SGK, Sayıştay denetimden 2016’daki rapordan dolayı mı çıkarıldı?

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Sayıştay denetiminden çıkarılan SGK ile ilgili önemli bir iddia gündeme geldi. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker devlet bütçesinin yarısına sahip olan SGK’nın doğru bir sistem kuramadığını ve son Sayıştay raporuna göre alacaklarını takip edemediğini, bu sebeple de denetim dışı tutulduğunu söyledi.

Toker, devlet bütçesinin neredeyse yarısına yakın bütçeye sahip olan SGK’nın denetimden çıkarılmasının, tüm ekonomiye yansıyabileceğini ifade etti. 2016 yılında yayınlanan Sayıştay raporunda SGK’nın 15 maddeyle uyarıldığını belirten Toker, “Doğru düzgün bir sistem kuramayıp, alacakların takibini yapamayan bir SGK’nin eninde sonunda hesap verme ihtimali, rahatsızlık yaratmış” ifadesini kullandı.

Toker’in “SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?” başlığıyla bugün yayımlanan yazısı şöyle:

“Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sayıştay denetimi dışına çıkarıldı.
Her şeyi yeniden düzenleyen Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden 4 No’lu olanı, SGK’yi de ele alırken, kurumun Sayıştay denetimine tabi olduğu maddesini metne yazmadı.
Tık. İşte bu kadar. Bir küçük cümle, birkaç tuş hareketi:
SGK artık Sayıştay denetiminin dışındadır.
SGK’nin, TBMM; yani aslında halk adına yapılan bir denetim olan Sayıştay denetiminden kaçırılması demek, hesaplarının karartılması demektir.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu sordu:
– 70 milyon çalışana, emekliye ve hak sahibine hizmet veren
– 2017 itibarıyla, 288 milyar TL geliri ve 312 milyar TL gideriyle, devlet bütçesinin yarısına yakın bütçeye sahip SGK neden denetimsiz bırakıldı?

Sayıştay: Hesaplar güvenilir değil

Meğerse cevaplar yine Sayıştay raporunda duruyormuş. SGK hesaplarını denetleyen son Sayıştay raporu (2016) inanılmaz…
Yerim elverdiği ölçüde paylaşacağım. Önce, durumu en yalın özetleyen 37.sayfadaki “Denetim Görüşü” maddesine bakalım:

“SGK 2016 yılına ilişkin mali rapor ve tablolarının – ‘Denetim Görüşünün Dayanakları’ bölümünde açıklanan nedenlerden dolayı-doğru ve güvenilir bilgiiçermediği kanaatine varılmıştır.”

Özetleyelim:

Sayıştay, SGK rapor ve tablolarının güvenilir bilgi içermediğini açık açık yazmış.
Gelelim “açıklanan nedenler”e. Sayıştay’ın SGK rapor ve tablolarını “doğru ve güvenilir” bulmaması, 15 ayrı bulguya dayanıyor. Bir kısmı teknik gelebilir. Ama tarihe kayıt düşmek açısından dilini sadeleştirerek bu listeyi vereceğim;

Alacaklar takip edilmemiş

Kurum alacaklarının mali tablolarda tam, doğru ve zamanında muhasebeleştirilmemesi ve raporlanmaması
Faaliyet ve alacak hesaplarına ilişkin tahsilatların emanet hesaplarından mahsup edilmemesi nedeniyle SGK’nin varlık ve yükümlülükleri ile faaliyet sonuçlarının hatalı raporlanması
Geçici/Kesin teminat niteliği taşımayan tahsilatların hatalı raporlanması
Kurum alacaklarıyla ilgili icra işlemlerinin muhasebe sistemine aktarılmaması
Kurum alacaklarının terkinine ilişkin iş ve işlemlerin hatalı raporlanması
Kurumun kamu zararı ve fazla ödemelerinin takip ve tahsilatına ilişkin muhasebe kayıtlarının mali tablolara doğru yansıtılmaması
Bazı prim borçları hakkında yasal işlem başlatılmaması
Süresinde ödenmeyen hizmet borçlanmalarına ait tahakkuk kayıtlarının güncellenmemesi
Müşterek emeklilik paylarına ilişkin kurum ve sandıklar arası hesaplaşmanın usulüne uygun yürütülmemesi
Hazine ile SGK arasında imzalanmış ikraz anlaşmalarına dayalı olarak kullandırılan kredilerin hatalı raporlanması
Mahsup dönemine aktarılan avansların zamanında kapatılmaması
Değer Hareketleri hesap grubunun tam ve doğru raporlanmaması
Sözleşmeye bağlı gider taahhütlerinin mali tablolarda gösterilmemesi
SGK mülkiyetindeyken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na devredilen, dinlenme ve bakımevi bedellerinin tahsil edilememesi
SGK mülkiyetindeyken Maliye Bakanlığı’na devredilen taşınmazların bedellerinin tahsil edilmemesi
Sayıştay denetçilerinin SGK’ye bu eksiklikler için yazdığı yazılara gelen ve ana kayıt sistemlerinin nasıl kurulamadığına dair resmi cevaplar ise ayrı bir ibret belgesi.
Aslında Sayıştay raporundaki sadece şu tespit, denetimden çıkarılmanın nedeni hakkında fikir veriyor:
“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli veyetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”
Belli ki, doğru düzgün bir sistem kuramayıp, alacakların takibini yapamayan bir SGK’nin eninde sonunda hesap verme ihtimali, rahatsızlık yaratmış.
İyi de hangi karartma sonsuza dek sürmüş ki bu sürsün.
Bu da sürmez. Ama SGK gibi bir kurumu denetim dışına çıkarmanın bedeli bütün ekonomiye olur.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin