Seçim artık ne amaçtır ne de sonuç!

YORUM | TARIK TOROS

Bugünlere bir anda gelinmedi, tek seçimle veya tek olayla da olmadı bu.

Erdoğan, o günkü müesses nizamın kendini yok etmek için her şeyi yapabileceğini görüp buna uyanınca… Aynı zırhı giyip önce iktidar ortaklarını bitirdi, ardından kendine çektirenleri hizaya soktu.

Bülent Arınç ve benzerlerinin “Erdoğan 1 yıl daha devam etsin, seçimi erteleyelim, anayasa kutsal metin değil” çıkışında da bu saklı:

-Kaybedersek öncekinden beter üstümüzden geçerler.

Bugünlerin kodları 2007 ve 2008’de saklıdır.

O günlerde -çok azımızın uyandığı- sert müdahaleler yaşandı.

Önce, ayak oyunlarıyla AKP’li cumhurbaşkanı seçtirmediler.

Başaramayınca ertesi yıl partiyi kapatma davası açtılar. 

Yargı gücüyle, asker gücüyle, medya gücüyle bastırdılar.

Parlamentoyu kilitlediler.

Olmadı.

Bilakis maksatlarının aksiyle tokat yediler.

Gevşemiş AKP oyları, güçlendi.

İki kişiden biri oy verir oldu.

Operasyonlar ters tepince.. 

“AKP ve Cemaat’i bitirme planı” yaptılar. 

Yarım kaldı.

Şimdi sebepler tükenince “depremden medet umulması” bundan.

Bileğini bükemedikleri iktidardan doğanın gücüyle kurtulmak istiyorlar.

Hoş bu beklentilerinde haksız da sayılmazlar.

**

Türkiye, Rus işgali altındaki Ukrayna’nın bir yılda yaşadığını bir gecede yaşadı.

Hatta, Ukrayna’dan daha çok insan kaybı var.

14 milyon nüfusun yaşadığı geniş coğrafyada, Rusya’nın bombaladığı Ukrayna şehirlerinden farksız bir yıkım söz konusu.

Savaşın Ukrayna’ya maliyeti ne ise… Depremin Türkiye’ye maliyeti de aşağı yukarı o kadar.

Orada da milyonlar yurdunu yuvasını terk etti, göçtü, burada da.

**

Türkiye bir deprem ülkesi.

1999 Marmara depreminden önce “Devlet var ve müdahale gücü de mevcut” zannediliyordu. Olmadığı görüldü.

Bugün öyle değil: Devletin çoktan çöktüğü, hareket ve müdahale kabiliyetinin kalmadığı biliniyordu.

Devletin, (bilim insanlarının birkaç yıl içinde gerçekleşmesine yüzde 80 ihtimal verdiği) İstanbul depremi için yapabileceği bir şey yok.

Bu da biliniyor.

Sistem ve ülke, fiziki olarak çöktükten sonra muazzam bir sıfırdan inşa dönemi geliyor, herkese iş düşecek.

**

“Asrın felaketi” bir kez daha gösterdi ki devlet kapasitesi yokmuş.

Ulusal kurtuluş savaşınızın üzerinden bir asırdan uzun zaman geçecek, o arada hiç savaş yaşamayacaksınız, girmediğiniz İkinci Dünya Savaşı’nın yıktığı onca devlet bugün süper güç olarak parmakla gösterilirken… 

Gelişmiş dünyanın terk ettiği betonarme bina yapımında ısrar edecek, inşa eden hırsızları denetlemeyecek, “yıkıldı-yıkılacak” yapılara imar affı getireceksiniz, ilk afette çökünce de insanınızla birlikte molozların altında kalacaksınız.

Aynı devlet şimdi can havliyle hafriyatı kaldırmaya, kollektif suçunun üzerine yeni betonlar dökmeye hazırlanıyor.

**

Seçim olsun olmasın.

İktidara kim gelirse gelsin.

Tablo daha da vahimleşecek.

Cari açık, döviz, enflasyon… Tutulamayacak.

İktidar, “seçimi ertelemeye” değil zaman kazanmaya çalışıyor.

Debelendikçe batıyor, ülkeyi ve içindekileri arkasından sürüklüyor.

6 Şubat’tan önceki tüm analizler çöptür.

Hikaye baştan yazılacak.

“Seçim” ise artık ne amaçtır ne de sonuç.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin