Sergen Yalçın kendini bile şaşırttı!

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

Abdullah Avcı’yla yüzü gülmeyen Beşiktaş yönetimi, takımın dümenini Ocak 2020’de Sergen Yalçın’a emanet ettiğinde, bunun taraftarın öfkesini azaltma girişimi olduğu yorumları yapılmıştı. Teknik adamlıkta istikrarsızlıkta istikrarı yakalayan bir hocaydı Sergen Yalçın. Avantajı, Beşiktaş taraftarının gönlündeki yeriydi. Aradan geçen bir yılda Sergen, teknik adamlık kariyerinin en iyi puan ortalamasına ulaştı. Ekonomik darboğazdan geçen kulübünü, isimsizlerden oluşan kadrosuyla liderliğe taşıdı.

Sergen Yalçın, Beşiktaş’ın formasını ilk kez 1991-92 sezonunda giymeye başlamıştı. Türk futbolunun gördüğü en yetenekli isimlerden biriydi. Futbolseverlere, Allah vergisi yeteneği ve müthiş sol ayağıyla seyir zevki yaşattı. Yeteneğini kısıtlayan bir özelliği vardı; tembeldi. Ancak üstün özellikleri, tembelliğini kamufle etti. Beşiktaş sonrası gittiği takımlarda hep yolcu oldu. Aynı özelliğini teknik adamlık döneminde de devam ettirdi. Çalıştırdığı takımlarda sezon sonunu görmeden ya istifa etti ya da gönderildi.

CİDDİ Mİ DEĞİL Mİ?

Daha çok hobi için teknik adamlık yapıyor görüntüsü verdi. Takım çalıştırmayı bıraktığında televizyon ekranlarına geçiş yapıp yorumculuk yaptı. Kimseyi beğenmeyen tavırlarıyla dikkat çekti. Bir başka özelliği dobra olmasıydı. Lafı eğip bükmüyordu. Hedef tahtasına aldığı kişiyi yaylım ateşine tutuyordu. Denge gözetmek gibi bir derdi yoktu. Sergen Yalçın olmanın hakkını veriyordu.

Kasım 2013’te Gaziantepspor’da başladığı teknik adamlık kariyerinde Beşiktaş’a gelene kadar 7 farklı kulüpte görev yaptı. Sadece Gaziantepspor’a ayrıldıktan sonra ikinci kez geldi. En başarılı dönemine 21 maçlık serüveninde Yeni Malatyaspor’la imza attı. En uzun süre görevde Sivasspor’da kaldı. Yiğidolar’ın başında 38 maça çıktı.

TARAFTAR İSTEDİ

Geçen yılın Ocak ayının son günlerinde Beşiktaş’la 1,5 yıllık sözleşme imzaladığında beklentiler oldukça düşüktü. Abdullah Avcı yönetiminde şampiyonluk potasından uzaklaşmış bir Beşiktaş vardı. Sergen Yalçın bir nevi taraftarın öfkesini dindirecek isimdi. Kulübede onun olması taraftarın isteğiydi. Yönetim böylece, öfke oklarının kendilerine çevrilmesini engellemiş oldu. Zaten kayıp bir sezondu. Daha fazla kaybedecek bir şey yoktu. En kötü, sezon sonu bileti kesilirdi.

Avcı yönetiminde 19 maçta 7 yenilgi alan Beşiktaş, Sergen Yalçın yönetiminde çıktığı 15 maçtan sadece üçünde kaybetti. 2,13 puan ortalamasına ulaşıp Beşiktaş’ın üçüncü olarak ligi bitirmesini sağladı. Trabzonspor’un cezasından dolayı Şampiyonlar Ligi bileti piyangosunu elinde buldu.

EKONOMİK DARBOĞAZ

Yeni hoca, sınıfı geçmişti. Ancak problemler bitmiyordu. Kulüp, tarihinin en kötü mali bilançosuna sahipti. Tek çare, eldeki oyuncuların ya satılması ya da bedelsiz gitmesine razı olmaktı. Gökhan Gönül, Burak Yılmaz, Caner Erkin, Enzo Roco, Victor Ruiz gibi isimler kulüpten ayrıldı. Lig ve Avrupa’da mücadele edecek bir kadroya ihtiyaç vardı ama kasa boştu. Kiralama veya bedelsiz oyuncular tercih edilecekti. Transfer döneminde kasadan sadece 850 bin Euro çıktı. Transfer rakamına bakılarak yapılan yorum şuydu: Beşiktaş’ın şampiyonluk diye bir derdi yok.

Bu yorum acımaz değildi. Hatta isabetliydi. Caner Erkin, Gökhan Gönül ve Burak Yılmaz gibi ilk 11’in üç önemli oyuncusu gitmişti. Bernard Mensah (Kayserispor), Rachid Ghezzal (Leicester City) ve Valentin Rosier (Sporting) kiralanmış, Josef ve Aboubakar bedelsiz kadroya katılmıştı. Beşiktaş’a puan tabelasında uygun görülen en iyi yer ilk 4’e girmekti. İlk 4 dediysek, ilk üç sıradan kimse bahsetmiyordu.

KÖTÜ BAŞLADI

Önce Şampiyonlar Ligi sonra UEFA Avrupa Ligi elemelerinde havlu atıp Avrupa defterini erkenden kapattı. Sezon başladığında manzara daha vahimdi. İlk dört haftada, lig tarihinin en kötü başlangıçlarından birini yaptı. Konyaspor’a deplasmanda 4-1 yenildi. Ardından sahasında Gençlerbirliği’ne 1-0’la boyun eğdi. Sergen Yalçın’ın suyu ısınıyordu. Ardından gelen iki hafta üst üste galibiyet, ömrünü uzattı. Sonrasında Gaziantep FK yenilgisi yine eleştiri oklarını hocaya yöneltti.

Fenerbahçe’yi 15 yıl aradan sonra Kadıköy’de yenmek Sergen Yalçın’ın kredisini bir kez daha taraftar nezdinde arttırdı. Son 4 haftada peş peşe gelen galibiyetler Beşiktaş’ı liderliğe, Sergen Yalçın’ı omuzlara taşıdı. Vincent Aboubakar ve Cyle Larin attıkları gollerle, Rachid Ghezzal asistleriyle, 37’lik ‘delikanlı’ Atiba Hutchinson tecrübesiyle başarıda rol oynadı.

LİDERLİK GELDİ

En son 2018-2019 sezonunun 2. haftası olan 19 Ağustos 2018 tarihinde lider olan ve o tarihten bu yana zirve yüzü göremeyen Beşiktaş, Kayserispor deplasmanında aldığı galibiyetle 81 hafta sonra liderlik koltuğuna oturdu. Daha 4 hafta öncesine kadar kalesinde gördüğü 19 gol ile ligin en çok gol yiyen 4 takımından biri olan Beşiktaş, son dört maçta ise kalesini tamamen kapattı ve az gol yiyen takımlar sıralamasında sekizinciliğe kadar yükseldi.19 yaşındaki file bekçisi Ersin Destanoğlu son 4 maçta gol orucu tuttu.

15. hafta sonunda Beşiktaş’ı liderliğe taşıyan Sergen Yalçın, hakkında yapılan olumsuz yorumları boşa çıkardı. Ancak daha yolun yarısına bile gelmedi. Önünde uzun bir yol ve zor virajlar var. Sezonu mutlu tamamlarsa tarihi bir başarının mimarı olacak. Yorum yapmak için henüz erken desek de, bir yıllık performansı başta kendi olmak üzere hepimizi şaşırttı!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin