Ana Sayfa Manşet Şerif Mesutoğlu’nun ailesi ‘adalet’ istiyor!

Şerif Mesutoğlu’nun ailesi ‘adalet’ istiyor!

HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN

Yargıtay, Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün hayatını kaybettiği davada, dönemin Kaymakamlık Yazıişleri Şefi Şerif Mesutoğlu’nun 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 28 yıl hapis cezasını onadı. Ancak Mardin 3. Ağız Ceza Mahkemesi’nde görülen 15 sanıklı davada çok fazla soru işareti var. Patlamada Mesutoğlu’nun da yaralandığı raporlarda sabit. Ayrıca patlamadan hemen sonra enkaz altında kalan kaymakamı kurtarmak için odaya giren de Mesutoğlu. Bİr polisin, “İkinci bir bomba daha olabilir.” uyarısıyla dışarı çıkarılıyor.

Ailesinin ve davayı takip edenlerin iddiasına göre gerçek katiller dışarıda geziyor. Sema Mesutoğlu, olaydan saatler sonra eşinin ‘katil’ ilan edildiğini hatırlatarak, “Gözaltına alındıktan sonra 29 gün boyunca eşime suçu kabul etmesi için işkence yapıldı. Olaydan iki gün sonra ben de gözaltına alındım. Bana da ‘suçu eşinin üzerine atarsan, seni bırakırız’ dediler.” diyor. Şerif Mesutoğlu’nun anne ve babası da çocukları için ‘adil bir yargılama’ istiyor. Baba Mesut Çelik, “Oğluma komplo kuruldu. Kaymakamın babasıyla iki kez görüştüm. Onlar da oğlumun katil olmadığına inanıyor.” ifadelerini kullanıyor.

Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, 11 Eylül 2016’da Derik Belediyesi’ne kayyım olarak atandı. 10 Kasım 2016’da makamına konulan bombanın patlaması sonucu ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı ve hayatını kaybetti. Saldırıdan hemen sonra 71 kişi gözaltına alındı, 15 kişi tutuklandı. Tartışmalı yargılama sonrası davada karar 22 Ekim 2018’de açıklandı. Bir sanık hakkında iki kez müebbet ve 28 yıl hapis cezası verildi, 14 sanık ise beraat ettirildi. Ceza alan tek kişi Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu’ydu. Yargıtay, Mesutoğlu’nun 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 28 yıl hapis cezasını 11 Haziran 2020’de onadı! Ancak dava üzerindeki soru işaretleri hala ortada duruyor.

Annesi, babası ve eşi, Şerif Mesutoğlu’na tuzak kurulduğunu, davanın adil yürütülmediğini, hiç bir taleplerinin yerine getirilmediğini söylüyor. İnsan Hakları Savunucusu ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da benzer ifadeler kullanıyor. Yargılamada ciddi hatalar yapıldığını anlatıyor. Gergerlioğlu, “Şerif Mesutoğlu davasında büyük bir yanlışlık var. Adil olmayan yargılamalar sonrası bir insanın ve ailesinin hayatı yakılıyor! Mahkemeler karar veriyor ama adaletsiz, somut delilsiz, önyargılı kararlar bunlar!” diyor.

İLK SORGU HASTANEDE YAPILDI

Söz konusu saldırı 10 Kasım 2016’da yaşanmıştı. Derik Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün makam odasının yanındaki odaya çanta içinde bırakılan el yapımı patlayıcı, saat 12.15’te uzaktan kumandayla infilak ettirildi. Patlama sırasında makam odasında bulunan Kaymakam Safitürk ile şoförlüğünü de yapan koruması Mustafa Dinç, özel kalemde görevli Mehmet Şerif Mesutoğlu, maliye memuru Beşir Ulusoy ile görevlilerden Fikret Bağı yaralandı. İki kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Mesutoğlu da patlama olduğunda kaymakamın bulunduğu odanın hemen yanındaydı! Patlamadan iki saat sonra Mesutoğlu, tedavi için bulunduğu hastanede gözaltına alındı.

EMNİYETTE İŞKENCE İDDİASI

Şerif Mesutoğlu, aynı gün memurluk görevinden KHK ile ihraç edildi. Ailesi, Şerif Mesutoğlu’nun göz altında iken hem fiziki hem de psikolojik işkenceye maruz kaldığını anlatıyor. Sema Mesutoğlu, eşinin 29 gün boyunca suçu üzerine alması için işkenceye tabi tutulduğunu söylüyor: “Şerif’i ben ve çocuklar ile tehdit etmişler, eşini tutuklayacağız, çocuklarını öldüreceğiz demişler. Şerif’e ya yazı işleri müdürü Tahsin Erdaş yaptı de ya bu kağıdı imzala. Bunları yapmazsan seni delillendirecegiz,  eşini tutuklayacağız demişler. Beni gözaltına aldıklarında da suçu eşimin üzerine attığım taktirde beni bırakacaklarını söylediler. Beni de çocuklarımla tehdit ettiler.”

DURUŞMADA KENDİNİ YAKTI

Şerif Mesutoğlu, 16 Nisan 2018 günü görülen duruşmada kendisini yakmıştı. Segbis üzerinden ifade veren Mesutoğlu, “Siz beni kurban seçmişsiniz. Bu dosyayı benim üzerimden kapatacaksınız. Benim hiçbir talebim incelenmiyor.  Gerçekleri ortaya çıkarmak için değil, dosyayı benim üzerimden kapatmak için çaba harcıyorsunuz. Ben bu olayda yokum. Ben yapmadım. Benim cansız bedenim suçsuzluğumun ispatıdır.” diyerek kendini ateşe verdi. Şerif Mesutoğlu, iki defa da ‘adil yargılama için uzun süreli açlık grevi yaptı.

SEMA MESUTOĞLU: KATİLLER DIŞARIDA!

Eşinin adil yargılanmadığına inanan Sema Mesutoğlu, kamuoyundan destek bekliyor: “Ben de cezaevinde iken 2 çocuğum perişan oldu. 4 ay kaldım cezaevinde. Çocuklarım ve benim psikolojimiz bozuldu yıllardır. İş imkanım yok. Olsa da şu anda çalışacak durumda değilim.  Çocuklar küçük ve bizim için tehditler devam ediyor bu katiller dışarıda dolaştığı sürece. Benim çocuklarımın bütün hayallerinde babaları var.  Babaları ile okula gitmek, maça gitmek vb. Bunun için 5 yıldır mücadele ediyorum ve etmeye devam edeceğim. Katiller bulunsun. Yok, bulamıyorlarsa bile Şerif katil değil.  Şerif’i bir an önce serbest bıraksınlar. Sadece adalet istiyorum çocuklarımın yüzü gülsün artık yeter zulüm bitsin…”

EN ÖNEMLİ DELİL KAYIP!

Söz konusu davada açıkta kalan çok soru var. Öncelikle kendisinin de ölüm riski olduğu anda Mesutoğlu bombayı neden patlatsın? Zira yaralananlardan biri de Mesutoğlu. Kaldı ki patlamanın ardından kaymakamı enkazdan çıkarmaya çalıştığı da biliniyor. Bir polisin, ‘ikinci bir bomba daha olabilir’ uyarısıyla dışarı çıkıyor. Ayrıca davada, en önemli deliller arasında gösterilen not kağıdının orijinalinin kayıp olduğu ortaya çıkmıştı. Bingöl’deki bir askeri operasyon sonucu ele geçirildiği iddia edilerek, medya üzerinden servis edilen ve Mesutoğlu’na ait olduğu ileri sürülen not kağıdının aslı hala yok!Cevap bekleyen sorular

– Suç delili olarak sunulan ‘eldiven’le ilgili ciddi şaibeler ve iddialar var. Avukatların bu iddialara ilişkin talepleri neden reddediliyor?

– Olay yeri inceleme tutanağına göre ‘kaymakam makam odası karşısındaki Şef odasında ve Yazı İşleri Müdür odasında… vücut izi alındı’ ibaresi yer alıyor. O katta 20 kadar oda olmasına rağmen, neden sadece Mesutoğlu ve müdürün odasından vücut izi araması yapıldı?

– Şerif Mesutoğlu’nun bombayı patlattıktan sonra kumandayı tuvalet deliğine attığı iddia ediliyor. Dosyadaki evraklara göre kumanda çalışır vaziyette bulunuyor. Yaklaşık 29 saat sonra ortaya çıkan ve bu süre boyunca tuvalet S borusu içerinde bulunan suyun içinde kalan kumanda nasıl çalışıyor?

-Ayrıca kumandanın rengi bazı evraklarda beyaz, bazılarında ise krem olarak geçiyor. Bu çelişki neden giderilmedi? Ayrıca kumandanın kim tarafından nasıl bulunduğu da şaibeli

-Şerif Mesutoğlu’nun bombayı kaymakamlık binasına kendisinin soktuğu iddia ediliyor.  Dosyadaki tanık beyanlarına göre kaymakamlık binasına giren herkes şahıs x-ray cihazından geçmek zorundaydı. O gün de x-ray cihazından geçtiği kamera kayıtlarıyla sabit. Bu durumda bombayı kaymakamlığa kim soktu?

-Olay yerini detaylı incelenmeden, patlamadan yaklaşık 30 dakika sonra Derik Belediye personelleri tarafından temizleniyor. Daha sonradan Mardin’den gelen bomba uzmanları, çuvallar ile enkazın bir bölümünü Derik çöplüğünden getiriyor. Kamera kayıtlarıyla sabit! Olay yeri incelenmeden delillerin karartılması emrini kim vermiştir?

-Ambulansın olay yerine geç geldiği belirtiliyor. Ambulansı arayıp Kaymakamın evine yanlış olarak yönlendiren kişi kimdir? Araştırılması talep edilmiş ancak bu da reddedilmiş. Ayrıca Derik Devlet Hastanesi, Kaymakamlık Çevresi, Çınar merkezdeki mobese kamerası ve Kızıltepe Devlet Hastanesindeki kamera kayıtlarının neden silindiği sorusu da cevapsız!

HENÜZ YORUM YOK