Semra Kuytul: Sistematik bir zulme maruz kalıyoruz

Alparslan Kuytul, tutuklandıktan sonra memleketi Adana'dan 900 km uzaktaki Patnos Cezaevi'ne sürgün edilmişti.

Yaklaşık 3 ay önce tutuklanarak Patnos Cezaevi’ne sürgün edilen Furkan Vakfı Kurucusu Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul, yeni tutukluluk sürecinin başından beri sistematik bir zulme maruz kaldıklarını anlattı. Semra Kuytul, “İkametine yakın bir yere sevkini talep etti. Reddedildi. Ailesini görüntülü arama hakkı ilk andan itibaren kendisine verilmiyor. Üç kişilik koğuşta tek başına kalıyor. Bu yaşadıklarımızın ne hukuki olarak ne de prosedürlerde yeri yok! Dosyada hiçbir ilerleme olmadan zulmen bekletiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Alparslan Kuytul, son tutuklama kararının alındığı gün ailesinin bile haberi olmadan Adana’ya 900 km uzaklıktaki Patnos Cezaevi’ne nakledilmişti. Ailesinin Ağrı’ya gidiş gelişlerinde de zulüm bitmedi. Otoyollarda defalarca durdurulan Kuytul ailesi ve sevenleri her defasında ‘GBT’ sorgusundan geçirilmişti. Semra Kuytul, eşinin son durumu ile ilgili paylaşımlarda bulundu. Şunları yazdı:

  • Alparslan Hocamın son durumu ile ilgili önemli açıklama: Yeni tutukluluk sürecinin başından beri sistematik bir zulme maruz kalıyoruz.
  • Adana’da ikamet ettiğimiz halde tutuklandığı gece Ağrı/Patnos’a sevkedildi. Mahkeme olmadan yapılamayacak sevk, ilk anda ve sürgün gibi oldu. Eğer bu sevk güvenlik sebebiyle diye izah ediliyorsa, Patnos Cezaevi yüksek güvenlikli değil.
  • İkametine yakın bir yere sevkini talep etti. Reddedildi. Yine güvenlik sebebiyle tek bırakılıyor ve yaklaşık üç aydır tek kalıyor olması elbette büyük bir sıkıntı.
  • Ailesini görüntülü arama hakkı ilk andan itibaren kendisine verilmiyor ve ağır müebbet cezası almışcasına iki haftada sadece 10 dk normal arama hakkı veriliyor.
  • Başka cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımız, ‘Hocam tek kalmasın’ diye Patnos’a sevk istedi. Reddedildi. Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürlüğü’nün sevk taleplerini reddetme gerekçesi ise Patnos Cezaevi’nin dolu olması.
  • Halbuki biz biliyoruz ki Hocam üç kişilik koğuşta tek başına kalıyor. Bu defa tek kalması için terör vb bir suçlaması da yok. O suçlamalardan BERAAT almıştı.
  • Bizim ailesi olarak gidiş gelişimiz bizim için ayrı bir zulüm! Kendisinden sağlıklı haber alamıyoruz. Rahatsızlansa bize ulaşma imkanı verilmiyor ya da cezaevi yönetimi bizi haberdar edemiyor. Avukat görüşü de dahil hepimiz için ulaşım imkanı çok çok zor, meşakkatli ve masraflı.
  • Bu yaşadıklarımızın ne hukuki olarak ne de prosedürlerde yeri yok! Ondan önce aynı davadan tutuklanan 8 arkadaşımızın da bir sene geçmesine rağmen iddianamesi hala hazırlanmadı. Hala bir suç-delil aranıyor, bulunamadı.
  • Hocam da dahil kasıtlı olarak tutuklu bekletiliyorlar..
  • Furkan Vakfı suç örgütüymüş gibi görünebilsin diye yürüyeni aldılar, duranı aldılar, tutukladılar. Her tutuklu arkadaşımıza da sistematik olarak psikolojik, arada fiziki baskı uygulanıyor.
  • Hassaten şu anda Alparslan Hocam tek bırakılarak psikolojik şiddete maruz bırakılmaktadır. Dosyada hiçbir ilerleme olmadan zulmen bekletiliyoruz.
  • Her tarafı hukuksuzluk olan sürecimiz en azından bu açılardan hafifletilmeli, Alparslan Hocam yakına ve arkadaşlarımızın yanına sevk edilmeli ya da en azından bir arkadaşımız acilen onun yanına sevk edilmelidir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Rabbim yardımcınız olsun. İşlerinizi kolaylaştırsın.

    Muhterem Alpaslan Kuytul Hocaefendi ve cemaati, kimsenin kolay kolay ses çıkarmaya cesaret edemediği bir dönemde, nelerle suçlanacaklarını bile bile hem de açıkça konuştular, konuşuyorlar.

    Bunun için de türlü türlü işkenceler gördüler. Açıkça herkesin gözünün önünde yapılan işlencelerin muhatabı oldular.

    Bir cemaat lideri düşünün, eşi, avukatı: “Avukat görüşü de dahil hepimiz için ulaşım imkanı çok çok zor, meşakkatli ve masraflı” demek zorunda bırakılıyor. Acizane kanaatim, bu hizmetlerinin safiyetinin en önemli işaretlerinden biridir.

    Adana’ya, yarıçapı 900 km’den yakın güvenlikli bir hapishanesi yok mu?

    Sayın Kuytul’un Hizmet Hareketi ile ilgili bazı eleştirilerine içerler “sen de mi?” derdim. Şimdi “iyi ki öyle demiş, hiç olmazsa Hizmet Harekti’ne yardımla suçlayamıyorlar, suçlasalar da tutmuyor” diyorum.

    Allah biran önce, Kuytul Hocamı da, sevenlerini de, masum yere hala hapishanelerde tutulan onbinlerce insanı da kurtarsın inşallah.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin