıktan bu konuda kendilerine bir talimat gelmesi gerektiği, belirtilmiştir. Aracın incelenmesi, talepten 5 ay sonra gerçekleşmiştir.
  • Savcılık, dosyalarını birleştirme ayırma gibi gereksiz usuli işlemlerle süreci etkinliğine zarar verecek şekilde uzatmıştır.

HENÜZ YORUM YOK