Yorum | Naci Karadağ
Ercan Saatçi’nin belki de en güzel şarkısıdır. Sakin, içli ve sitayiş dolu… Şuraya ekleyeyim de bakın haksız mıyım?
Şarkının bir yerinde “Sevgiye inanmaz olduk sayenizde” diyor…
Tayyip Erdoğan’ın bu seçimlerde meydanlara çıkıp “Şöyle yaptık, böyle yaptık, şu yoktu, bu yoktu, biz yaptık, ben yaptım..” diye her bağırmasında bu iktidarın sayesinde nelerimizi kaybettiğimizi, ne hale geldiğimizi düşünüyoruz artık.
Bu arada, en son radyo konuşma kayıtlarını dinlediğimde (ki şuradan bir kısmına bakabilirsiniz, zira ben tahammül edemedim tamamına, yok illa ki tamamını dinlemek istiyorum diyorsanız aha da şurada) ) Erdoğan’ın artık tamamen rol yapmaya başladığını düşünüyorum. Yarın öbürgün işler tersine giderse, bunama rolüyle yırtmayı mı deneyecek nedir, tam anlamış değilim. Yoksa kafasında milim akıl kalmış birinin “15 yıl önce evlerde fırın yoktu, buzdolabı yoktu” diye ısrarla söylemesi, 450 bin öğretmen atama beklerken “Hiç atama bekleyen öğretmen yok” diye rahatlıkla söylemesi izahı kabil şeyler değil.
Biliyorsunuz, köpeklerin çektiği kızaklı ambulansların yerine getirdiğini iddia ettiği modern araçlardan, bilmem kaç yıl önce açılmış olan havalimanlarının yerine kendisinin yaptırdığına inandığı yapılara kadar akla mantığa uymayan pek çok icraatından bahsederek “bizim sayemizde” deyip duruyor Recep Tayyip Erdoğan. Ve ardından vatandaşa yeni dönem için kek vaadinde bulunuyor. Kek, simit, tatar böreği bedava olacakmış!
Patatesin kilosunun 7 lirayı aştığı bir dönemde, etin kilosunun Fakıbaba’nın eşinin bile 27 liraya (gerçek rakam bu değil elbette) et aldığı bir devirde, kıymalı, patatesli börek, gözleme fikri hiç de fena durmuyor. Zaten iki önemli tesis var akıllarında, biri mahalle kıraathaneleri, diğeri kent cezaevleri. Bu sene 53 yeni cezaevi açacaklarını sevinçle müjdeliyordu geçtiğimiz gün Adalet Bakanı. İki yıl içinde 120 adet yeni cezaevi açmayı hedefliyorlarmış. Bu kadar KHK’ya az tabi bu kadar hapishane. Ne kadar oy alırlarsa o kadar yenisini açarlar sanırım.
Sayemizde…
Başta Erdoğan olmak üzere yaklaşık 16 yıldır iktidarda olanların en çok kullandığı kelime bu…
Sayemizde başı örtülüler okula gidiyorlar.
Sayemizde aç karnınız doydu.
Sayemizde eviniz ekmek gördü.
Sayemizde insan oldunuz.
Sayemizde camilere gidebiliyorsunuz.
Sayemizde ulen sayemizde…
Tabii ki bu cümlelere aç, duymak isteyen ve peşinen inanacak hiç de küçümsenmeyecek bir kitle var. Kürtaj Dede ya da Tayyup Abla gibi sembolleri var bu kitlenin…
Biliyorsunuz di mi Tayyup Abla’yı?
Önceleri asfalt kemiriyorduk, para bulamadığımız için fırına iki yumurta verip bir ekmek alıyorduk. At arabasıyla işe gidiyorduk, köpeklerin çektiği kızaklarla nakliye yapıyorduk. Evlerimizin çatı, duvarlarımızda pencere, pencerelerimizde perde yoktu (!) Hepsini Tayyip yaptı… Her şey Erdoğan sayesinde…
Yalanı, abartmayı, inkârı kıvırtmayı milli spor haline getirenlerin yapmadıklarını söylemesi, olmayanları var göstermesi, olanları inkar etmesi vâkâ-i âdiyeden artık.
Onlara bakılırsa, aldığımız nefes, yediğimiz ekmek, içtiğimiz su; hepsi sayelerinde…
Güneş sayelerinde doğuyor, yağmur sayelerinde yağıyor. Zaten (hâşâ) Allah’ın bütün vasıflarını da zatı-ı şahanelerinde barındırmıyorlar mıydı?! (BKZ)
Dini onların sayesinde öğrendik, camilerin hepsi ahırdı onların sayesinde tekrar ibadete açıldı.
Hastane yoktu, sağlık ocağı hak getireydi, doktoru kim kaybetmiş ki biz bulacaktık? Hepiciği bunların sayesinde oldu tabii ki!
Adliye binası filan ara ki bulasın! Avukat mı vardı dava açasın, hâkim mi vardı karar alasın!
Nerede efendim nerede!..
Hukuk yoktu, kanun çoktu, nizam hiç yoktu.
Okul yoktu okul… Mahalle mekteplerinde yere oturarak görüyorduk eğitim. Kara tahta bile yoktu, kömürle muşambalara yazıyorduk. Kömür zaten yoktu onlar dağıtmadı mı?
Uçak yoktu ki havaalanı olsun, gördüğümüz en donanımlı uçan şey çocukların uçurtmalarıydı. Bu iktidar geldi de yerli ve milli uçaklarımız havadan inmiyor, havaalanlarımız bol geldiği için park bahçe yapıyoruz yuvarlanmak için.
Mesela imam da yoktu eskiden. Namazı cemaat olarak kılamıyorduk. Cenazemizi yıkayamıyor, teyemmüm ediyorduk! İçmeye su yoktu ki abdest alalım!
Uzun eşek oynardık mecburen, çünkü bisikletimiz yoktu. Gözlüğümüz de yoktu bu yüzden saklambaca sardık bir ara. Bir çift ayakkabımız yoktu, tek vardı, o yüzden sek sek oynardık bilmezsiniz siz!
Belki biraz nankörlük sayılacak, hatta hainlik olarak görülecek ama Tayyip Erdoğan’a söyleyecek birkaç cümlemiz olacak mecburen.
Sayın Tayyip Erdoğan ve onun güruhu…
Eskiden belki ölümüne aç değildik ama fakirdik, şimdi fakir olup olmadığımızı bile tam olarak bilemiyoruz sayenizde. Çünkü büyüme rakamlarınız yalan, enflasyonunuz yalan, döviz kurlarınız, borsanız, faizleriniz, yatırımlarınız, dış borcunuz, cari açığınız hâsılı her şeyiniz yalan dolan olduğu için ne halde olduğumuzdan bile emin değiliz sayenizde.
Sevgiye düşman olduk sayenizde, milletçe nefretle dolduk sayenizde…
Belediye başkanına ya davan ya damadın diyerek kızını boşamasını istiyorlar sayenizde. Baba oğlundan nefret ediyor, kızı annesi ihbar ediyor sayenizde.
Kamplara bölündük, birbirimize ölümüne düşman olduk, her önümüze gelen hain dedik, beğenmediğimiz ispiyonlamayı öğrendik sayenizde.
Ölenin kimliğine bakarak üzülür olduk sayenizde.
Camiler siyaset arenası oldu sayenizde. İmamlar siyasi parti temsilcisi gibi oldu sayenizde.
Futbola bile siyaset bulaştı sayenizde.
Stadyumlara el attınız, futbolu batırdınız, futbolcular yalaka oldu sayenizde.
Sanata ihanet eden sanatçılar türedi sayenizde.
Oy için muhtarları maymun, iki kilo makarna alanlar hayatından memnun oldu sayenizde.
Seçilmiş belediye başkanlarının yerlerine kayyımlar doldu sayenizde.
Hapishaneler gazeteci doldu, ortalık gazeteci kılıklı tetikçi ve yalakadan geçilmez oldu sayenizde.
Medya bitti, habercilik öldü sayenizde. Dünya yalan haber sıralamasında liste başı olduk sayenizde.
Dolar başını aldı gitti, patates, soğan ateş pahası oldu sayenizde.
Para pul, adalet simgesi dul oldu sayenizde.
Çeteler iş adamı oldu, mafya kahraman ilan edildi sayenizde.
İnsanlığımızı unuttuk sayenizde.
Komşumuzu gammazlamayı vatanseverlik olarak görüldü, masum insanların malına mülküne çöküldü sayenizde.
Cuntacı, darbeci, Ulusalcı, Avrasyacı ne kadar karanlık tip varsa sayenizde devleti ele geçirdi ve sayenizde masum insanları, teyzeleri, bebekleri, amcaları hapishanelere doldurdular.
Hapishane kısmında hakkınızı teslim etmemek olmaz. Sayenizde yeni hapishaneler oldu boy boy, zalimler hapishane müdürü, eşkıyalar gardiyan, yalancı çakallar savcı oldular sayenizde. Artık bitti dediğimiz, bu ülke geride bıraktı diye düşündüğümüz işkence geri geldi sayenizde.
İnsan hakları liginde sonunculuğa düştük, Zimbabwe bile bizden özgür oldu, Kuzey Kore başkanı dombili bile daha demokrat görünür oldu sayenizde.
Fişleme, dinleme, kanunsuz tutuklama sayenizde zirve yaptı.
Hukuk sayenizde köpeğiniz oldu, yüksek yargı sayenizde uşağa dönüştü. Hakimler çay toplamaya sayenizde alıştı, generaller kin dolu konuşmalarınızı alkışlamaya başladı sayenizde.
Rüşvet sayenizde tarihin en kral günlerini yaşıyor.
Beyaz Toros yerine siyah Vito’lar sayemizde geri geldi. Adam kaçırmalara tekrar başlandı sayemizde.
Sayenizde diplomasız, liyakatsız ne kadar çakal varsa devlete dolduruldu…
En iyi yalayana en yüksek makam sayenizde verilir oldu.
Hasılı kelam, bir ülke mundar oldu sayenizde!
Sevgili editörler. verilen linkler aynı sayfada değil yeni bir sayfada açılsa daha güzel olmaz mı? Bir gidip bir daha dönemeyebiliyor insan malum nisyan ile malul…
Teşekkürler.
Bizim evin tahta basit bir kapısı vardı.
Anahtar Kilitbilmez idik.
A-Ka-Pe
SAYESİNDE
Bahçeye duvar örüldü, kaliteli asma kilit takıldı.
Tahta kapı sökülüp çelik kapı takıldı.
İki anahtar ile kilitliyoruz artık.
A-Ka-Pe
SAYESİNDE
HIRSIZDAN
korunuyoruz artık.
Kuru soğan ekmek de yiyemiyoruz;
A-Ka-Pe
SAYESİNDE
Soğan da alamıyoruz.
A-Ka-Pe
SAYESİNDE
1 $ 4,75 TL
1 Kg. SOĞAN 7,00 TL.
Nimetlerin değerini anladık
A-Ka-Pe
SAYESİNDE
Sayın Karadağ,söylenmesi gereken herşeyi çok güzel bir şekilde dile getirmişsiniz de bunu anlayacak kişiler korkularından dolayı okuyup geçmek zorundalar bunu da biliyorsunuz değil mi? Paylaşacak kişinin başına neler gelebilir bir düşünün. ???
Şayet zaman zaman siz ve diğer yazarların analizleri paylaşılmıyorsa ve altlarına yorum yazılmıyorsa zannetmeyiniz ki;bizler okumuyoruz,sizler de boşluğa hitap ediyorsunuz. Gün gelecek sisler dağılıp da elleriyle büyüttükleri canavar o kişilerden de kurban istediklerinde … İşte o gün,bu yazılanlar birer arşiv olarak tutuldukları yerlerden çıkarak nasıl bir cendereden geçtiğimizi tarihe gösterecektir. Sizler yazmaya,yorumlarınızla herkesi bilgilendirmeye;bizler de bir taraftan arşiv tutarken,bir taraftan da kendi aramızdaki dost meclislerinde müzarekelere devam edeceğiz. Yeter ki pes edip çekip gitmeyelim zalimler karşısında. Mücadelemizi çeşitlendirerek her hâl ve şartlarda devam ettirelim vesselam.