Ankara’da 30 Aralık 2022’de öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Bursa’da yaşayan kardeşi Selma Ateş, kendisini takip eden grupla ilgili olarak karakola getirilen şüphelileri tanımadığını söyledi. Karakola teşhif için kendisini takip eden kişilerin değil farklı insanların getirtildiğini belirten Ateş, “Bizi takip edenlerin Ülkü Ocakları’ndan olduğunu düşünüyorum. Benim yerimde olsanız siz kimden şüphelenirdiniz? Ülkü Ocaklı gençlerin kim olduğunu yürüyüşünden tanırsınız. Giyimi, bıyığı, yüzü hep birbirine benzer.” dedi.
Selma Ateş, dün kendisini iki aracın takip ettiğini belirterek karakola gitmişti. Ateş, karakolda kamera kayıtlarından kendisine gösterilen kişileri teşhis etmişti. Gazete Duvar’a konuşan eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Cahit Özdemir, Selma Ateş’i takip edenlerden iki kişinin Bursa Ülkü Ocakları başkan yardımcıları olduğunu ileri sürmüştü.
Selma Ateş, “Elimizde net bilgi yok. O yüzden net teşhis yapamadık. Ben Ülkü Ocakları’ndakileri net bilemiyorum. Kanıtsız konuşmak istemem. Bizi kim takip eder? Bir araba var ve o arabadan inen şahıslarla bizim karakolda gördüklerimiz aynı değil. Husumetimizin kimlerle olduğu çok açık. Dün akşam teşhis için karakola getirilenleri tanımıyorum. Belediye çalışanlarıymış. Benim gördüğüm çocuklar onlar değildi. Benim gördüğüm 1,70 boyunda mavi gömlekliydi ama karakola gelen 1,50 boyundaydı. Emniyet müdürüne en ince ayrıntısına kadar anlattım. Bana benim gördüğümü gösterseler direkt ‘bu’ derim. Böyle olunca net kanıt olmuyor. Karakolda ifade veren şahıslar da bizi hiç görmediklerini söylemişler. Can güvenliğimiz yok.” ifadelerini kullandı.
Selma Ateş, şöyle devam etti: “1 Temmuz’a kadar avukatımın ısrarıyla koruma alıyorum. Koruma istemiyordum. Suikasta uğrasak yanımızda biri ölse bunun acısıyla yaşayamam. Bizi daha önce tehdit ediyorlardı zaten. Zeki Berkay Albayrak var Ülkü Ocaklı, benim paylaşımlarına mesaj atıyor ve ‘Ülkü Ocakları hesap sorar’ diye yazıyordu. Bunla ilgili suç duyurusunda bulundum. Bugüne kadar ben yumuşaktım. Genç çocuklar olduğu için zarar görsünler istemedik. Sinan da öyle diyordu, genç çocuklar zarar görmesin. Artık kimse kusura bakmasın. Benim annem bir kere aynı acıyı yaşamış. Benim çocuklarım da annesiz kalsın istemiyorum. Biz ne kadar iyi niyetli olursak olalım kötü fikirlerinden vazgeçmiyorlar. Cezasız kalan suç failleri her gün azgınlaştırıyor. Bu sözün anlamını dün gördük. Bir adım atarken üç kere beş kere düşünsünler. Bundan sonra hepsini şikayet edeceğim. Evimin önünde başladı bu takip, sonra oturduğu yerde devam etti. Sosyal medyadan sürekli tehdit ve mesajlar aldık. Dava da yaklaşıyor bizim sesimizin çıkmasını istemiyorlar. Benim 38 yaşındaki kardeşim sokak ortasında katledildi. Siyasi kimliği bir yana bir akademisyen. Türkiye’nin artık bu cinayeti çözmesi gerekiyor.”