HABLEMİTOĞLU DAVASI | Senaryo 8. duruşmada çöktü; savcı yeni kumpas peşinde!

İLKER DOĞAN | HABER İNCELEME

Necip Hablemitoğlu cinayeti iddianamesi, davasının 8. duruşmasında tam anlamıyla çöktü. Apar topar duruşmaya katılan iddianamenin savcısı Zafer Ergün, şimdilerde yeni bir kurgunun peşinde. HTS kayıtlarının çoğunun ‘hatalı’ olduğunu itiraf eden Ergün, çöken senaryosunu yeni bir ‘hikaye’ ile kurtarmanın hesabını yapıyor.

Necip Hablemitoğlu davası ilginç bir noktaya doğru gidiyor!

Cumhuriyet Savcı Zafer Ergün, Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 8. duruşmasında çok önemli bir itirafta bulundu. Davanın neredeyse tek delili olarak gösterilen HTS kayıtlarının ‘sağlıklı olmadığını’ söyledi. Ergün, mütalaasında, ‘HTS/baz kayıtları yanlış tutulmuş olsa da birçoğunun doğru olduğunu, en düzgün haliyle dosyaya girdiğini, avukatların bunları MİT’ten sorabileceğini ve alabileceğini’ belirtti.

Ceza muhakemesinde yer alan ‘Şüpheden sanık yararlanır’ ilkesine göre ‘şüphe’ sanık lehine yorumlanır. Savcının, ‘HTS/baz kayıtları yanlış tutulmuş olmas da’ ifadesi bir şüphe olduğunun ispatıdır. Dolayısyla HTS kayıtlarının ‘şüpheli’ delil olduğu bizzat iddianame ve duruşma savcısı olan Zafer Ergün tarafından resmen itiraf edilmiştir. ‘Şüpheli’ delil üzerine ise hüküm kurulamaz!

Bu arada hatırlatmakta fayda var; HTS kayıtları 20 yıl öncesine ait. İlgili yönetmeliğe göre HTS kayıtlarının 1 yıl içinde silinmesi gerekiyordu. Silinmemiş! Aslında HTS kayıtları bu iddianamede hiç olmamalıydı!

Savcının dünkü itirafından da anlaşıldığı üzere ‘silinmesi zorunlu olduğu halde’ silinmeyen HTS kayıtları üzerinde MİT çalışma yapmış. Dolasıyla ‘hukuka aykırı’ deliller üzerinde bile oynandığı bizzat savcı tarafından itiraf edildi. HTS kayıtlarının içeriğine müdahale edildiğini artık herkes biliyor; dolayısıyla söz konusu kayıtlar ‘hukuka aykırı delil’ konumuna düştü.

GÖKHAN GÜNEŞ: MİT NE ZAMANDIR ADLİ KOLLUK GÖREVİ YAPIYOR

İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş, konuyla ilgili paylaşımında, “Başka bir ifadeyle, MİT bu kayıtlar üzerinde çalışarak kayıtları ‘düzeltmiş’ ve dolayısıyla veri bütünlüğünü bozmuştur. (…) Savcı, iddianamede kendisinin yaptığını sanık avukatlarına tavsiye etmiş ve HTS kayıtlarıyla ilgili verileri MİT’e sorabileceklerini söylemiştir. Acaba, MİT’e ne zaman adli kolluk görevi verilmiştir de veriler üzerinde MİT çalışmış ve dosyadaki tek delil bu veriler kalmıştır. Hablemitoğlu dosyasındaki MİT parmağıyla ikinci Bylock tiyatrosu mu kurgulanmaktadır?” ifadelerini kullandı.

SAVCI YENİ KURGU PEŞİNE DÜŞTÜ

Savcı Zafer Ergün köşeye sıkışmış görünüyor. Sözde ‘gazeteci’ Zihni Çakır’la kafa kafaya vererek hazırladıkları İddianamedeki senaryo çökmüş durumda. Sanık avukatlarının soruları karşısında zor durumda kalan savcı, dün yeni bir hamle yaptı. Yeni delil sunacağını bildirerek cinayetten 2 saat sonra Mustafa Özcan’ın da KKTC’den arandığını açıkladı.

Gökhan Güneş bu hamleyi şöyle yorumluyor: “Nuri Gökhan Bozkır’ın çark etmesinden sonra Levent Göktaş üzerinden cinayeti Cemaat’in üzerine yıkmakta zorlanacaklarını anlayanlar, cinayeti işlediğini iddia ettikleri Tarkan Mumcuoğlu üzerinden bu bağı kurmaya çalışacaklardır. Çünkü, iddianameye göre cinayetten önce Kazakistan’da bulunan Mumcuoğlu, Kıbrıs üzerinden ve kayıt dışı Türkiye’ye gelmiş ve cinayeti işlemiştir. Kıbrıs’tan M. Özcan’ın arandığına ilişkin yeni delilin(!) bulunma sebebi işte budur.

HÜSEYİN ERSÖZ: MİT’TEN GELEN ‘DELİL’ OLAMAZ, BUNU BİLMİYOR MUSUNUZ?

Duruşmada sanık avukatları iddianameyi resmen paçavraya çevirdi.

Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre Levent Göktaş’ın avukatlarından Hüseyin Ersöz, bu davanın özünde bir adam öldürme davası olduğunu belirterek Mahkeme Başkanı’na, “Siz hayatınızda böyle bir cinayet davasıyla karşılaştınız mı? Siz hiç cinayet silahı olmayan bir cinayet yargılaması gördünüz mü? Bu dosyanın silahı nerede? Parmak izi yok. Tarkan Mumcuoğlu’nun tetikçi olduğu öne sürülüyor. Tarkan Mumcoğlu’nun dosyada silahı, parmak izi yok. Neden böyle yapılıyor? Biz burada neleri tartışıyoruz? En önemli delil, HTS/baz verileri. Nereden gelmiş? MİT’ten. MİT’ten gelenin delil olarak kullanılamayacağını bilmeyen hukukçular mıyız?” dedi.

ZİHNİ ÇAKIR ‘KOLLUK GÖREVLİSİ’ Mİ?

Levent Göktaş’ın diğer avukatı Ali Soykan, duruşma boyunca Necip Hablemitoğlu cinayeti dışında her şeyin tartışıldığını, Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın’ın söylediği gibi bu dosyada bir el olduğunu ifade etti. Soykan, Zihni Çakır’ın soruşturma aşamasında Savcı Zafer Ergün’le dosya üzerinde çalıştığı iddiası konusunda da değrelendirmelerde bulundu.

Sanık Fikret Emek’in avukatı Yusuf Erikel de, “O adamı (Zihni Çakır) buraya getiremezsiniz. O gazeteci değil. Onun ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bu davanın 1 numaralı sanığı Fetullah Gülen. Cinayetin tarihi 2002. Bu cinayeti FETÖ’nün yaptığına karar verilirse FETÖ’nün kabulü 2002’ye gider. Bir hükümet değişikliğinde tüm AK Partililer yargılanır. Buradan çıkar çıkmaz 1 numaraya gidip bu davayı anlatacağım.” ifadelerini kullandı.

Savcı’nın mütalaasına karşı görüş ve talepleri sorulan sanık avukatlarından bazılarının tepkisi şöyle oldu:

Avukat Emrah Yücel: “İddianame vahimdi. Mütalaa ile vehamet çok daha büyüdü. Savcı CMK’ya göre kolluk aracılığıyla delil toplama yetkisi olduğunu söyledi. Zihni Çakır kolluk görevlisi mi? Ben hayatımda bôyle bir mütalaa görmedim.”

Avukat Mehmet Eren Turan: “Zihni Çakır ne? Polis desin, MİT görevlisi desin, Jandarma istihbarat desin; talebimden vazgeçeceğim. Bu mütalaa karşısında insanın soğukkanlılığını muhafaza etmesi çok zor.”

Avukat Ali Soykan: “İlk defa bir savcının maddi gerçek ortaya çıksın diye değil çıkmasın diye mütalaa verdiğini gördüm. Zihni Çakır’ı koruma kalkanına almak istiyor, onu ellemeyin diyor.”

Avukat Özlem Barıner: “Zihni Çakır kolluk görevlisi mi?”


İDDİANAMEDE NURİ GÖKHAN BOZKIR NEYLE SUÇLANIYOR?

Savcı davaya konu suikast eyleminin 4 sanık tarafından gerçekleştirildiğine inanıyor. Savcıya göre, suç örgütü lideri Levent Göktaş olayı planlamış, Nuri Gökhan Bozkır’a Necip Hablemitoğlu’nu takip ettirmiş ve cinayet öncesinde olay yerine ilişkin keşif yaptırmış, Fikret Emek ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’na maktul Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi talimatını vermiş ve öldürtmüş.

İddianamede Levent Göktaş, Fikret Emek ve Tarkan Mumcuoğlu’nun asli fail olarak, Nuri Gökhan Bozkır’ın cinayeti kolaylaştırmak suretiyle yardımcı olduğu iddia edilerek fer’i fail olarak cezalandırılması isteniyor. Levent Göktaş’ın bu eylemi Fethullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in azmettirmesi sonucunda gerçekleştirdiği savunuluyor. Savcıya göre bir suç örgütü başka bir suç örgütünü azmettirerek bu cinayeti işletmiş! Cinayetin parasını da aracı olan Enver Altaylı cebinden ödemiş!

Savcı öyle diyor…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. “En önemli delil, HTS/baz verileri. Nereden gelmiş? MİT’ten. MİT’ten gelenin delil olarak kullanılamayacağını bilmeyen hukukçular mıyız?”

    Daha olanlara gözünü kapatıp sanki şimdi aydınlanma yaşamış olanlara;

    “Kazanın doğurduğuna inanıyorsunuz da, öldüğüne niye inanmıyorsun”

    Kuduz bu olmuş bu yargı MiT den gelen bylock ‘deliilerini’ kabul ettiğinde, ankesör saçmalıkları delil olarak dosyaya girdiğinde ve en önemlisi 17-25 Aralık da kanuni görevlerini yapıp devletin namusunu koruyanları aileleri ile zindana attıklarında bu günlerin de geleceğini biliyordunuz. Ne diyeyim, “birbirinizi yiyin” desem, yine olan bana oluyor. Her durumda dayağı yiyen ben oluyorum.

    En iyisi günü geldiğinde ‘kuduz köpekleri’ itlaf edip, kireçleyip gömmek.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin