Furkan Vakfı kurucusu, tutuklu Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul, ‘birilerinin’ Allah’ın dininin gerçek manasıyla anlatılmasından rahatsız olduğunu söyledi. Mazlumun yanında durdukları ve hükümetin yanlış uygulamalarını tenkit ettikleri için Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin tutuklandığını anlatan Kuytul, “Gerçek dinin konuşulmasını istemiyorlar. Dini bir afyon gibi kullanmak isteyenler, dinin ‘uyandıran’ taraf olduğunu fark ettikleri zaman susturmak istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Furkan Vakfı kurucusu, tutuklu Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul, KHK TV’ye önemli açıklamalarda bulundu. “Furkan Vakfı’nda uzun süre toplumumuzun eğitimi için gayret sarf ettik. Bu süreç yaşanıncaya kadar hiç bir sorunumuz da yoktu. 30 Ocak 2018’de Alparslan Kuytul Hocaefendi tutuklanıncaya kadar…” diyen Semra Kuytul, şu ifadeleri kullanıyor:
HARBİYELİLERİN MASUM OLDUĞUNU SÖYLEDİK
“Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin tutuklanma sebebi zaten toplumda yaşanan zulümlere tepki vermesi. Harbiyeli tutuklu öğrencilerin masum olduğundan bahsetmesi, Boğaz Köprüsü’nde boğazı kesilen askerlerin masum olduğundan bahsetmesi, tek başına Bylock’un tutuklanma gerekçesi olamayacağını söyleyip, kurunun yanında yaşın yakılmaması gerektiğinden bahsetmesi… Bu şekilde zulme karşı çıkması bizim başımıza bu işlerin gelmesinin sebebi oldu.”
DİNİ AFYON GİBİ KULLANIYORLAR
“Mazlumların safında yer almasaydık başımıza bunlar gelmeyecekti. Allah’ın yolunda yürüdüğümüz, hakkı söylediğimiz için başımıza bunlar geldi ise O (cc) bizim yanımızda olacaktır. Birileri bu memlekette Allah’ın dininin gerçek manasıyla anlatılmasından rahatsız. Gerçek dinin konuşulmasını istemiyorlar. Dini bir afyon gibi kullanmak isteyenler, dinin ‘uyandıran’ taraf olduğunu fark ettikleri zaman susturmak istiyorlar.”
“FETÖ DERSENİZ, ÖNÜNÜZÜ AÇARIZ” DEDİLER
“Bir konferans son anda iptal edildi. Bunun üzerine bir basın açıklamasıyla bunu ilan etme kararı çıkınca o arada emniyetten birisi bir arkadaşımıza fısıldıyor, “Bize bunları fetö yapıyor derseniz, açarız önünüzü’ diyor. Ama orada Hocaefendi her zamanki gibi adaletli duruşunu gösterdi. Ve ‘Ben onların bunu bana yaptığına inanmıyorum. Dolayısıyla da böyle bir şey söyleyemem.’ dedi. Hatta ‘Ben şerefsiz miyim ki öyle bir şey söyleyeyim’ ifadesini kullandı. İnanmadığı bir şeyi söylemedi hiç bir zaman.”