HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Erdoğan rejiminin, 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları sonrası Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik başlattığı cadı avı, 15 Temmuz kanlı darbe tiyatrosu sonrası tenkil sürecine girmişti. Hizmet Haraketi mensuplarının tüm legal eylemler, biranda ‘illegal’ ilan edilmişti. Yüzbinler KHK’larla işinden olmuş, yine yüzbinlerce kişi hakkında soruşturma açılmıştı. Bu süreçten yurt dışında yaşayan Hizmet Hareketi gönüllüleri de etkilendi. Ankara’ya yapılan ihbarlardan dolayı, Türkiye’ye gidenler gözaltına alındı.
Türkiye’de hukuku yok edip, yargıyı siyasetin ‘köpeği’ yapan Erdoğan’ın, etki edemediği Avrupa ülkelerinde ise farklı bir manzara var. Avrupa’da yaşayanları Türkiye’ye ihbar edenler ortaya çıktıkça bir bir hesap vermeye başladılar. Danimarka’da bulunan Hizmet Hareketi gönüllerini ihbar eden 47 yaşındaki bir kadın hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi ve yargı aşamasına gelindi. Türkiye kökenli kadın, ajanlıktan yargılanacak. Hakkında hapis ve sınır dışı isteniyor.
Kopenhag Savcılığı’ndan geçilen bir basın bildirisinde, Danimarka’da ilk kez Hizmet gönüllerini ihbar eden bir kişi hakkında soruşturmanın tamamlanıp iddianamenin hazır olduğu belirtildi. Soruşturmanın 15 Temmuz 2016 sonrasında başladığı belirtildi. Ceza yasasının 108. Maddesinin 1. Paragrafına göre hakkında dava açılan kadın için hapis ve sınırdışı isteniyor. Adı geçen madde ajanlıkla ilgili. Madde, Danimarka’ya yaşayan birileri hakkında yabancı bir ülkenin istihbaratına bilgi vermeyi düzenliyor. 6 yıla kadar hapis cezası var.
Şimdi biraz geriye gidelim. İhbar e-postasının nasıl ortaya çıktığını ve ihbarcı kadının kimliği, daha doğrusu karakteri hakkında bilgi verelim. Şimdilerde 47 yaşında olan N., 19 Ağustos 2016 Cuma günü saat 01:35’te Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderdiği e-postaya “Danimarka’da yaşıyorum” diye başlıyor. Sonra bulunduğu şehirde Hizmet gönüllerinin açtığı okulun idareci ve öğretmenleri başta olmak üzere aynı semti paylaştığı kişileri ‘terör örgütü’ üyesi olarak ihbar ediyor. İhbar ettiği kişilerin isim ve soyisimlerinin yanına memleketlerini de yazıyor. Listede daha önce Danimarka’da bulunmuş biri de var. Danimarka’dan evli olan bu kişi, eşiyle birlikte Türkiye’ye dönüş yapmış. Binlerce km uzaktan yapılan bir ihbarla gözaltına alınıp tutuklanan bu kişinin davası görülürken ihbar e-postası delil olarak sunuluyor. Belge niteliğini taşıyan e-posta, avukatlar aracılığıyla alınıp Danimarka’ya ulaşıyor.
E-postada adı geçen herkes polise suç duyurusunda bulunuyor. Polis, Danimarka’da ‘mukim’ kişilerin ihbar edilmesinden dolayı sıradan bir ceza davası olarak görmüyor. Olayı detaylı araştırması için istihbarat teşkilatı PET’e havale ediyor. Soruşturma açan PET, ihbarcı kişi ve ihbar edilenlerle görüşüp dosyayı hazırlıyor. İhbar ettiği kişiler arasında bir de Danimarkalı öğretmen var. Bu kişi için “Türkiye’ye girmesi tehlikeli bence” notunu düşüyor!
Klasik inkar etme girişimi, delillerle çürütülüyor. PET’in hazırladığı dosyayı değerlendiren Kopenhag Savcılığı ihbarı ajanlık kapsamında değerlendirip, ceza yasası 108. Madde 1. Paragrafından iddianame hazırlıyor. İddianamenin kabul edilmesiyle yargılamanın önü açılıyor. Yargılama kadının ikamet ettiği Kuzey Sjealland bölgesinde, henüz açıklanmayan bir tarihte ve jüri huzurunda yapılacak.
Kopenhag Savcılığı, Hizmet gönüllülerini ‘terörist’ iftirasıyla Türk makamlarına ihbarla ilgili 8 soruşturma yapıldığı, bunlardan biri hakkında dava açılmasına karar verildiğini belirtti. Dava açılmayan 5 kişinin adının geçtiği 7 soruşturmanın kapanmadığı özellikle belirtiliyor. Sadece ajanlık kapsamında soruşturma açılmasına yeterli delil bulunmadığı ancak ceza yasasının diğer maddeleriyle ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade edildi. 2018 ve 2019’da intikal eden 4 suç duyurusu hakkında ise soruşturmanın devam ettiği belirtildi.
Şimdi hakim önüne çıkmak için gün sayan 47 yaşındaki N.’nin karakteri üzerinde durmak gerekiyor. İhbar ettiği kişiler, çocuğunu emanet ettiği öğretmenler ve her gün yüz yüze geldiği isimler. Eşinden ayrıldığı için okul yönetimi, çocuğunu ücretsiz okutmuş. Bu iyiliğe teşekkürü(!) ihbar olmuş. Yargı aşamasında hangi motivasyonla bu ihbarları yaptığı, kimlerden destek aldığı ortaya çıkacak. Ceza maddesi 6 yıla kadar hapsini istiyor. Savcılık hapis cezasına sınır dışı edilmesini de ekledi.
15 Temmuz’dan sonra Avrupa’da yaşayan yüzlerce Hizmet gönüllüsüne ‘terörist’ iftirası atıldı. Türkiye’ye gidenler, gözaltına alındı aylarca geri dönemedi. Şimdi hesap verme vakti. 47 yaşındaki kadının davası Danimarka’da bir ilk olacak ama kesinlikle son olmayacak. İftiracılar bir bir hesap verecek.
insallah hak ettigi cezayi bulur. o degil de islam olmayan bir ulkedeki hukuka ve hukukun sayginligina bakar misiniz? insan bu tur haberleri okudukca, bu tur olaylari yakininda yasandigini gordukce, kendi ulkesinden ve musluman tum ulkelerden nefret ediyor. ne diyelim, Allah haklarindan gelsin zalim ve zalime destek olanlarin.
Ülkesine ve Milletine en büyük iyiliği yapanlara ihanet. Zulümde sınır tanımayan zalime biat. Herkes karakterinin gereğini yapar. Ayetinin sırrı. Arılar şifa kaynağı balı yapmak için 🌹 den 🌹 konarak, polen toplamak için küçük kanatlarıyla kilometrelerce yol yaparlar. Ademoğlu ise kovandaki bütün balı alırken, karşılığında, arılar hayatta kalsınlar diye, teşekkür mahiyetinde şekerli şerbet bırakır. Ancak nankörlüğe rağmen, arılar fıtratı gereği, bahar gelince rengarenk tabiat güzellikleri içerisinde vazifesine kusursuz devam eder. Yine şifa kaynağı olmaya devam ederler. Arıya yakışanda budur. Çünkü O şifaya programlanmıştır. Bu bahar arılarıyla, çiçekleriyle ve balıyla bir başka muhteşem olacaktır. Hasretlikler, hasretine kavuşacaktır. Biiznillah